Gülüş estetiği, bir diğer adıyla “gülüş tasarımı” estetik diş hekimliğinin bir kolu. Gülüş tasarımını, kozmetik diş hekimliği kapsamında diş kaplama, kompozit yapıştırma, diş implantları, diş beyazlatma ve diğer diş estetiği işlemleri aracılığıyla gülümseme görünümünü iyileştirmeye genel olarak verilen isim olarak özetlemek mümkün.
Esasında gülüş tasarımı, kişinin gülüşünü zirkon kaplamalar, bonding, beyazlatma, diş eti operasyonları, köprüler, diş boyu ayarlaması ve dudak şekillendirmeleri gibi tekniklerle istenilen duruma getirilmesi işlemi olarak da biliniyor. Bu işlem sonucunda gülüş tasarımı yapılan kişinin diş etleri normal görüntüsüne kavuşuyor, dişlerin renkleri, çatlak ve kırıkları gideriliyor, dişlerin kapanışı düzeltilerek kasların normal haline dönmesi sağlanıyor. Gülüş tasarımı doktor tarafından yüzün yapısı, ten rengi, dişler ve dudaklar gibi her detay incelenerek yapılıyor. Ağız sağlığında olan sorunlar birkaç seansta düzeltilerek başarılı bir çalışma ortaya konulabiliyor.
Bu konuda görüş aldığımız Diş Hekimi Yeşim Makzume’ye göre gülüş tasarımında dişlerin ve diş etlerinin uyum içinde olması oldukça önemli. Bunların gülüş sırasında belli oranda görünmesiyse en ideal durum.
GÜLÜŞ VE YÜZ UYUM İÇİNDE OLMALI
Kadınlarda ön iki dişin biraz daha uzun olması, erkeklerin dişlerinin homojen dağılması, dişlerle yanakların desteğinin sağlanmasıyla daha estetik ve daha sağlıklı dişlere sahip olunabiliyor. Bilgisayar destekli olan gülüş programları sayesinde, öncesinde herhangi bir işlem yapılmadan, uygulama sonrasında gülüşünüzün yüzünüzle nasıl bir uyum içinde olacağını tahmini olarak görebiliyorsunuz. Doğru yapılacak bir gülüş tasarımının doktor ve hasta tarafından alınacak ortak kararlarla belirlenmesiyse en ideal olanı.
GÜLÜŞ TASARIMINDA TEDAVİ SÜRECİ
Gülüş tasarımı kişinin tercihleri dikkate alınarak yapılacak işleme bağlı olarak uzun bir döneme yayılabileceği gibi, daha kısa sürede de tamamlanabiliyor. İlk aşama kişinin, ağız yapısı ve diş sağlığı hakkında bilgilendirilmesiyle başlıyor. Kişinin o güne kadar farkında olmadığı ya da olduğu her şey değerlendiriliyor. Dişlerde olan kapanış sorunları ya da diş eti problemlerinin ileride neden olacağı ciddi sorunlar ele alınıyor. Böylece hem arzu edilen görünüm hem de iyileştirme için bir tedavi planı yapılıyor. Kişideki sorunlar sadece diş ve diş etlerini kapsıyorsa birkaç haftada sonuçlar görülebiliyor. Eğer ortodontik tedavi ya da operasyon gerekiyorsa, bunların tamamlanması altı aydan daha fazla zaman alıyor. Yeşim Makzume gülüş estetiğini, yani gülüş tasarımını kişiye özel elbise dikmeye benzetiyor: “Bazı şeyleri değiştirmiyorsun, defolarını kamufle ediyorsun, iyi taraflarını öne çıkarıp güzel bir planlama yapıyorsun. Nasıl ki bir estetik uzmanına gittiğinizde ‘Elmacık kemiklerin biraz çökük, onları biraz çıkarıp yüzünü kare yapacağız’ diyorsa bizim işimiz de aynen böyle. Burada altın oran genel olarak ön plana konulur ama bence artık o aşamayı da geçtik. Bu orana göre yüzü şekillendirmeye çalışırken gülüşün de yüzü tamamlaması gerekiyor. Önemli olan kişinin yüzüne, karakterine uyacak şekilde planlamak. Bunu da çok göze batacak şekilde yapmamak uzmanlığın ana amacı. Herkesin piyano tuşu gibi dişlerle dolaşması çok yanlış. Biz bunu farklı karakter katarak yapıyoruz.”
Gülüş tasarımında kişiye özel uygulamanın önemine dikkat çeken Makzume, “Gülüşün bütün yüz yapısıyla ve kaslarıyla, hatta saç ve göz rengiyle uyumu için ne mümkünse yapmak gerekir. Gerekirse dişi çekebilir, tel taktırabilir, rengini değiştirebilirim. Yapılabilecek o kadar çok şey var ki, asıl önemli olan bunları doğru bir şekilde uygulamam. Önce laboratuvarda çalışılıyor, ölçüler alınıyor. Sonra teknisyen tarafından ‘mouck-up’ (prova) hazırlanıyor. Hasta gelince de o provayı ağzına koyuyorum. Böylece neler olabileceği net olarak anlaşılıyor.”
DİŞ ESTETİĞİNDE SANAT VE BİLİM
Tıpta nasıl ki doktorlar bazı alanlarda uzmanlaşıyorsa Yeşim Makzume de estetik diş hekimliği konusunda kendini geliştirmiş. Dolayısıyla klasik bir dişçiden çok farklı çalışıyor. Medikal estetik ve heykel tasarımı konusunda eğitimi olduğu için bu konuda da çok başarılı. Hastasının cilt rengini bile daha güzelleştirmek için yol gösterebiliyor. Kişinin kas yapısıyla anatomisini dikkate alarak, hayatını rahat geçireceği doğru malzemeyi bularak bu işi yaptığı için de fark yaratıyor. Yaptığı işiyse sanat+bilim olarak tanımlıyor. Diş kesilmeden yapılan ve halk arasında diş lensleri olarak bilinen restorasyonlar, yani lumineer’leri uzun zamandır uygulayan Makzume, Türk halkının diş konusunda trendleri yakından takip ettiğini söylüyor. Çok az vakada uygulanabilen bu işlemde kullanılan malzeme çok ince olmasına rağmen dişle diş etinin birleşim yerinde görülmemesi gerekiyor. Bu restorasyonun, diş etinin içine en azından 0,3-0,5 mm girerek saklanması gerekiyor. Burada kişinin ağız hijyeni ve iyi bakım büyük önem taşıyor. Çünkü diş etleri çekildiğinden bağlantı yerleri gözükmeye başlayabiliyor. Bu da hiç estetik bir görünüm oluşturmuyor. Bazı insanlarınsa diş yapıları doğuştan iri olduğu için bu ince lens dişin üzerine geldiğinde daha da büyük gözükebiliyor. Bir kısım insanlardaysa ağız yapısı yüzünden uygulanamıyor.
O AYNI ZAMANDA BİR “YOUTUBER”
Yeşim Makzume aynı zamanda Kız Kulisi adlı YouTube kanalıyla da ilgileniyor. Burada sektörün önde gelen isimleriyle sohbetler ediyor. Televizyona yapmak istediği sağlık programı hayalinin bir kısmını burada gerçekleştiriyor. Yanlış anlamayın, burada sadece sağlık konuşulmuyor, gündem takip ediliyor. Neden YouTube ve neden Kız Kulisi dediğimizdeyse şöyle cevap veriyor: “Kadınlar olarak geleceğe hazır olmalıyız. Gelecekte yapmak istediğimiz çok şey var, beklentiler yüksek, kendimizden de beklentimiz fazla. Buradan yola çıkarak Kız Kulisi’ni kurdum. Uygun içerik üretebilmek ve sunmak çok önemli. Kız Kulisi’nin, geleceğin kadınlarının hedefi sadece mükemmel saça, cilde, dişlere, kıyafetlere, aileye sahip olmak değil. Bunlarla yetinmiyor. Kusurlarını da seviyor ve kucaklıyor. Onlarla var olduğunu ve yine onlarla birlikte kendini daha ileriye ve geleceğe taşıyabileceğini biliyor.”
YAZI: ESRA ÖZÜBEK
ELLE ARALIK SAYISINDAN ALINMIŞTIR.
