ELLE moda ve stil olmanın ötesinde bir tavır, ruh hali ve bakış açısıdır. Anı ve duyguyu yansıtmak üzere harekete geçeceğimiz ELLE State of Mind serimizin ilkinde, başarılı oyuncu Aybüke Pusat’ı karların içinde, hiçliğin ortasında, beyaz ve mavinin arasında özgürce dans ederken yakaladık.
Karakorum mont, Grenoble kayak tulumu, şapka, eldiven, kar botu ve kayak gözlüğü, Moncler
Şu sıralar Teşkilat dizisinde Neslihan karakterini canlandıran Aybüke Pusat, hayal kurmaya ve yeni şeyler denemeye çok meraklı. «Yeni deneyimler sanki zihnimdeki yeni bir oda için anahtar gibi», diyen güzel oyuncuyla Erciyes’te, buz tutmuş Tekir Göleti’nin üzerindeyiz.
ELLE: Koca bir beyazlığın/hiçliğin ortasında olmak sana nasıl hissettirir?
Aybüke Pusat: Temiz hava ve kar sesi bana hep çok meditatif gelmiştir. Düşüncelerimi duymak daha da kolaylaşır.
Dağlar özgürleştirir. Soğuk enerjimi yükseltir. Hiç kar yağarken kötü hissettiğimi hatırlamıyorum.
ELLE: Gerçek özgürlük nedir? Kendinin en filtresiz, en özgür anlarını nasıl tarif edersin?
Aybüke Pusat: Dans ettiğim anlardır. Yağışlı havalarda doğada yaptığım yürüyüşlerdir. Sahnede olduğum süreçtir. En yakın arkadaşlarımla uzun masalarda oturup uzun uzun dertleştiğim zamanlardır.
ELLE: Hayat uzun bir dans ise, şu anda hangi dansı yaptığın dönemdesin?
Aybüke Pusat: Ay, harika bir soru... Yavaş, romantik bir valsten İtalya’nın daha güneyine, Puglia’ya, Sicilya’ya gittiğimi hissediyorum. Biraz çiçeklendiğim bir dönemimdeyim diyebilirim. O yüzden hayatla tarantella yapıyorum. Hem çok eskiden hatırladığım bir melodi, hem çok sevdiğim. Hem geleneksel hem de neşeli.
ELLE: Bu aralar seni çok etkileyen bir kitap/film ya da söz oldu mu?
Aybüke Pusat: ’Ne söylediğin değil, nasıl söylediğin önemli’ sözünü çok sevdim. Kitaplardan Seray Şahiner’in ‘Ülker Abla’sı, filmlerden Amjad al Rasheed’in kadınların maruz kaldığı baskılara odaklanan ‘İnşallah Erkek Olur’ filmi etkiledi.