Netflix’in ‘The Crown’ serisinin dördüncü sezonu bu yılın en çok beklenenleri arasındaydı. Kraliyet Ailesinin 70’li yıllardan 90’lara kadar dönemini anlatan 4. Sezonda en çok heyecanlandıran karakterlerden biri Prenses Diana oldu. Diana Spencer’ın monarşi ile olan deneyimini ve Prens Charles ile evliliğine farklı bakış getiren yeni sezon, dizinin hayranlarını heyecanlandırdı. Buckingham Sarayının kapalı kapıları ardında neler yaşandığını bilemesek de, dördüncü sezonda Prenses Diana hakkında gösterilenlerin gerçekliğini tartıyoruz. Aşağıda ‘The Crown’ serisinin dördüncü sezonunda bilmeniz gereken önemli Prenses Diana anlarını görebilirsiniz…
PRENS CHARLES’IN PRENSES DIANA’NIN ABLASI İLE İLİŞKİSİ
Dördüncü sezonun başlaması ile birlikte Prens Charles’ın Lady Sarah McCorquodale adlı biri ile birlikte olduğunu görüyoruz. Lady Sarah McCorquodale, Prenses Diana’nın ablası! Prens Charles, Diana ile ilk olarak ablası Sarah’yı randevu için almaya geldiğinde evlerinde görüyor. Seride Charles ve Diana’nın tanışması tesadüfi olarak yansıtılmış olsa da aslında bu tanışma Sarah sayesinde oluyor. 1981’deki nişandan sonra The Guardian’a konuşan Sarah McCorquodale, “Onları ben tanıştırdım. Ben Cupid’im,” demişti. Haberlere göre 29 yaşındaki Charles, 16 yaşındaki Diana ile Spencer ailesinin evlerinde bir etkinlikte tanışmıştı. Diana’dan 6 yaş büyük olan ablası Sarah, 1977 kısa bir süre için Prens Charles ile birlikte olmuştu. İlişkilerinin aşk olmadığını söyleyen Sarah, söylentilere göre bir yemekte arkadaşına, “İster İngiltere Kralı olsun ister normal biri, ben Charles ile evlenmem,” demişti. Sarah, 1980 yılında Neil McCorquodale ile evlendi.
Lady Sarah McCorquodale (Getty Images)
‘The Crown’ serisinde Prens Charles ve Diana’nın ikinci karşılaşmalarının, Prenses Anne’in binicilik etkinliğinden sonra olduğunu görüyoruz. Seride ilk görüşmeleri 1977’de gösterilirken, ikinci görüşmeleri ise 1979’da yansıtılıyor. Ancak Diana’ya göre Prens Charles ile aralarındaki ilk etkileşim Temmuz 1980 yılında oluyor. ‘Diana: In Her Own Words,’ belgeselindeki kasetlerde Diana, Charles’ı amcasının cenazesinde Charles’ın “üstüne atladığını,” söylüyor. Şubat 1981’de nişanlanan Charles ve Diana’nın verdiği röportajda Charles ise gelecekteki eşi ile Diana 16 yaşındayken tanıştığını söylüyor. “Onun ne kadar mutlu, eğlenceli ve çekici bir 16 yaşında kız olduğunu düşünmüştüm,” diyen Charles, “Hayat dolu, neşeli ve her şeydi,” diye eklemişti.
PRENSES DIANA’NIN NİŞAN YÜZÜĞÜ
Dördüncü sezonun üçüncü bölümünde Prens Charles ve Kraliçe Elizabeth, Prenses Diana’ya seçebileceği nişan yüzüklerini gösteriyorlar. Aile yadigarı parçaların yanı sıra yeni tasarımların bulunduğu seçkide, Prenses Diana yeni tasarlanan 12-karat Ceylon safiri ile kaplanan bir yüzük seçiyor. Bu seçime şaşıran Prens Charles ile birlikte Kraliçe, Diana’ya neden bu yüzünü seçtiğini soruyor ve Charles da araya girerek “En pahalı olan olduğu için,” diyor. Charles’a karşı gelen Diana ise bu yüzüğün annesinin yüzüğüne benzediği ve kendi göz rengini anımsattığını belirtiyor.
Kate Middleton (Getty Images)
Geçmişte yayınlanan haberlere göre Kraliyet ailesi gerçekten bu seçim karşısında hayal kırıklığına uğramıştı. Yüzüğün özel olmaması ve isteyen herkes tarafından satın alınabilir olması, Kraliyet Ailesini rahatsız etmişti. Her şeye rağmen bu yüzünü çok seven Prenses Diana, Prens Charles’dan ayrıldığı zaman bile yüzünü takmaya devam etmişti. Şimdilerde ise bu popüler yüzük Kate Middleton’un parmağında.
PRENS CHARLES VE PRENSES DIANA’NIN NİŞAN RÖPORTAJI
Bir muhabir, dördüncü sezonun üçüncü bölümünde yeni nişanlanan Charles ve Diana’ya “Ne kadar birbirlerine aşık göründüklerini,” söylüyor. Diana ise buna, “Evet, kesinlikle,” diye cevap veriyor, Charles ise bir süre bekledikten sonra, “Aşk ne demekse,” diyor. Ne yazık ki bu sahne kelimesi kelimesine doğru! Tüm röportaj boyunca gülümsemiş olsa da Charles, “aşk” söz konusu olunca ters bir tepki veriyor.
PRENSES DIANA’NIN YEME BOZUKLUĞU
Prenses Diana’nın bulimiya ile mücadelesi, ‘The Crown’ serisinin dördüncü sezonunun odak noktaları arasında. Prens Charles ile evliliğinde yaşadığı stres ve Kraliyet Ailesinin baskılarının ardından yeme bozukluğu artan Prenses Diana, uzun bir süre bulimiya ile savaşıyor. Kraliyet Ailesi içerisinde ‘açık’ bir sır olarak gezen bu yeme bozukluğu, daha sonra Prenses Diana tarafından açık bir dille belirtiliyor. Prenses Diana, BBC Panorama ile 1995’teki tartışmalı röportajında uzun bir süredir bulimiya ile mücadele ettiğini, “Yıllardır bulimiya ile savaşıyorum. Bu sır bir hastalık gibi,” diyerek belirtmişti. “Bunu kendinize uyguluyorsunuz çünkü özgüveniniz düşük seviyede ve siz değerli ya da değerli olduğunuzu düşünmüyorsunuz,” diyen Diana, "Günde dört veya beş kez midenizi dolduruyorsunuz - bazıları daha fazlasını yapıyor - ve bu size rahatlık hissi veriyor. Adeta etrafınıza sarılan bir çift kol gibi ama geçici. Sonra midenizin şişliğinden tiksiniyorsunuz ve hepsini çıkarıyorsunuz. Bu kendinizi yıprattığınız sürekli devam eden bir şey,” diye eklemişti. Yaşadığı yeme bozukluğunu evliliğinin bir semptomu olarak açıklayan Diana, “Yardım için bağırıyordum ama yanlış sinyalleri veriyordum ve insanlar benim bulimiya rahatsızlığımı bir neden olarak kullanıyordu. Problemin bu olduğuna karar verdiler—Diana dengesiz,” demişti.
PRENSES DIANA VE CAMILLA PARKER-BOWLES
Dördüncü sezonun üçüncü bölümünde Camilla, Kraliyet Düğününden kısa bir süre önce elle yazılan bir not ile Diana’yı öğle yemeğine davet ediyor. Seride Camilla’nın sıcak davrandığını ama aynı zamanda Diana’nın Prens Charles’ı ne kadar az tanıdığı konusunda iğneleyici bir tavır sergilediğini görüyoruz. Sahnenin sonunda Camilla, “Ben seninle her şeyi paylaşabilirim,” diyor.
Prens Charles ve Camilla Parker-Bowles (Getty Images)
Birçok farklı kaynağa göre bu öğle yemeği gerçekleşmiş. ‘Charles: The Man Who Will Be King,’ adlı biyografide, yazar Howard Hodgson, Camilla’nın niyetinin tamamen iyi olduğunu ve hiç bir gerginlik olmadığını yazmıştı. ‘Diana: Her True Story’ biyografisini Prenses Diana’nın anlatımına göre yazan Andrew Morton ise, kitabında Camilla’nın niyetlerinin tuhaf olduğunu belirtmişti. Yıllar sonra Diana, Prens Charles ile olan ilişkisi sebebiyle Camilla ile konuşmuştu. Diana’nın kendi anlatımına göre, Prenses Diana, Camilla’ya “Neler olduğunu kesinlikle biliyorum,” demişti. Başta Diana’ya ne demeye çalıştığını anlamadığını söyleyen Camilla, daha sonra “İstediğin her şeyi aldın. Dünyadaki tüm erkekler sana aşık oluyor. İki muhteşem çocuğun var. Daha ne istiyorsun?” demişti. Buna karşılık olarak Prenses Diana ise, “Ben eşimi istiyorum,” diye cevap vermişti.
1995’te BBC Panorama röportajında, Camilla’nın evliliklerinin yıkımında bir etkisi olup olmadığı sorulunca Diana ise, “Evliliğimizde üç kişi vardı, o yüzden anlayabileceğiniz üzere biraz kalabalıktık,” demişti.
PRENSES DIANA’NIN ‘UPTOWN GIRL’ PERFORMANSI
Dördüncü sezonun dokuzuncu bölümünde, Prenses Diana, Prens Charles’a Royal Opera House’ta bir etkinlikte sürpriz yapıyor. Prenses Diana’nın tuvalete gittiğini düşünen Charles, saniyeler sonra Prenses Diana’yı Wayne Sleep ile birlikte sahnede beyaz bir elbise ile Billy Joel’un ‘Uptown Girl’ şarkısına dans ederken görüyor. Serideki sahnede Prens Charles’ın çok sinirlendiğini görüyoruz. Arabada eve giden yolculukta Charles, sinirini belli ederek bu doğum günü hediyesinin “korkunç ve rezalet,” olduğunu söylüyor.
Daily Mail’ın editörü Charlie Kay’in ‘Diana: The Woman Inside’ belgeselindeki anlatımına göre, “Charles bu durumu hiç beğenmemişti çünkü Prenses Diana’nın gösteriş yaptığını düşünüyordu.” Yıllar sonra Diana ile dansı hakkında detayları paylaşan Wayne Sleep, “Diana’ya Kraliyet bölümüne doğru selam vermesi gerektiğini söyledim. O da bana ‘Ona eğilmeyeceğim, o benim eşim,’ dedi,” demişti.
PRENSES DIANA’NIN JAMES HEWITT İLE İLİŞKİSİ
Prens Charles gibi Prenses Diana’da evliliğinde sadık kalmamıştı. ‘The Crown’ dördüncü sezonun dokuzuncu bölümünde Diana’nın James Hewitt ile ilişkisi anlatılıyor. Prenses Anne, annesi Kraliçe II. Elizabeth’e, Prenses Diana’nın yıllardır başka erkekler ile birlikte olduğunu söylüyor. Daha sonra Prenses Diana ve Prens Charles’ın Kraliçe ile ilişkilerini konuştuğu bir sahne görüyoruz. Bu konuşmanın ardından çalışanlarına, “Hewitt ararsa benim burada olmadığını söyleyin,” diyen Diana, “Ondan haber duymak istemiyorum. Artık buraya gelemez,” diye ekliyor.
James Hewitt (Getty Images)
Boşanmak isteyen Prens Charles, Prenses Diana’nın telefonlarından kaçmaya başlıyor. Bir süre Prens Charles tarafından görmezden gelinen Prenses Diana, Hewitt’i arayarak saraya davet ediyor. Bu olay Prens Charles’ın kulağına gittikten sonra Charles, Kraliçe II. Elizabeth’e giderek artık resmi bir ayrılık olması gerektiğini diretiyor.
Hewitt ve Diana’nın ilişkisi yıllardır medyanın söylentileri arasında. 1994’te Anna Pasternak’ın ‘Princess in Love’ kitabın ardından bu söylentiler daha da çok artmıştı. Bu kitabın ana kaynaklarından biri olan Hewitt, Pasternak’a ilişkilerinin yıllar boyunca sürdüğünü anlatarak tüm detayları vermişti.
Prenses Diana, 1995’teki BBC Panorama röportajında, “O benim zor zamanlarda çok yakın arkadaşım olmuştu ve bana çok destek oldu. Bu kitabı görünce gerçekten yıkıldım çünkü ona çok güveniyordum ve yine çocuklarım üzerindeki etkiden endişelendim,” demişti. “Kitapta çok fazla fantastik şeyler var. Arkadaşım olarak gördüğüm, güvendiğim birinin benim üzerinden para kazanmaya çalışması çok üzücü,” diyen Diana, “Bu kitap çıktığı zaman ilk olarak koşarak çocuklarımla konuştum. William bana bir kutu çikolata verip, ‘Anne, bence sen incindin. Bunlar seni yeniden gülümsetir,’ dedi,” diye eklemişti. Prens Charles ile evliliklerinde sadakatsiz olup olmadığı sorulunca, “Evet, ona hayrandım. Evet, ona aşıktım. Ama çok fazla hayal kırıklığına uğratıldım,” diyen Diana’nın hala Hewitt ile bir ilişkisi olup olmadığı kesin olarak bilinmiyor.
