Fakat ikizlerin ve Victoria Beckham tasarımlarının ortak bir noktası daha var: O da Zara. Şimdi hemen gözlerinizi öyle koca koca açıp, ayıplamayın. “Neticede yılların dergi editörü bir bildiği vardır” deyin, dinleyin.
Benimle aynı kanıda olan Domenico Dolce ve Stefano Gabbana, olayı daha net anlatıyor: Uzun süredir Victoria Beckham ile yakın arkadaş olan tasarımcılar, mesele işe gelince açıyorlar ağızlarını yumuyorlar gözlerini. “Tamam, Victoria bir tasarımcı” diyorlar. “Ama başka türlü...” Ve kamçılamaya devam ediyorlar acı acı, “John Galliano bir tasarımcı.. Alexander McQueen bir tasarımcı. Victoria'nın koleksiyonları Zara ve H&M'i çağrıştırıyor.”
Zara gibi hazır giyim markalarında Dior gibi büyük markaların ‘esinlenmelerini' görmek artık şaşırtmıyor bizi. Hatta her şey bu kadar hızlı değişirken ve ekonomi de iyiye gitmezken, bir grup insanın nasıl ve neden ‘sahici' Dior bir eteğe yatırım yaptığını anlamamız güç oluyor. Bana soracak olursanız harika teorilerim var: Örneğin Zara, bu büyük markalarla bir tür sözleşme imzalamış bile olabilir. Çünkü ortada bir ‘benzeme' hali olduğunda, mahkeme savaşlarının nasıl ateşli olduğunu biliyoruz. Zara'nın çizgileri ve özellikle baskıları da çoğu zaman ‘tıpkısının aynısı' formunda oluyor.
Her neyse... ‘Yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan?' hesabı biraz da bu. Bir neticeye varmak hayli zor. Çünkü stilin ve modanın ‘özgürleşmesiyle' çorbaya döndüğü şu dönemde, sektörün de hayli karışık ilişkiler içinde olduğunu fark etmemek çok da zor değil. Müsaadenizle ben Zara'ya kaçıyorum... Bi' pantolon gördüm, ‘baya baya' Alexander Wang!
Hangisi 'daha' tasarım ya da tasarım hangisi? İşte bütün mesele bu!
