Pandemi nedeniyle açılışları ertelenen bu oteller, muhteşem lokasyonları, ikonik tasarımları ve yeni hayatlarımızla uyumlu hizmet anlayışlarıyla 2021’in favori adresleri arasına girecek.
Bir ada hayal edin ve üzerinde tek bir resort… Bu tatil yaklaşımına talebin yüksek olduğu pandemi döneminde Karayipler’de yepyeni bir adres hizmete girdi: The Aerial. İngiliz Virgin Adaları’ndaki Buck Island’da ultra lüks bir eco-resort olarak tasarlanan otel, en fazla 30 kişi ağırlayabiliyor. Tüm günü kalabalığın söz konusu olmadığı havuzda ya da plajda geçirebileceğiniz The Aerial’ın mutfağı adada organik olarak yetiştirilen ürünlerden oluşuyor.
Aman New York
Dünyanın sessiz sakin noktalarındaki wellness konseptli resort’larıyla tanıdığımız Aman Resorts ilk kez şehre iniyor; üstelik dünyanın sakinlikten en uzak destinasyonlarından birinde, New York’ta ilk şehir otelini açmaya hazırlanıyor. Aman New York, Museum of Modern Art’ın eski binası olan The Crown Building’de yer alacak. 83 odalı otelin üç katlı spa’sı ve iddialı caz barı merakla bekleniyor.
Uzun zamandır açılışı beklenen Airelles Château de Versailles, Le Grand Contrôle artık misafirlerini karşılamaya hazır. Versailles Sarayı’nın içinde 1623 yılında Louis XIII tarafından av köşkü olarak inşa edilen bina, 14 süitten oluşan muhteşem bir saray otele dönüştürüldü. Devasa bahçesi, Alain Ducasse restoranıve Valmont Spa’sı ile Airelles Château de Versailles, Le Grand Contrôlekrallara layık bir tatil için sizi bekliyor.
Can Ferrereta, Mayorka
Mayorka’da hareketli bir yaz tatili sonrasında birkaç gün doğanın kucağında yorgunluk atmak isteyenlere Can Ferrereta’da yerlerini ayırtmalarını öneririz. Bu muhteşem 17’nci yüzyıl Mayorka malikanesi, jungle’ı andıran yemyeşil bahçelerinde sadece 32 misafir odası bulunduruyor. Tarihi malikane aynı zamanda Joan Miró gibi sanatçıların eserleriyle misafirlerini muhteşem bir sanat yolculuğuna çıkarıyor.
22 Mayıs’ta hizmete giren Palazzo Fiuggi, medikal resort’lar arasında açılışı merakla beklenen otellerden biriydi. Roma’dan yaklaşık bir saat uzaklıktaki Fiuggi kasabasında yer alan tarihi palazzo, asırlık mineral su kaynaklarıyla çevrili. Bağışıklık sistemini güçlendirdiği söylenen bu şifalı sular, Palazzo Fiuggi’de uygulanan pek çok terapide kullanılacak. Otelin menüleri ise üç Michelin yıldızlı dünyaca ünlü şef Heinz Beck tarafından hazırlanacak. (Fotoğraf: Tyson Sadlo)
Four Seasons Resort Tamarindo, Mexico
Kanadalı ünlü otel grubu Four Seasons’ın Meksika’daki yeni oteli açılış için gün sayıyor. Four Seasons Resort Tamarindo, Mexico, ülkenin Pasifik kıyılarında ultra lüks bir eko-resort olarak tasarlandı. Bulunduğu tepeden muhteşem okyanus manzaraları sunan otelin 155 misafir odası, devasa büyüklükte üç havuzu, 18 delikli profesyonel golf sahası ve kilometrelerce uzunlukta özel plajları bulunuyor.
Jumeirah Bali, Endonezya
Yılın ikinci yarısında açılması beklenen Jumeirah Bali, dünyanın en popüler adalarından birine farklı bir tat getirecek. Adanın Jimbaran bölgesinde bir Hindu su sarayı şeklinde tasarlanan otelin hepsi havuzlu 119 villası, jungle’ı andıran geniş bahçelerin arasından yükselecek. Otelin Talise Spa’sında Balili masözlerin uyguladığı geleneksel terapilerden bahsetmeden geçmeyelim.
Tüm dünyaya “The Train on the Bridge”olarak lanse edilen Kruger Shalati, eski bir yolcu treninin bir köprü üzerinde konumlandırılıp otele dönüştürülmesiyle ortaya çıkan sıra dışı bir safari kampı. Güney Afrika’nın dünyaca ünlü Kruger Milli Parkı’nda açılan tren-otelin lokomotiflerinde konaklamak ayrıcalıklı bir doğa deneyimi vaat ediyor. 31 kompartımanlı otel Afrika’nın yerel kültürlerinden esinle oldukça şık bir şekilde dekore edildi
Hint Okyanusu’nun el değmemiş ada ülkelerinden Mozambik, son yıllarda art arda açılan resort’larıyla dikkatleri üzerinde topluyor. Bunların en yenisi, bir okyanus sığınağı olarak tasarlanan 12 bungalovlu Kisawa Sanctuary. Her şeyden uzakta inzivaya çekilmek ve hem ruhen hem bedenen yenilenmek isteyenleri bekleyen Kisawa, dünyada 3D baskılı materyaller kullanılarak inşa edilen ilk resort unvanını taşıyor.
Kurucusu efsane otelci César Ritz’in anısını yaşatacak şekilde renove edilen bir Belle Epoque sarayda kapılarını açtı Mandarin Oriental Ritz, Madrid. 110 yıllık tarihi binasında 53’ü süit olmak üzere 153 misafir odası bulunan otelin, Avrupa’nın yeni gastronomi merkezi olması bekleniyor. Beş ayrı restoran konsepti yaratan otel yönetimi, bu hedef için İspanya’nın üç Michelin yıldızlı şefi Quique Dacosta ile el sıkıştı.
Sanctuary Mandela, Güney Afrika
Dünyada yaşanan özgürlük hareketlerinin en önemlilerinden birine imza atan Nelson Mandela’nın şahsi evi butik otele dönüştürüldü. Efsane devlet adamının Güney Afrika’nın başkentlerinden Johannesburg’daki iki katlı villası, temmuz ayından itibaren Sanctuary Mandelaolarak hizmet verecek. Sadece dokuz süitten oluşan villa, Mandela’nın 27 yıl hapis yattıktan sonra yaşadığı yer olarak da tarihi önem taşıyor.
Romantik bir sonbahar kaçamağı için sığınabileceğiniz Budapeşte’de, en az şehrin kendisi kadar romantik Matild Palace’da yerinizi şimdiden ayırtın. 14 Haziran’da kapılarını açmaya hazırlanan otelin 1902’de Belle Epoque döneminde inşa edilmiş tarihi binası, UNESCO korumasına alınan bir saray. Tuna Nehri manzaralı 130 odası bulunan Matild Palace’daki lüks restoranlar arasında Wolfgang Puck’ın Spago’su da var.
NoMad London, İngiltere
Londra’nın Covent Garden bölgesinde, 19’uncu yüzyıldan kalma bir sulh ceza mahkemesi binasının renove edilmesiyle hayat bulan NoMad London, geçtiğimiz günlerde büyük açılışını gerçekleştirdi. Oldukça maskülen olarak tanımlanan binanın dekorasyonunda bohem çizgiler, feminen detaylar ve ışık oyunları öne çıkıyor. Üç ayrı barı bulunan otel, ünlü kokteyl kitabıyla Londra’nın buluşma noktası olacak. (Fotoğraf: Benoit Linero)
Maldivler’in başkenti Male’ye yakınlığıyla tanınan ve yeni turizme açılan ultra lüks Fari adalarında üç özel resort hizmete girecek. Bunlardan ilki, Patina Maldives. Hepsi havuzlu 90 villa ve 20 stüdyodan oluşan otel, “biophillic design” yani doğa sevgisinin ön planda tutulduğu bir tasarım anlayışının temsilcisi. Resort’un inşasında iç ve dış alanların birbirine geçerek adanın doğal güzelliklerinin her noktada yaşanması hedeflenmiş.
Yaklaşık iki saatlik uçak yolculuğuyla ulaşabileceğiniz Karadağ, son günlerin yıldızı parlayan destinasyonlarından. Geçtiğimiz ay açılan One & Only Portonovi, Kotor Körfezi’nin tam kalbinde, Adriyatik Denizi’nin turkuvaz sularında ışıl ışıl parlayan bir Akdeniz resort’u. Otel grubunun bu ilk Avrupa projesinde ülkenin Ortaçağ’dan kalan tarihi mirasını keşfederken Chenot Espace spa’da yorgunluk atabilirsiniz. (Fotoğraf: Giorgio Locatelli)
Siringit Migration Camp, Tanzanya
Tanzanya’nın Serengeti Milli Parkı’nda her yıl yaşanan Büyük Göç, milyonlarca zebra ve antilobun su ve yiyecek bulmak için sürüler halinde gerçekleştirdikleri muazzam bir doğa olayı. Göç’ü izleyebileceğiniz kampların en yenisi, 1 Temmuz’da açılacak olan Siringit Migration Camp. Çadır konaklamasının şık ve otantik bir tarza bürünmesini sağlayan kampın 12 süit çadırında odanızdan çıkmadan Büyük Göç’ü izleyebilirsiniz.
Yaz aylarını plaj partilerinde geçirmek isteyenlerin liste başı destinasyonlarından İbiza, spiritüel deneyim denince akla gelen otel gruplarından Six Senses’ın adaya gelişini kutluyor. Temmuz ayında açılış yapacak olan Six Senses Ibiza’nın 116 misafir odası arasında havuzlu villalar ve mağara süitler öne çıkıyor. Otelin tamamen organik ürünlerden oluşan menüleri ise adanın genç ziyaretçilerini fazlasıyla memnun edecek.
Bir güneşli otel açılışı da Costa del Sol’dan müjdelendi. SO/Sotogrande, masmavi Akdeniz’e karşı beyaz ağırlıklı dekorasyonuyla öne çıkıyor. Accor grubunun bu yepyeni avangart projesi Endülüs’ü keşfetmek isteyenlerin uğrak noktası olacak. 36’sı süit 152 odası bulunan resort, Avrupa’nın en iyi golf ve polo sahalarına yakınlığıyla bölgenin tercih edilen otelleri arasında yer alacak.
The Tokyo Edition
Ünlü otel tasarımcısı Ian Schrager’ın imzasını taşıyan Edition otellerinin Tokyo’daki ilk üyesi The Tokyo Edition, Toranomon geçtiğimiz yılın son aylarında açılmıştı. Bu yaz sonu ise grubun şehirdeki ikinci yatırımı geliyor: The Tokyo Edition, Ginza. Alışveriş merkezlerinin tam kalbinde yer alan otel, sadece 86 odadan oluşacak ve özellikle ultramodern spor salonuyla Tokyo’nun yeni fitness adresi olacak.
(Fotoğraf: Nikolas Koenig)
Dünyanın en lüks doğa kampı Afrika’da hizmete girdi. Botswana’nın yaban hayatı açısından zengin Moremi bölgesinde açılan 11 süitli Xigera Safari Lodge, adeta bir hiçliğin ortasında ultra lüks dekorasyonuyla dikkat çekerken, ödüllü safari rehberleriyle doğada unutulmaz deneyimler yaşamanıza yardımcı oluyor. Aynı anda en fazla 24 misafir ağırlayabilen kampta 100’den fazla personel hizmet veriyor.
Kenya’nın başkenti Nairobi’de, safari dönüşü konaklama yapacaklar için sıra dışı bir butik otel hizmete girdi. Çok katlı şehir otellerinde kalmak istemeyenleri ağırlayacak olan Eden Nairobi’nin sahibi, Kenya’nın tanınmış moda tasarımcısı Anna Trzebinski. Otelin odalarında ve ortak kullanım alanlarında Trzebinski’nin renkli tasarımları ve muhteşem sanat eserleri öne çıkıyor.
The Dilly, Londra
Piccadilly’de birkaç ay önce kapılarını açan The Dilly, 1908 yılından beri hizmet veren ikonik Le Meridien otelinin küllerinden doğdu. Kapsamlı bir renovasyondan geçerek yeni bir isimle turizme kazandırılan otelin renkli tarihçesi ve muhteşem lokasyonunun onu Londra’nın eğlence ve keyif merkezleri arasına yerleştireceği kesin. The Dilly, aynı zamanda Londra’da dans stüdyosu bulunan tek otel.