Estée Lauder'dan Meme Kanseri Farkındalık Kampanyası

Estée Lauder Şirketleri'nin "Sarılarak Sarılalım" kampanyası meme kampanyası farkındalığını artırmayı hedefliyor.

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 13 Ekim 2025
Estée Lauder'dan Meme Kanseri Farkındalık Kampanyası

1. Estée Lauder Şirketleri Türkiye olarak bu yılki meme kanseri farkındalık kampanyanızın temel mesajı nedir?


Estée Lauder Şirketleri Türkiye olarak, meme kanserine karşı verdiğimiz mücadeleyi her yıl daha büyük bir tutkuyla sürdürüyoruz ve bu yıl, hem farkındalık yaratmak hem de kadınlara yalnız olmadıklarını hissettirmeyi, dayanışmanın gücünü hatırlatmayı hedefleyerek "Sarılarak Saralım" diyoruz.

"Sarılarak Saralım" kampanyasında Çağla Şıkel, Şebnem Bozoklu ve Tuvana Büyükçınar gibi güçlü ve duyarlı kadınların desteğiyle; bir kadının kanserle mücadele ettiği zorlu süreçte, sadece fiziksel bir destek değil, aynı zamanda duygusal bir destek de alması gerektiğini anlatmak istiyoruz. Sarılmak, bir kadının hissettiği tüm yalnızlık ve korku karşısında ona bir güven, bir güç kaynağı olabilir. Hem bedenen hem de ruhen güçlendiren bir eylemdir. Bu kampanyanın kalbinde, birbirimize sarılarak, destek olarak ve şefkatle güç bulmanın, iyileşmenin gücü yatıyor.

Ayrıca, erken teşhisin hayat kurtardığını unutmamak gerekiyor. Meme kanserinin erken evrede tespiti, hayatta kalma şansını artırıyor. Farkındalık yaratmak, umudu çoğaltmak ve hep birlikte daha güçlü olmak için bu kampanyayı hayata geçiriyoruz.

2. Kadın sağlığı söz konusu olduğunda markaların topluma ilham verme gücü çok yüksek. Bu çalışmaların kadınlara nasıl bir katkısı olduğunu gözlemliyorsunuz?
Estée Lauder Şirketleri’nin 1992 yılından bu yana sürdürdüğü Meme Kanseri Kampanyası, kadınlar üzerinde gerçekten derin bir etki yaratıyor. 33 yıl önce, Evelyn H. Lauder’in eş tasarımcısı olduğu ikonik Pembe Kurdele'nin lansmanı ile kurulan bu kampanya, 60’tan fazla organizasyonla küresel çapta iş birliği yapıyor.

Bu sadece bir kampanya ya da sosyal sorumluluk projesi değil; bu, kadınların hayatlarını dönüştüren bir hareket. Kadın sağlığına verdiğimiz önem, şirketimizin küresel değer sistemi olan “Güzellikten İlham, Değerlerinden Güç Alan” ilkesine dayanıyor. Bu, yalnızca ürünlerimizle değil, sosyal etki anlayışımızla da hayat buluyor.

Sosyal sorumluluk yaklaşımımız, kadınların gelişimine ve ilerlemesine dayanıyor; kadın sağlığı ve toplumsal cinsiyet eşitliği ise kimliğimizin merkezinde bulunuyor.

Kadınlar, genellikle başkalarına bakarken kendilerini ihmal edebiliyorlar. Bizim amacımız, onlara yalnızca dış güzelliklerini değil, içsel güçlerini de hatırlatmak.  Kadınların bu tür projelere duyduğu ilgi ve katılım, toplumsal sorumluluk bilincinin ne kadar derinlere nüfuz ettiğini gösteriyor. Estée Lauder Şirketleri Türkiye olarak, çevresel ve toplumsal sorumluluklara olan bağlılığımız, hem iş stratejilerimizi hem de uzun vadeli hedeflerimizi şekillendiriyor.

3. Farkındalık projelerinizde neler öne çıkıyor? Yeni nesil kadınlara ulaşmak için farklılaştırdığınız bir yaklaşım var mı?
Kadın sağlığına ve toplumsal sorumluluğa yaklaşımımız her zaman kapsamlı ve şefkatli olmuştur. PinkLine projemiz, bu anlayışın güzel bir örneğidir. Kanser tedavisi gören kadınlara, hem fiziksel hem de psikolojik anlamda rehberlik sunan bu çevrim içi platform, özellikle yeni nesil kadınlara ulaşmamızda çok önemli bir rol oynuyor. Dijital dünyanın gücü sayesinde, kadınlar evlerinin rahatlığında, kişisel ihtiyaçlarına göre güzellik, beslenme danışmanlığı ve psikolojik destek alabiliyorlar. Bu esneklik, kadınların zamanlarına, mekânlarına ve ruh hallerine uyum sağlayarak, destek almayı çok daha erişilebilir kılıyor.

PinkLine sadece bir bilgi kaynağı değil; aynı zamanda bir destek ağı. Kanser tedavisinin zorlu sürecinde kadınlar, estetik değişimlerin psikolojik etkilerini hafifletmek için güzellik uzmanlarımızla bire bir eğitimler alabiliyor. Bu tür kişisel yaklaşımlar, kadınların içsel güçlerini keşfetmelerine, kendilerini daha iyi hissetmelerine ve tedaviye daha güçlü bir şekilde devam etmelerine yardımcı oluyor. PinkLine, kadınların yalnızca fiziksel sağlıklarını değil, duygusal iyilik hallerini de güçlendirmeyi hedefliyor.

Ayrıca, projelerimizin genellikle sadece farkındalık yaratmanın ötesine geçtiğini söylemek gerek. Kadınları geliştiren ve onları bir adım daha ileri taşıyan yöntemler sunmayı hedefliyoruz. Toplum Gönüllüleri Vakfı ile iş birliği ile başlattığımız “Adımlarınla Parla - Genç Kadınlar İçin Gelişim Programı” da bunun güzel bir örneği. Bu program, üniversite öğrencisi genç kadınlara kariyer yolculuklarına güçlü bir başlangıç yapmalarını sağlamak ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık kazandırmak amacıyla hayata geçirildi. Bu süreçte, genç kadınlara kişisel ve profesyonel becerilerini geliştirmeleri için eğitimler veriliyor, iş dünyasıyla ilgili farkındalık artırıcı etkinlikler düzenleniyor ve toplumsal cinsiyet eşitliği odağında kendi projelerini hayata geçirebilmeleri için fon desteği sağlanıyor.

Yeni nesil kadınlara ulaşmak için alışılmış yöntemlerin dışına çıkmak, yenilikçi ve erişilebilir çözümler geliştirmek şart. Onlarla olmak, onların dilinden konuşmak, ihtiyaçlarına kulak vermek gerektiriyor. Yani, sadece bir reklam ya da mesajla değil, kadınların hayatlarının içinde yer alarak, onların sesine kulak vererek ve onların dünyasına uyum sağlayarak onlara ulaşabiliyoruz. Bu nedenle, yeni medya kanallarını aktif kullanmak, her zaman yeniliğe açık olmak ve stratejilerimizi güncel ihtiyaçlarla şekillendirmek çok önemli. Ulaşmak istediğimiz topluluk neredeyse, o anda, biz de orada olmalıyız.

4. Bu süreçte tanıştığınız ya da hikâyesini dinlediğiniz kadınlardan sizi en çok etkileyen kim oldu?

Pİ Derneği’nin kurucusu ve eski başkanı Arzu Karataş’ın ilham veren gücü ve kararlılığı gerçekten beni derinden etkiledi. Arzu Hanım, meme kanseriyle mücadelesi sırasında beden algısının ne kadar derin ve önemli bir konu olduğunu fark etmiş. Özellikle kaş ve saç dökülmesiyle başa çıkmanın, sosyal hayatında nasıl bir etkisi olduğunu paylaşmıştı. Bu süreçte, estetik kaygıların bile ne kadar güçlü bir rol oynadığını ve fiziksel değişimlerin kadınların psikolojilerini nasıl etkilediğini çok derinden fark etmiş.

Arzu Hanım’ın kişisel mücadelesi, PinkLine’ın doğuş hikayesini de şekillendirmiş. Onun gibi güçlü bir kanser savaşçısının hem kendi iyileşme sürecinde gösterdiği direnç, hem de toplumsal alanda yaptığı çalışmalar, birçok kadına cesaret ve umut veriyor. Pİ Derneği’nde gerçekleştirdiği projeler, kanserle mücadele eden kadınlara sadece farkındalık değil, aynı zamanda moral ve güç sağlıyor. Arzu Hanım, hem bireysel hem de toplumsal alanda gerçekten büyük bir fark yaratmış bir isim ve hikayesi, kadın dayanışmasının gücünü en güzel şekilde yansıtıyor.

5. Bir kadın lider olarak bu kampanyada yer almak sizin için ne ifade ediyor? Mesajınız nedir?
Bu kampanyada yer almak, bana hem bir kadın, hem bir anne, hem bir eş, hem de bir evlat olarak sağlığın ne kadar değerli olduğunu her seferinde hatırlatıyor. Erken alınan önlemler, düzenli kontroller ve kendimize gösterdiğimiz özen, yalnızca sağlığımızı korumakla kalmıyor, aynı zamanda sevdiklerimize ve topluma olan sorumluluğumuzu da pekiştiriyor. Bir kadının, kendisini yalnız hissetmeden, bu zor süreci sağlıklı ve güçlü bir şekilde atlatabilmesi için toplumsal dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha kavrıyorum.

"Sarılarak Saralım" demek, sadece fiziksel bir eylem değil, bir güç birliği kurmak demek. Hep birlikte birbirimize sarılmak, sadece fiziksel bir dokunuş değil, aynı zamanda duygusal bir destek, empati ve şefkat gösterisi. Bu kampanya, kadınların yalnızca fiziksel sağlıklarını değil, duygusal sağlıklarını da iyileştirmeyi amaçlıyor. Bir kadının güçlü hissetmesi, yalnız olmadığını bilmesi, tedaviye olan motivasyonunu artırıyor ve iyileşme sürecini hızlandırabiliyor.

Mesajımız çok basit: Birlikte güçlü olacağız. Birbirimize sarılarak, destek olarak, empati göstererek, her şeyin üstesinden gelebiliriz. Kanserle mücadelede daha fazla umut, daha fazla dayanışma, daha fazla şefkat oluşturabiliriz. Hep birlikte, sarılmanın gücünü kullanarak, daha güçlü bir toplum inşa edebiliriz. Sarılarak Saralım. Meme kanserini yok etme zamanı.

Bu bir reklamdır.


SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Kasım 2025 Sayısı Çıktı!

ELLE Kasım 2025 Sayısı Çıktı!

Kasım sayısının kapağında zarafeti baştan tanımlarken feminen gücü yeniden şekillendiren Dior Cruise 2026 Koleksiyonu yer alıyor.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.