Cildiniz İçin En İyisi

Güzel ve sağlıklı bir cilde kavuşmanın yolu...

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 13 Ekim 2011
Cildiniz İçin En İyisi
Özellikle terleme, sedef hastalığı, saç dökülmesi gibi konularda uzman olan Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Günay, son olarak soyadını verdiği yeni ürün grubuyla dikkatimizi çekti. Ve onunla son dönem uygulanan estetik uygulamaları ve yeni yarattığı krem serisi üzerine konuştuk.





ELLE: Biraz kendinizden bahseder misiniz?


DR. AHMET GÜNAY: Yaklaşık 25-30 yıldır dermatoloji bilim dalının içindeyim. Yıllardır öncelikle hastalıklar üzerinde yoğunlaştım, ki bunlar arasında sedef hastalığı, immün sistem yani bağışıklık sistemine bağlı olan hastalıklar geliyordu. Bir süre sonra ise saç dökülmesi ve alerjik hastalıklar çalışma konularım arasına girdi. Bu konularda üniversitede öğretim üyeliği dönemlerinde  ve  International Hospital'ın Dermatoloji bölümünü kurduğum dönemlerde bir yandan hastalarımı iyileştirmeye çalıştım.





ELLE: Kozmetik tıpa geçiş nasıl oldu?
Dr. A.G.:
Zaman ilerledikçe kozmetik tıp ön plana çıkmaya başladı. Bir sürü meslekdaşımın yanlış uygulamalar yaptığını gördüm. Mesela botoks yıllardır adele veya tiklerin tedavisinde kullanılıyordu. Daha sonra terleme konusunda kullanıldı, (ki bu benim uzmanlık alanım) Öyle ki botoks yaptırdığı için göz kapağı düşen, asimetrik kaşı oluşan hastalar bu hataları düzeltmemiz için bize gelmeye başladı. Bütün bunların doğal bir sonucu olarak da yavaş yavaş hastalıklardan daha güncel uygulamalara kaymaya başladık. Bu arada deri kanserleri ve sedef konusunda da çalışmalarımızı sürdürdük.



ELLE: Estetikteki gelişmeleri nasıl takip ediyorsunuz?
Dr. A.G.:
Kozmetik dermatolojiye zamanla açıldık ve Türkiye'ye estetik müdahaleleri getirdik. Mesela lazeri ilk olarak uygulayan dermatologlardan biriyim. Belki de ilk kullanan doktorum diyebilirim. Önce lazerle cilt soyma işlemini yaptık ve daha sonra damarlarla ilgili çalışmalarda bulundum. Yüzeysel kılcal damarın görüntüsünü lazerle yok ettik. Zamanla epilasyon uygulamalarına geçtik. Ve bir grup kurduk. Ben işin hastalık bölümünü yürütüyorum ama estetik tıpla uğraşan ekip arkadaşlarım var. Bütün bu saydığım müdahaleleri yapıyorlar. Ben daha çok kalıcı olmayan, vücuttan atılımı olan şeyleri tercih ediyorum.





ELLE: Niye böyle bir ayırım yapıyorsunuz?
Dr. A.G.:
Vücuttan belli bir süre sonra atılan uygulamaları tercih ediyorum, çünkü vücutta kalan maddelerin ileride nelere yol açacağı belli değil. Vücuttan atılan uygulamalar önemli. Botoksu mimikleri kaybettirmeden yapıyorum. İfadesiz yüzlerle dolaşan insanları hoş görmüyorum. Önemli olan bu işi yaparken dozlarla doğru bir şekilde oynamak ve güzel bir çalışma ortaya koymak. Çünkü botoks bilinenin aksine yüzü donduran birşey değil, aksine çalışmaması gereken adeleleri durdurup kırışıksız bir cilt yaratmaya yardımcı olur.


~


ELLE: Dolgu maddeleri hakkındaki düşünceniz ne?
Dr. A.G.:
Dolgu maddelerine de pek sıcak bakmıyorum ama vücuttan belli bir süre sonra doğal olarak atıldıkları için merkezimizde uygulanmasına izin veriyorum. Benim yaptığım uygulamaları alt yapıyı güçlendiren müdahaleler olarak anlatmak mümkün. İnsan DNA'sına en yakın olan somon balığının DNA'sını birtakım karışımlar halinde cilt altına enjekte ediyoruz. Bu da cilt altındaki elastik liflerin iyi çalışmasını sağlıyor. Doğal olarak ciltte hafif bir lifting etkisi gözlemleniyor. Hiçbir zaman dolgu gibi gözükmüyor ve alt yapı yani tedavi sağlıyor. Bununla hem kırışıklıklar bir nebze düzeliyor, hem de yerçekimi etkisiyle sarkmış olan cilt daha iyi bir hale geliyor.





ELLE: Kendi adınızı taşıyan ürünleri yaratma fikri nasıl ortaya çıktı?
Dr. A.G.:
Bahsettiğim uygulamaları merkezimizde yaparken bir de baktık ki, cildi kullandığı kozmetik ürün yüzünden kızaran, leke, alerji olan bozulan hastaların sayısı hiç de azımsanacak kadar değil. Esasında hiç konum olmamasına rağmen bu sıkıntıyı gidermek için de birşeyler yapmam gerektiğini anladım. Ve ailemizde olan eczacılık bilgisinden destek alarak ve ideal bir kremde neler olması gerektiğini düşünerek ürün yaratmaya karar verdik. Neden güzel ve etkileyici kremlerin bizim ülkemizde yaratılmadığını tartıştık. Bu konuda kendim kadar güvenebileceğim bir yardımcım olmasını istedim. Bu sektörle hiç alakasız olmasına rağmen Siyaset Bilimi konusunda eğitim alan kızımla işbirliği yapmaya karar verdim. Doğa yani kızımla ortak olarak cildi temizleyen, bakım yapan ürünler geliştirmek konusunda yola çıktık.





ELLE: Ürünlerin yaratılma aşamasından biraz bahseder misiniz?
Dr. A.G.:
Çalışmalara başladığımızda Türkiye'de bu tarz ürünlerin AR-GE çalışmalarını yapacak labaratuvar sayısının fazla olmadığını gözlemledik. Bu nedenle de ilaç firmaları sahibi dostlarımızdan yardım istedik. Onlar da bu konudaki çalışmalarını Amerika'da yaptırdıklarını söylediler. Bizim gösterdiğimiz krem bazları doğrultusunda bir AR-GE çalışmasına başlandı. Bayağı uzun bir zaman araştırma yapıldı. Bu biraz garip bir pazar ama tıbbi ürünlerin başarılı olacağına inanıyorum. Şu an çalışması süren 10 kadar ürün var. İlk etapta dört tane yaratıldı. Bunlar kozmetik değil, dermatolojik ürünler... Herkesin kullanılabileceği bir krem olmalı düşüncesiyle ilk olarak bir basic krem oluşturduk. Potansiyel kansorojen olmayan, ciltteki etkinliği kanıtlanan hammaddelerle kremi formüle ettik. Mesela zeytinyağı ve E vitamini gibi maddelerle yaptığımız içeriği birleştirdik. E vitaminini birşeyle birleştirmedik ve küçük mikrokapsüller halinde (inci taneleri gibi, granüllü bir yapı) saf olarak kremin içine koyduk. Kişi sürdüğü zaman bu içeriği hissediyor zaten. Böylece E vitamini direkt cilde gidiyor ve yıkıma uğramıyor.


~
ELLE: Bu basic kremi nemlendirici olarak mı öneriyorsunuz?
Dr. A.G.:
Bütün ciltlerin nemlenmeye ihtiyacı vardır. Nemlenme içten de olabilir, bolca su içebilirsiniz ama yeterli gelmez. Yarattığımız bu krem bazının özellikle vücuda çok iyi geldiğini duyduk, gözlemledik. Atopik egzama, sedef hastalığı gibi aşırı kuruluk derecesine varan cilt hastalıklarında etkili olduğunu farketmek çok iyi oldu. Ardından bu ilk kremin içeriğine E vitamini gibi ek maddeler koyarak yüz cildi için de etkili olan ikinci kremin yaratılmasını sağladık. Ve bu iki kreme soyadımı verdim. Ve Dr. Günay olarak ürünleri piyasaya çıkardık. Zamanla koruyucu ve bariyer oluşturan el ve ayak kreminin yanı sıra bebek serisi piyasaya çıkacak...



ELLE: Ürünler bu kadarla kalmadı tabii.
Dr.A.G.:
Daha önce de dediğim gibi terleme benim çok önem verdiğim bir konu. Terleme aslında fizyolojik bir olay. Vücudun ısı dengesini sağlaması anlamına geliyor. Ama bu terleme aşırıya kaçınca bir hastalık halini alıyor. Bu konuya çözüm olarak biraz ağrılı ve masraflı olmasına rağmen botoks bir alternatif. Fakat daha basit çözümler arayanlar da var. Amerikada yıllardır bütün meslekdaşlarımız aluminyum klorid denen bir maddeden faydalanıyorlar. Bu maddeyi bir roll-on deodorant formuna sokup ürün yelpazemize ekledik. Ayrıca belki gün boyu bu tarz bir ürünü yanında taşımak isteyenler olabilir diye de kutu içinde mendil formatıyla ürünü oluşturduk. Ve aynı maddeyi mendillere emdirdik. İstediğiniz her terleyen bölgeye mendilleri kullanıyor olmak bu dertten sıkıntı duyanlar için büyük bir kolaylık oldu. Ürünler sadece eczanelerde olacak.   



SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

Yeni sayımızın kapağında oyuncu Hazar Güçlü var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.