GEZİ REHBERİ : FLORANSA

Romantik, özgür, samimi, ihtişamlı, efsanevi şehir Floransa'da gezilecek yerler ve daha fazlasını mücevher tasarımcısı Melike Kapıcıoğlu anlatıyor.

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 09 Şubat 2017
GEZİ REHBERİ : FLORANSA

Romantik, özgür, samimi, ihtişamlı, efsanevi... Melie markasının yaratıcısı Melike Kapıcıoğlu, tarihinden, sokaklarından, sanat eserleri ve isminin anıldığı sanatçılarından bolca ilham aldığı ve bunu mücevherlerine de yansıttığı Floransa’yı anlattı.

Sanattan “beslendiği” çok belli. Tarih, bir şehrin dokusu, efsane aşklar, bir sanat eseri veya o eserdeki bir detay, hepsi mücevher tasarımcısı Melike Kapıcıoğlu’na ilham olabiliyor. “Koleksiyonlarımda farklı din, dil ve kültürlere yer vermeyi seviyorum. Her birinde bulduğum ortak noktalar, varoluş amaçlarımız, geleceğe bir şeyler bırakma isteği benim geçmişte değil, bugünde yaşama bağlanmamı sağlıyor. Mücevher tasarlamamın en büyük nedeni de bu sanırım; bundan yüzyıllar sonra genç bir kızın bir antikacıda parfüm şişelerimden birini görüp ona aşkla bağlandığını hayal ediyorum” diyor. Altı yıl önce ziyaret ettiği ve tekrar uzun süreliğine gitmeyi planladığı, sanat şehri Floransa’yı bir de ondan dinleyin.

ELLE: Floransa’ya ne zaman gittiniz?

MELİKE KAPICIOĞLU: İki haftalık İtalya seyahatimin en sevdiğim durağı Floransa’ya ilk defa altı yıl önce gittim. Gezdiğim şehirler arasında ruhuma en çok hitap eden, açık ara Floransa’ydı. Tarihi çok sevdiğim için bu kadar zengin yaşanmışlıkları ve hikayesi olan yerler beni etkiliyor. Floransa, İtalya denince aklıma ilk gelen şehir.


ELLE: Şehrin en akılda kalan özelliği?

M.K.: Floransa beni kendine panoramik şöleni, romantizmi ve tabii ki “pietra dura”larıyla (renkli taşların kullanıldığı teknik) aşık etti.


SPONTANE FLORANSA

ELLE: Şehri nasıl gezdiniz?

M.K.: Bir şehri ilk defa ziyaret edeceksem ilk işim sıkı bir araştırma yapmaktır. Sadece görülmesi gereken yerleri, ne yeyip içeceğimi değil; tarihini, ruhunu, şehrin kelime etimolojisinden tutun da orada yaşanmış önemli olaylara kadar birçok detayı araştırırım. Seyahatimin süresine göre görmem gereken yapılar arasından kendimi yakın bulduklarımdan bir seçim yapar, geri kalan vakitlerimde şehri spontaneyaşarım. Plan, program, kronometrehissi yaşatan gezmeler bana pek uygun değil.

~ELLE: Sizce Floransa’da mutlaka görülmesi yerler neler?

M.K.: Başta Uffizi Galerisi! Dünyanın en önemli sanat müzelerinden biridir. Eskiden burada ünlü (sanat aşığı) Medici ailesinin kullandığı ofisler yer alırdı. Zaten “uffizi” ofis demek. Aziz Giovanni Vaftizhanesi (Baptistery of San Giovanni) de şehrin ünlü yapılarından. Binanın yapımında Romalılarda kullanılan “cire perdute” (mum) tekniği uygulanmış. Bu teknikle yapılan kapının rölyeflerini incelemeden önce hikayesini araştırıp okumanızı tavsiye ederim. Açık hava müzesi niteliğindeki Signoria Meydanı, heykelleri, etrafında yer alan yapıları ve Vecchio Sarayı’yla şehrin en sevdiğim yerlerinden. Sarayın girişindeki (orijinali Academy of the Fine Arts’ta bulunan) Michelangelo’nun “David” heykelini görmeden Floransa’dan dönen yoktur zaten. Neptün Çeşmesi de Floransa’nın sembollerinden. Etraftaki kafelere leziz tatlılar ve kahve molası için uğranmalı. Yeşil ve gülkurusu renklerdeki mermer cephesi, baklava dilimleriyle göz alı-cı Giotto’nun Çan Kulesi’nin 414 basamağını çıkıp Floransa’ya tepeden bakabilirsiniz.


BAVULUNDA NELER VAR?

ELLE: Bu şehre tekrar gider misiniz?

M.K.: Floransa’ya tekrar gitmeyi bırakın, ileride yılın belli bir bölümünü orada geçirmek gibi bir hayalim var. 2011’de Londra’da aldığım mücevher eğitimimin devamı olarak, bu eğitimin bir başka ayağını, farklı bir alanda ilerletmek üzere Floransa’ya tekrar gitmeyi düşünüyorum.


ELLE: Seyahatlerde yanınıza mutlaka aldıklarınız neler?

M.K.: Gece için şık elbise, topuklu ayakkabılar kesinlikle bavula girer. Gündüz düz sandalet, tiril tiril bir elbise ve ağır olmayan ufak bir çantayla gezerim. Leica kameram vazgeçilmezim. Çizim kalemi ve defterim, şehir rehberi, gözlük ve poşet taşımaktan hoşlanmadığım için, bir şey satın alırsam diye bez çantalarım olmazsa olmazlarım. Yanımda o seyahatte okumaya başladığım bir kitap da olur. Sayfaları etrafımda gördüğüm bir şeyin çizimi, o anki duygularım, tatil boyunca aldığım biletler, bir çiçeğin yaprağı gibi o seyahatimin hoş anılarıyla dolar...

TAŞLAR DİLE GELİRSE

ELLE: Floransa size tasarımcı olarak da ilham verdi mi?

M.K.: İlham sizde mevcut olan bir duygunun, bir hissin gittiğiniz bir yerde ateşlenmesi ve gün ışığına çıkması gibi bir şey… Benim gibi taşların dili, her bir taşın farklı dokusu ve kişiliği olduğuna inanan biri için tahmin edersiniz ki hiç şüphesiz Floransa’nın “pietra dura”ları beni derinden etkiledi. Hayaller, yaratıcı bir akıl ve usta ellerin birleşimiyle ortaya çıkan muazzam eserleri nefes kesici.

ELLE: Alışveriş yaptınız mı?

M.K.: Ponte Vecchio’dan bir yüzük almıştım. Tatlı bir İtalyan çiftin çok keyifli işler bulundurduğu ufak dükkanın her köşesi hala aklımda. Tatillerde almayı en çok sevdiğim şeyler; oraya özgü bir zanaatın eseridir. Şu an çoğunun ofisimi süslediği minik heykel, obje, kitap ve mücevherler seyahatlerimin en güzel anıları.


/ www.melie.com.tr Instagram/meliebymelike

Yazı: Suzan Yurdacan


Bu yazının orijinali 2015 ELLE Eylül sayısında yayımlanmıştır.



SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE 300. Sayı Çıktı!

ELLE 300. Sayı Çıktı!

300. Sayımızın konuk baş editörü ve kapak kızı Serenay Sarıkaya!

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.