Kollektif House’un o sıcak ve insanı adeta çalışmaya motive eden ortamında buluşuyoruz Tolga Esin, Aykut Keskin ve Canmert Koral’la. Aralarındaki iyi iletişim, sinerji ve yaydıkları pozitif enerji, çalıştıkları ortamla uyum içinde olmanın ötesinde yaptıkları son derece yaratıcı ve harika projelerin de temelinde yatıyor... Ne mi yapıyorlar? Mesela Kanyon’un aplikasyonunu telefonunuza indirin ve orada en keyifli şekilde gezinin. Ya da Caffe Nero’nun Instagram sayfasını keşfedin. İşte tüm bunların arkasında Senfonico var. Esin şöyle anlatıyor: “Ortaklarım Aykut ve Canmert’le dostluğumuz çok eskiye, ortaokul yıllarındaki yatakhane arkadaşlığına kadar gidiyor. Hepimizin aynı deneyim ve vizyonu paylaşması bizi bir araya getiren asıl sebep oldu. Birlikte ‘daha iyisini yaparız’ dedik... Daha iyi işler çıkarmak için hırsla çalışmaya devam ediyoruz.” Daha önce çalıştığı dijital servis veren şirketlerdeki yapılan işlerin standartsızlığı, Esin’i kendi şirketini kurmaya yönlendiriyor ve böylece pazardaki açığı Senfonico’yla kapatıyor.
Hikayenin gerisini Senfonico’nun CEO’su Tolga Esin’den dinleyip üç ortağın dostluğunu doğrulayan sohbetimize katılın.
ELLE: Senfonico bana müzik senfonisini çağrıştırıyor. Neden bu ismi tercih ettiniz?
TOLGA ESİN: Çok yerinde bir gözlem! Bildiğiniz gibi bir senfoni orkestrasında farklı enstrümanlar uyum içerisinde çalışır. Bizim için de Senfonico, farklı disiplinlerden kişilerin uyum içerisinde çalışarak ortaya harika işler çıkarmasını temsil ediyor.
ELLE: Bize kısaca Senfonico’yu anlatır mısınız? Ne tür hizmetler veriyorsunuz?
T.E.: Senfonico dijital servisleri, yönetim danışmanlığı yaklaşımı ve disipliniyle veren bir teknoloji şirketi. Büyük bir dijital ajanstan beklenebilecek her türlü servisi (mobil uygulama, aplikasyon yaratma, projelendirme ve geliştirmeden dijital veya sosyal medya kampanyaları yürütmeye kadar) veriyoruz. Kısaca, bir markanın hedeflerine ve rakiplerine bakarak ihtiyacının, istek ya da probleminin ne olduğunu anlıyor, sonra da bunun için ideal dijital çözümü veya süreci planlayıp hayata geçiriyoruz. Süreçleri yürütürken hem proje yönetimi hem de stratejik ve analitik yaklaşım anlamında kendimizi farklılaştırarak değer yaratmaya dikkat ediyoruz.
İYİ BİR EKİP BÜYÜK BİR LÜKS
ELLE: Aykut Keskin ve Canmert Koral’la birlikte çalışıyorsunuz. Aranızda nasıl bir görev dağılımı var? Ekibi oluşturan diğer 15 kişi neler yapıyor?
T.E.: Benim için Aykut ve Canmert, Senfonico’nun başarısının arkasındaki en önemli unsurlardan ikisi. Aykut eski yönetim danışmanı. Şirketlerin ihtiyaçlarını değerlendirme, bu ihtiyaçlara uygun çözümler geliştirme konusunda özel bir yeteneğe sahip. Canmert, hem profesyonel hem de kişisel anlamda tanıdığım en yaratıcı insanlardan biri. Ürettiği fikirlerin iyi olmasının yanı sıra, sonuçları elle tutulur bir şekilde başarılı ve toplumun gerçeklerine uygun. Kreatif ve analitik taraflarda farklı bir seviyede hizmet verebilmemizin en büyük nedeni onlar.
ELLE: Ekibi oluşturan diğer 15 kişi neler yapıyor?
T.E.: Geri kalan takımımız şirketin lokomotifini oluşturuyor. Hem teknik hem iletişim tarafında kendi dallarında uzman bir grubumuz var. Rolleri ya da sıfatları ne olursa olsun herkesin üst düzeyde sorumluluk sahibi olduğu bir ekibiz. Bu yüzden hiyerarşik anlamda oldukça düz bir yapıya sahibiz. Herkesin kendi alanında uzman olması bize böyle bir lüks sağlıyor.
TÜRKİYE’NİN DİJİTALLEŞMEDEKİ YERİ
ELLE: Teknoloji ve dijitalleşmenin giderek geliştiği dünyada Türkiye bu alanda sizce hangi aşamada? Olması gereken noktaya ulaşabildik mi?
T.E.: Türkiye bu bölgede dijitalleşme anlamında lider rol oynaması gereken bir ülke. Bunun için gereken bütün potansiyele sahip. Doğru vizyon ve yatırımlar olursa bu yolda katedeceğimiz çok adım var. Şirketlerin durumuna gelince, bazılarının açık fikirli ve risk alan bir duruşları bulunuyor. Dijital kimliklerini geliştirmeye yanaşmayan şirket ve sektörlerin dünyanın gerisinde kalmaya mahkum olduklarını söylemeye gerek var mı?
ELLE: Dünyada bu tip işler yapan, sizin feyzaldığınız ekipler, firmalar hangileri?
T.E.: Dizayn ve inovasyon konusunda Fjord, global anlamda takip ettiğimiz bir şirket. Prensipleri ve çalışanlarına verdikleri değer ve sorumluluk alanında Netflix’i rol modelimiz olarak görüyoruz. Dijital servislerle yönetim danışmanlığını Amerika’da başarılı bir şekilde beraber yürüten Wolfgang Agency ve bize her daim ilham veren Big Spaceship, işlerini takip ettiğimiz diğer şirketler.
ELLE: Diyelim ELLE Türkiye’yle çalışmaya başladınız. Marka için nasıl dijital projeler üretirdiniz?
T.E.: ELLE Türkiye, dijitalin gücünü erken keşfetmiş bir dergi. Bu alanda YouTube kanalına yapılacak yatırımlar ve Instagram “exclusive” içeriklerin çok değerli etkileşimler ve organik kullanıcı büyümesi olarak geri döneceğine inanıyorum.
YAZI: SELİN MİLOŞYAN
FOTOĞRAFLAR: BARIŞ ARAS & ELİF ÇAKIRLAR
ELLE KASIM SAYISINDAN ALINMIŞTIR.
