Diyetlere inanmam, yani faydasından şüphe ederim. Ancak bu sefer bir çeşidine talibim. Siyah diyetine girmek istiyorum! Pek çok kişi gibi, ben de siyaha tutkunum. Alışverişe çıktığımda, seçenekler arasında gözüm, elim ilk ona gider. Çanta mı alacağım? Siyahı lütfen, her şeye yakışır. Jean mi? Rengi iyice solup açılana kadar giyerim. Siyah bir kazak hep şık durur. Atlette beyazla birlikte ilk tercihimdir. Siyah ceket, siyah çorap, siyah iç çamaşırı, hırka, çizme... “LBD”, nam-ı diğer küçük siyah elbise de az değil, hangi davet veya partiye gitmeye kalkışsam, beni kandırmayı başarıyor... Nedir bu siyah aşkı! Sebebi, en risksiz (gerçekten öyle mi?) renk olması mı? Gerçekten söylendiği gibi bin ayıbı (kiloyu/kusuru) gizler mi? Neden hep siyah? Başka türlü nasıl şık olunur, bilmiyor muyum? Yoksa çok mu sıkıcıyım; çok mu “tahmin edilir” bir insanım; içim mi kararmış; renk körü müyüm?
Ne kendime, ne de benim gibi olanlara haksızlık etmek istemem. Siyah asil, siyah şık, siyah sağlam bir seçenek. Tek dileğim, bazen onu özlememe izin vermesi. İşte bu yüzden siyah diyetine girmek istiyorum. En yakın zamanda tüm siyahlarımı bir dolaba kilitlemeyi, anahtarı bir köşede unutmayı deneyeceğim. Artık bu diyet üç gün mü sürer, yoksa üç hafta mı sürer, bilemem. Zamanlamamın çok kötü olduğunuysa adım gibi biliyorum. Bu sezon pek çok tasarımcı onu baş tacı etmişken, benim bu yaptığıma delilik denir. Sizin siyahla meseleniz nedir?
Not: Yazıyı bitirdiğim an yabancı ELLE edisyonlarından biri geldi. Kapakta dev puntolarla “COLOUR ME BLACK, Fashion’s favorite is back” yazıyor. Bu diyetten vazgeçmem için bir işaret mi?
Suzan Yurdacan
