Ülkemizde kadınların istihdama katılım oranı yüzde 29,5 iken şiddetin her türlüsü ve çocuk yaşta evlilikler toplumsal arenada da kadınların ötekileştirilip zayıflatıldığını ve geri plana atıldığını gösteriyor. Bu olumsuz resmin giderilmesi için sivil toplum kuruluşları ve resmi makamlar çeşitli çalışmalar sürdürüyor. Bu konuda önemli katkılarda bulunan bir oluşum da PWN Professional Woman’s Network İstanbul.
İş yaşamında cinsiyet eşitliğini vurgulamak ve kadınları bu alanda güçlendirmek için çalışan PWN İstanbul, en önemlisi bu mücadelenin kadınlı erkekli olmasına inanarak fark yaratıyor. Bu doğrultuda başlattığı, altında CEO’ların imzası bulunan “Cinsiyet Eşitliğini Destekleyen Erkekler Manifestosu” hareketiyle bir ilke imza atıyor, kadınların erkeklerle eşit şartlarda çalışabilmeleri için Türkiye’deki yerli yabancı kurumların erkek CEO’larını harekete geçmeye, sorumluluk almaya çağırıyor.
Proje detayları hakkında konuşmak için bir araya geldiğimiz PWN İstanbul Başkanı Aylin Satun Olsun, “60 CEO manifestoyu imzaladı. Amaç 100 kişiye ulaşmak” diyor.
CİNSİYET DENGELİ LİDERLİK
PWN İstanbul kurucu yönetim kurulu üyesi ve üçüncü dönem yönetim kurulu başkanı Aylin Satun Olsun PWN İstanbul’un 2013 Ekim’de kurulduğunu, misyonunun hem iş hem de sosyal hayatta cinsiyet dengeli liderliği desteklemek olduğunu anlatıyor.
CEO’ların imzaladığı “Cinsiyet Eşitliğini Destekleyen Erkekler Manifestosu”nun nasıl doğduğunu şöyle açıklıyor: “PWN Türkiye toplumsal cinsiyet eşitliğine giden yolda, dengeli bir liderlik haritası için erkeklerin de bu yola baş koyması gerektiğine inanıyor. Ülkemizdeki şirketlerin CEO’larının yüzde 98’inin erkek olmasından yola çıkarak,sorumluluk almasını istedik ve erkek CEO’ları hedefledik. Kasım 2016’da, PWN İstanbul tarafından 40 CEO’nun katılımı ile bir atölye çalışması gerçekleştirdik. Yerli ve yabancı şirketlerden, CEO’ların katıldığı toplantıda, CEO’lar kişisel, sosyal ve kurumsal yaşamdaki cinsiyet eşitliğini ve önündeki engelleri tartıştı. Sonunda ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Destekleyen CEO’lar Manifestosu’ oluşturuldu.”
Altı farklı kategoride 50 maddeden oluşan manifestoya baktığımızda CEO’ların cinsiyet ayrımına karşı önemli tedbirler aldığını görüyoruz. Manifestonun bizzat CEO’lar tarafından hazırlandığına da dikkat çekelim. İçerikte, “Cinsiyet ayrımcılığı yapmadan doğru insanları işe alıyor muyum?”, “Kişisel olarak eşit fırsat, eşit muamele ve eşit maaş sağlamaya dikkat ediyor muyum?”, “Tatlı kızıma karşı aslan oğlum gibi ifadelerden kaçınmak için cinsiyet eşitsizliği yapmayan bir dil kullanıyor muyum?” gibi sorular var.
Kadınların ağırlıklı olarak tarım ve hizmet sektöründe çalıştığı, endüstri, teknoloji ve teknik rollerde etkin olmadıkları Türkiye’de, içlerinde tam da bu sektörlerin bulunduğu büyük şirket CEO’larının bir eşitlik manifestosuna imza atmaları umut verici bir gelişme. En güzeli de manifesto maddelerinin kağıt üzerinde kalmayıp tüm şirketlerde ve toplumumuzda uygulanabilmesi.
YAZI: Selin Miloşyan
FOTOĞRAF: Jiyan Kızılboğa
ELLE 2019, Nisan sayısından alınmıştır.