Jumbo'nun Uluslararası Başarısı

Red Dot Design Award 2025’te “Best of the Best” ile ödüllendirilen Jumbo’nun tasarım yolculuğunu Karaca Grup Tasarım Direktörü Ahmet Toplu anlattı.

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 03 Eylül 2025

Dünyanın önde gelen tasarım yarışmalarından Red Dot Design Award, 1955’ten bu yana alanında en prestijli platformlardan biri olarak kabul ediliyor. Her yıl çok sayıda başvurunun yapıldığı yarışmada tasarımlar; estetik, işlevsellik, yenilikçilik ve kullanıcı deneyimi açısından değerlendiriliyor. Bu yıl Karaca Grup markalarından Jumbo, “Best of the Best” ödülüne layık görüldü. Karaca Grup Tasarım Direktörü Ahmet Toplu ile hem Türk bir marka olarak bu başarılarının ardındaki süreci hem de Karaca’nın tasarım vizyonunu konuştuk.




Jumbo’nun Red Dot Design Award’da “Best of the Best” ödülünü kazanması Karaca Grup için önemli bir dönüm noktası. Bu ödül süreci sizin tasarım vizyonunuza nasıl bir anlam kattı?
Red Dot Design Award, 1955 yılında Almanya’da kurulan ve bugün dünyanın en köklü, en saygın tasarım yarışmalarından biri olarak kabul edilen bir platform. Her yıl binlerce başvurunun yapıldığı, yalnızca en iyi tasarımların seçildiği bu yarışmada ödül kazanmak başlı başına büyük bir başarı iken, ‘Best of the Best’ unvanına layık görülmek gerçekten olağanüstü bir gurur kaynağı. Çünkü bu ödül, yalnızca form ve estetiği değil, fonksiyonelliği, inovasyonu ve kullanıcı deneyimini en üst seviyede buluşturan tasarımlara veriliyor.

Jumbo’nun ürün tasarımı alanında, özellikle mutfak kategorisinde Türkiye adına kazandığı bu ilk ödül, benim için kişisel olarak da çok anlamlı. Bir Türk tasarımcı olarak, ülkemin tasarım gücünü ve potansiyelini global ölçekte temsil etmek, Red Dot gibi prestijli bir arenada tarihsel bir ‘ilk’e imza atmak tarifsiz bir onur. Bu ödül, sadece benim ya da ekibimizin başarısı değil, Türkiye’deki tasarım kültürünün dünyaya açılan güçlü bir yansımasıdır.

Kendi vizyonum açısından ise bu ödül, tasarımın evrensel bir dil olduğunu ve doğru bakış açısıyla, doğru emekle ortaya çıkan işlerin sınırları aşabileceğini bir kez daha kanıtladı. Bundan sonraki yolculuğumda bu ödül bana daha büyük hayaller kurma, sınırları daha da ileri taşıma ve Türk tasarımını dünya sahnesinde daha güçlü temsil etme motivasyonu veriyor.


"Red Dot Design Award’da kazandığımız bu ödül, sadece benim ya da ekibimizin başarısı değil, Türkiye’deki tasarım kültürünün dünyaya açılan güçlü bir yansımasıdır."

Apple ve Audi gibi global devlerin yer aldığı seçkin bir listede adınızı görmek, Türk tasarımını dünyaya taşıma açısından sizce nasıl bir mesaj veriyor?
Apple ve Audi gibi global devlerin yer aldığı seçkin bir listede Türkiye’den bir tasarımcı olarak adımızın geçmesi, aslında çok güçlü bir mesaj veriyor: Türk tasarımı artık sadece yerel ölçekte değil, dünya liginde de söz sahibi olabilecek bir noktada. Tasarım, evrensel bir dil; doğru vizyon, disiplin ve yaratıcılıkla üretildiğinde dünyanın en köklü markalarıyla aynı platformda anılabiliyor.

Benim için bu durum, bireysel bir başarıdan öte, Türk tasarım kültürünün dünyaya açılan yüzü anlamını taşıyor. Türkiye’deki yaratıcı gücün, estetik anlayışın ve yenilikçi bakış açısının global ölçekte de değer gördüğünü göstermek çok kıymetli. Bu başarı, yeni nesil tasarımcılara da cesaret veriyor; ‘biz de yapabiliriz, biz de dünya sahnesinde var olabiliriz’ diyebilmenin gururunu taşıyor. Dolayısıyla bu ödül sadece benim değil, Türk tasarımının geleceği için çok önemli bir kilometre taşı.

"Jumbo İnfinity": Red Dot Design Award’da “Best of the Best” Ödülü Kazananı

Karaca Grup’un tasarım dilini tanımlarken “zamansızlık mı, yenilikçilik mi, işlevsellik mi” ön planda dersiniz? Tasarımlarınızı şekillendiren en temel ilke nedir?
Aslında Karaca Grup’un tasarım dilini tek bir kavramla sınırlamak doğru olmaz; zamansızlık, yenilikçilik ve işlevsellik birbirini tamamlayan unsurlar. Ancak en temel ilke olarak şunu söyleyebilirim: Bizim için tasarım, günlük hayatın içinde insana dokunan, onun yaşamını kolaylaştıran ve aynı zamanda estetik bir değer katan bir yolculuk. Yani işlevsellik temelimiz, yenilikçilik vizyonumuz, zamansızlık ise hedefimizdir.

Bir ürün, sadece bugünün trendlerini yakalamakla kalmamalı; yıllar sonra da değerini koruyabilmeli. Bu yüzden her tasarımımızda insana hizmet eden akıllı çözümleri, güçlü bir estetik anlayışla bir araya getirmeye çalışıyoruz. Kısacası Karaca Grup için tasarımın en temel ilkesi, insanı merkezine alarak yenilikçi, zamansız ve işlevsel bir bütün yaratabilmektir.


"Kullanıcıların gündelik yaşam pratiklerini, beklentilerini ve zorluklarını iyi analiz ettiğinizde ortaya çıkan tasarım da doğal olarak daha güçlü ve anlamlı oluyor."

Türkiye’de tasarım dünyasında global ölçekte başarı elde etmek hâlâ cesur bir adım olarak görülüyor. Sizce bu başarının arkasındaki en güçlü yaratıcı strateji neydi?
Bence bu başarının arkasındaki en güçlü yaratıcı strateji, ihtiyaçları doğru okumak ve insanın hayatına gerçekten dokunan çözümler üretmekti. Tasarımın çıkış noktası her zaman gözlem; kullanıcıların gündelik yaşam pratiklerini, beklentilerini ve zorluklarını iyi analiz ettiğinizde ortaya çıkan tasarım da doğal olarak daha güçlü ve anlamlı oluyor.

Bunun yanında, 12 yıldır Karaca Grup şirketlerinin ürün tasarımı departmanına liderlik ederken esas aldığım en önemli ilke, ekiplerin yeteneklerini ortaya çıkarabilmeleri için doğru liderlik yapabilmek oldu. Tasarımcıların estetik anlayışlarını özgürce ifade edebilecekleri, cesurca deneyebilecekleri bir ortam yaratmak, markanın tasarım vizyonunu ileriye taşıyan en kritik unsur. Benim için liderlik, yön göstermenin ötesinde, tasarımcıların potansiyelini açığa çıkararak ortak bir yaratıcı vizyon inşa etmek anlamına geliyor. Dolayısıyla bu ödül, yalnızca bireysel bir başarı değil; ekip ruhunun, doğru liderliğin ve ihtiyaçları merkezine alan bir tasarım stratejisinin somut bir sonucu.

Her ürünümüzü geliştirirken kendimize şu soruyu sorduk: Bu tasarım sadece güzel mi görünüyor, yoksa kullanıcıya gerçek bir fayda sağlıyor mu? İşte bu dengeyi kurmak, yani işlevsellik ile estetiği aynı potada eritmek, global başarıya giden yolun en kritik stratejisiydi.

Bunun yanında, yerelden beslenip evrenseli yakalamak da çok önemliydi. Türk tasarım kültürünün zenginliğini modern bir vizyonla harmanlamak, bizi dünyada farklılaştıran güçlü bir unsur oldu. Yani aslında başarımızın ardında, cesur bir vizyonla insan odaklı tasarımı evrensel bir dile dönüştürmek yatıyor.

Karaca Grup olarak geleceğe bakarken tasarımda nasıl bir yol haritası çiziyorsunuz? Önümüzdeki yıllarda bizi hangi yenilikler ve sürprizlerle buluşturmayı hedefliyorsunuz?
Karaca Grup olarak geleceğe bakarken tasarımda yol haritamızın merkezinde yenilikçilik ve kullanıcı deneyimi var. Bizim için tasarım sadece güzel bir obje yaratmak değil, günlük hayatı dönüştüren, ilham veren ve fark yaratan bir deneyim ortaya koymak.

Önümüzdeki yıllarda insanları daha cesur formlar, farklı malzeme kombinasyonları ve teknolojiyi tasarımla birleştiren akıllı mutfak çözümleriyle buluşturmayı hedefliyoruz. Bunun yanında, Türk tasarım kültürünün zenginliğini evrensel bir dille yeniden yorumlayarak, global arenada ses getiren koleksiyonlar sunacağız. Kısacası biz, tüketicilerimize yalnızca ürün değil; sürprizlerle dolu, yenilikçi ve zamansız bir tasarım yolculuğu vadediyoruz.

 

Dergide Bu Ay

ELLE Aralık & Ocak Sayısı Çıktı!

ELLE Aralık & Ocak Sayısı Çıktı!

Yeni yılın en parlak sayfasını, Yasemin Ergene’nin zarafeti ve zamansız Bvlgari parıltısıyla açıyoruz.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.