#text>
#text>50 First Dates: Adam Sandler’ın şimdiye kadar yaptığı en iyi, belki de tek iyi filmi olan bu romantik komediyi bize sevdiren Drew Barrymore etkenini unutmamak gerek. Barrmore’un karakterinin rahatsızlığı nedeniyle her gün yeniden başlayan bir aşkla gülümsemek isterseniz, izlemeden geçmeyin. #text>
~ #text>Dirty Dancing: Bu film yaz mevsiminden beklenen her şeyi veriyor diyebiliriz: Tatil beldesinde tanışılan inanılmaz yakışıklı bir erkek, asi tavırlar, yazın getirdiği özgürlük ve onlarca dans! Öyleyse bu karakterler ‘hayatlarının zamanı’nı yaşamasın da ne yapsın, değil mi?~ #text>Wet Hot American Summer: Okul hayatınızdayken hiçbir yaz kampına gitmişliğiniz var mı bilmiyoruz, ama bu film bir yaz kampında geçen absürd bir komedi. Üstelik bize şimdilerle istesek bile aynı projede toplayamayacağımız Paul Rudd, AmyPoehler, Bradley Cooper, Elizabeth Banks ve Ken Marino’yu aynı ekranda izleme fırsatını sunuyor. Daha önce izlemediyseniz, bu kült filmi es geçmeyin deriz. #text>
~ #text>Letters to Juliet: Genç bir yazarın, bir hikaye peşinde İtalya’ya gidişi ve yaşlı bir kadının ilk aşkını aramaya başlaması kulağa ağır ve sıkıcı bir hikaye gibi gelebilir ancak film aksine oldukça eğlenceli! Yaşlı kadının yakışıklı torunu ve genç yazarın arasında filizlenen aşk, kahkaha garantili inatlaşmalar ve güneşin altında pırıl pırıl parlayan İtalya’nın o şirin mi şirin kasabaları görsel olarak bir ziyafet yaşatıyor desek yeridir.~ #text>
#text>Something’s Gotta Give: Kendinden çok daha genç bir kızla birlikte olan Harry Sanborn’un, onun annesi Erica’yla yakınlaşmasını son derece esprili bir dille anlatan bu film unutulmaz romantik komediler arasında. Bir de başrollerde Diane Keaton ve Jack Nicholson gibi iki dev isim olunca, izlemeden geçmek mümkün değil!~ #text>Before Sunrise: Film, Avrupa’daki bir tren yolculuğunda tanışan genç bir kadın ve adamın zamana karşı yarışan aşkını anlatıyor. Ama şöyle bir durum da var: Seyahatleri bittikten sonra ayrı hayatlara yönelecek bu iki aşığın birlikte geçirebilecekleri sadece bir geceleri var. Bu hikayeye Viyana’nın müthiş manzaraları ve genç Ethan Hawke de eklenince, insanın izlememesi zor oluyor.~ #text>
#text>Ferris Bueller’s Day Off: Bu film, tatil söz konusu olunca bir insanın ne kadar ekstrem şeyler yapabileceğinin en iyi örneklerinden. Üstelik başrolde Sarah Jessica Parker’ın eşi Matthew Broderick var. Hem de çok komik! Gülme garantili ve Iphone’ların olmadığı daha masum bir dönemde geçen bu filmi çok seveceğinize eminiz! #text>
SON HABERLER