KİM OLDUĞUNU FARK ET

2000'li yılların en çok kullanılan kelimelerinden biri güç. Feminizm etrafınfa şekillenen her konuşmada başrolde.Peki ama gerçekten güçlü olmak nedir?

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 02 Ocak 2019
KİM OLDUĞUNU FARK ET Tanya Cooper

Spice Girls 90’larda hayatımıza girdiğinde “girl power” tanımı birden popüler kültürün ve ana akımın mevzusu haline gelmişti. Kızlar sahneden çekilirken, bu söylemin de içeriği değişti, daha ciddi anlamlar edinmeye başladı. Daha özgür olmaktan ve bireysel olabilmekten, kendi olma halimize evrildi. Bir noktada çözülmeyi yaşadık ve Maya Angelou “Ayağa kalk ve kim olduğunu fark et” dediğinde aslında gücün yeni versiyonundan bahsettiğini anladık. Peki 2000’li yılların ikinci onluğunun sonuna yaklaştığımız bu zaman diliminde güç ve güçlü olmak ne demek?

Bu soruyu tam da birkaç ay önce farklı alanlarda kendi güçlerini ortaya koyan tasarımcı, oyuncu, müzisyen, sanatçı, sporcu kadınlara sormuştuk. İçinizdeki gücü nereden buluyorsunuz? Kimisi gücü sevgide buldu­ğunu anlatmıştı. Bir diğeri başkalarına dokunabilmekten ve onlarla birlikte güçlenmekten bahsediyordu. Hayatı iki uçta yaşamaktansa dengeyi bulunca buna ulaştığımızı söyleyen­ler oldu. Bazıları için özgürlük en büyük güçtü. O an emin olduk; güç dev paralar kazanmaktan, harika vücut ölçüleri­ne sahip olmaktan, sosyal medyada binlerce kişi tarafından takip edilmekten daha fazlasıydı. Bangladeş’te çok zor ve üzücü şartlarda 2 Dolar’a üretilen, üstünde “girl power” ya­zan bir tişörtü giyinmekten çok ötesi.

Güç artık sadece aktivizmle uğraşmak, feminist olmak ya da başkalarının güçlenmesi için el uzatmak değil. Ger­çek anlamda kendimizin farkında olmak ve hayatımızı is­tediğimiz şekilde yaşamakla ilgili. Eski sürüm gücü zaten satın alabilirsiniz. Kolunuzda son dönemin en hip çantası varsa, yüksek topuklularınızla boyunuzla birlikte özgüve­ninizi de yükseltiyorsanız bu artık güç demek değil. İşler son zamanlarda biraz değişti. Bu yıl 25.si düzenlenen Wo­men in Hollywood etkinliğine, üstünde oversized bir Marc Jacobs’la katılan Lady Gaga’yi hatırlayın. Bu özel gece için onlarca işlenmiş elbise, tüylü şapka, ipek tasarım denediğini ama hiçbirinde kendisi gibi hissetmediğini açıkladı. Sonra

Marc Jacobs takımı giydiğinde... “Ağlamaya başladım. Ben cinsel saldırıya uğramış, hâlâ saldırganın ismini söyleyecek cesareti bulamayan, kronik ağrılarla yaşayan, çok küçük yaşlardan itibaren erkeklerin bana ne yapmam gerektiğini söylediği bir hayat yaşıyordum. Bugün gücümü geri aldım. Bugün pantolon giyindim” dediği 20 dakikalık konuşması sosyal medyaya bomba gibi düştü. 2018 yılında, gücün ta­nımı tam olarak bu şekilde değişti işte. Özgürce, istediğiniz gibi yaşayabilmek olarak...

Tabii ki üstünde “girl power” ya da feminist yazan bir ti­şört giyebilirsiniz fakat taşıdığınız mesajın ciddiyetinin far­kında mısınız? Daha fazla hareket etmeye, elinizi taşın altı­na koymaya cesaret edebilir misiniz? Sahte güçleri gerçek güçlerden ayırabilir misiniz? Sistem bize sınırlar koyarak (güzel ol, kusursuz ol, o çantaya sahip ol) gücümüzü bas­tırmamızı talep ederken Angelou’nun dediği gibi gerçekten kendiniz olabilir misiniz? İlla muazzam bir kariyere, yüklü bir banka hesabına, kusursuz bir vücuda ya da ideal bir aile­ye sahip olmak durumunda değilsiniz. Güçlü olmak, bunlara sahip olmak zorunda olmadığınızın farkındalığıyla başlıyor. Güçlü olmak kendimizin en gerçek halini ortaya koyarak başlıyor.



Yazı: Serli Gazer Boyacı

ELLE 2018, Aralık sayısından alınmıştır.




SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

Kapağımızda enerjik ve sportif haliyle bildiğimiz Aslıhan Malbora var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.