İrlanda'daki Oriflame Araştırma ve Geliştirme tesisi içerisinde gittikçe büyümekte olan “Cilt Bakım ve Ürün İddiaları” ekibinin başındaki Steve Barton, 2008 Şubat ayından beri Dublin'de bulunuyor. Stokholm'deki Pazarlama ve Ürün Geliştirme Bölümüyle yakın işbirliğiyle çalışmalarını sürdüren Barton, tüm Oriflame pazarları için yenilikçi cilt bakım ürünleri oluşturup seçmekten ve geliştirmekten sorumlu olan kişi.
ELLE: Biraz kendinizden bahseder misiniz?
STEVE BARTON: Biyoloji Bölümü'nden mezun olup master'ımı tamamladıktan sonra, dünyaca ünlü dermatolog Prof. Ronnie Marks'la çalışmaya başladım. Kendisiyle birlikte çalışırken cilt yapısını, nasıl işlediğini öğrenme, ürünlerin cilt yüzeyindeki etkilerini inceleme imkanım oldu. Cilt biyolojisi bende bir tutku haline gelince kozmetik sanayiine geçtim. Cilt bakım ürünlerini formüle etmeyi, geliştirmeyi ve cilt üzerindeki etkilerini test etmeyi hızla öğrendim. Evliyim, yetişkin çocuklarım var. Gitar çalmayı ve şarkı söylemeyi severim, her türlü müzik ilgi alanıma girer. Doğa gezileri yapmaktan ve fotoğraf çekmekten de hoşlanıyorum.
ELLE: Ürün geliştirmeden sorumlu olmak ne demek?
S.B: Dublin'deki Ar&Ge merkezimizde odak noktamız, teknik ürün geliştirmektir. Bilim insanlarımız ve pazarlama ekibimizle birlikte ürünlerin konseptlerini belirleriz. Bir fikri alıp onu somut bir ürüne dönüştürürüz. Ar&Ge merkezimizde bir grup uzmanla, faydası bilimsel olarak kanıtlanmış, yenilikçi ve teknolojik ürünler elde etmek için, yüksek performanslı cilt bakım formüllerini klinik olarak geliştiriyor ve test ediyoruz. Grubumuzun bir bölümü, formül geliştirmekle sorumludur. Formülün aktif bileşenleri, emülsiyon teknolojisi, nasıl bir his verdiği, nasıl göründüğü gibi konuların üzerinde yoğunlaşır. Bir diğer grupsa ürünün cilt üzerindeki sürecini, bir diğer deyişle cilde nasıl etki ettiğini inceler. Ürünlerimizde en son teknolojiden faydalandığımızın garantisini verebilirim. Ama Oriflame'in değerlerini iyi bilen bir takımla çalışmanın önemini de belirtmeliyim. Bu, ürünlerimizin güvenilirliğini ve etkinliğini oluşturan en önemli unsurdur. Ürünlerimizin etkinliğini ve güvenilirliğini gönüllü katılımcılarla birlikte yürüttüğümüz testlerle garanti ederiz.
Tüketicilerimizi heyecanlandıracak, ilginç özellikleri ve etkileri olan bileşenler bulmaya çalışırız. Çünkü bizim ürünlerimiz kataloglar aracılığıyla satılır, kataloglar bizim vitrinimizdir; bu yüzden markayı, konsepti, ürünü ve tekliflerimizi son derece çekici kılmalıyız.
ELLE: Ürünler nasıl ortaya çıkıyor? Neler dikkate alınıyor?
S.B: Kendi Ar&Ge merkezimize sahip olmak bize mümkün olan en kısa sürede en kaliteli ürünleri geliştirebilmek için büyük esneklik sağlıyor.~
Başlangıç noktası, bir konsept belirlemektir. Konsept belirlerken tüketici görüşleri, en son trendler, kozmetik pazarı kriterleri, yeni keşfedilen bileşenler gibi birçok kaynaktan yararlanırız. Ar&Ge departmanı bu farklı kaynakları kullanarak çeşitli formüller oluşturur. Yenilikçi bir içeriğin yanı sıra ürünün dokusu ve kokusu gibi özellikleri de çok önemlidir. Ecollagen serisindeki üçlü-peptid, SRI'nın bu alandaki başarılarından sadece bir tanesidir. Bazen ürünlerimizi farklı şekillerde nasıl sunabileceğimiz üzerinde çalışırız, Ecollagen Enerji Veren Kokteyl gibi. İki farklı katman, kokteylmiş gibi çalkalandıktan sonra bir araya gelerek cilde yoğun destekleyici bir bakım sağlar. Ürünlerimizi geliştirirken amacımız, müşterilerimizin ihtiyaçlarına cevap vermektir. Ecollagen serisiyle kırışıklıkları dolgunlaştırmayı hedefledik ve bunun mümkün olmasını sağlamak için en iyi şekilde çalıştık.
Pazarlama ve Ar&Ge, ürünün son hali konusunda fikir birliğine vardıktan sonra teknik çalışmalar daha da yoğunlaşır. Yola çıktığımız konsepti mükemmel bir ürün haline getirmek için paketleme uzmanlarından ruhsatlandırmaya, test aşamasından güvenliğine kadar, takım olarak çalışırız. Üzerinde çok çalıştığımız ürünlerin, tüketicilerin eline ulaştığında da aynı etkiyi sağlamaları için son derece iyi denetlemeler yaparız. Yani ürünlerimiz fabrikadan çıkıp müşteriye ulaşana kadar pek çok testten geçer. Kokusunun, renginin, hissinin, etkisinin ve en önemlisi performansının aynı olup olmadığı öğrenmek için cilt üzerinde test ederiz.
Ecollagen 3D+ üretilirken bütün bunların yanı sıra, kırışıklıkları ölçümlemek için en son teknoloji kullanıldı.
ELLE: Cilt bakımıyla ilgili doğru bildiğimiz yanlışlar nelerdir?
S.B: Cilt yaşlandıkça, kendi kontrolü ve kendini yenileme süreci yavaşlar. Bu nedenle ilerleyen zamanla birlikte cildin güzelliğini korumak için mümkün olan en iyi bakımı sağlamak gerekir. Arındırıcılar, serumlar, maskeler ve yoğun kremlerle kadınlar yaşları ne olursa olsun ciltleri için en iyi bakımı sağlayabilirler.
30'lar, 40'lar ve sonrası için yaşlara göre kullandığımız kremin içeriğinde veya yapısında ne gibi değişiklikler olmalı? Cilt yaşa bağlı olarak değişiklikler geçirdiği gibi kişinin sağlığı, sigara kullanıp kullanmaması, diyet, güneşe maruz kalma ve genetik gibi birçok nedenden de etkilenir. 30'lu yaşlarda ince çizgiler, göz çevresinde kaz ayakları ve kırışıklıklar belirmeye başlar. Mimik hareketleri çizgilerin belirginleşmesine neden olabilir. 40'lı yaşlarda mimik çizgileri kalıcı olmaya başlar, kırışıklık ve derin çizgiler oluşur; güneş kaynaklı lekeler görülebilir. Bu nedenle ürünler ve bileşenleri, cildin bu değişen ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte olmalıdır.
ELLE: İçerik açısından Oriflame'in diğer markalardan farkı nedir?
S.B: Oriflame Kozmetik “Doğanın Bilgeliği, Bilimin En İyisi” felsefesiyle aynı doğrultuda olan “Doğal İsveçli” mirasıyla her zaman gurur duyar. Kullandığımız bileşenleri mümkün olduğu kadar doğal ve çevreye zararsız olanlardan seçeriz. Ürünlerimizi geliştirirken doğadan ilham alarak bitkilerin bileşenlerinden faydalanırız. Bu durum doğal kaynaklardan elde edilen bileşenlerle geliştirilen Ecollagen için de geçerlidir. Kırışıklıkları içeriden dolgunlaştırması ve cilde faydaları en son teknolojiyle ölçülmektedir.~
ELLE: Ecollagen 3D+ serisinin özelliği nedir?
S.B: Ecollagen 3D+ kırışıklıkları üç boyutlu olarak dolgunlaştırır; bunun doğruluğunu kanıtlamak için özel testlerle ölçümledik. SRI'da ilk olarak belirli kolajen değişimlerinden kaynaklı kırışıklıkların nedenleri araştırıldı. Kolajen I ve III, cildin elastikiyeti ve sıkılığı için hayati önemi olan ve cildin üst katmanlarına temel destek veren güçlü ve yoğun lif ağlarını oluştururlar. Kolajen IV, dermis ve epidermis arasındaki bağı oluşturmada önemli bir rol oynar ve bir zarara uğrarsa ince çizgi ve kırışıklıklar oluşmaya başlar.
Yaşlanma ve çevresel faktörlerle kolajen azalması, dermis yoğunluğunun azalmasına ve cildin çökmesine neden olur. Cilt desteklerinin azalması, kırışıklıkların oluşmasına zemin hazırlar. Oriflame, Kolajen I, Kolajen III ve Kolajen IV'ün uyarılmasını sağlayan eşsiz bir Üçlü Peptid geliştirdi. Kolajen peptid, maya peptid, kolajen sentezini artırmaya ve cildi yeniden şekillendirmeye yardımcı olur. Enerjik peptid ve pirinç ekstresi, hücresel enerji üretimini artırır. Anti-oksidan peptidse (buğday peptid) cildin doğal savunma mekanizmasını güçlendirir. Sonuç olarak yarattığımız ürün dört haftalık kullanım sonunda kırışıklıkların görünümünde hafifleme yaratıyor.
ELLE: Yaşlanma karşıtı kullanılan ürünleri seçerken nelere dikkat etmek gerekir?
S.B: Genetik faktörler, çevresel faktörlere aşırı maruz kalmak ya da yaşam tarzı seçimleri (sigara tüketimi ve alkol kullanımı gibi) bazı kadınlar için yaşlanma belirtilerinin erken yaşta görünmesine neden olur. Mesela 35 yaşındaki bir kadın, 35 yaş ve üzeri için özel tasarlanmış cilt bakım ürünleri kullanırken, 30 yaşındaki bazı kadınlar bu ürünleri ciltleri erken yaşlanma belirtilerini çoktan göstermeye başladıysa kullanmak durumunda olabilir. Yaşlanma belirtileri gözlenmiyor olsa bile yaş grubunuza uygun ürünleri kullanmanız iyi bir bakım için çok önemlidir. Oriflame'deki derin çalışmalarımızın sonucunda, çıplak gözle gözlenemeyen cilt değişimlerinin gelecekteki yaşlanma belirtilerinin bir göstergesi olabileceğini çok iyi biliyoruz.
ELLE: Erken yaşta kozmetik bakım ürünü kullanmaya başlamanın bir dezavantaji veya avantajı var mı?
S.B: Genel olarak dezavantajı olduğunu söyleyemeyiz çünkü yaşlanma belirtilerine neden olan zararlar, daha çok erken yaşlarda meydana geliyor ve uzun yıllar gözle görülmeden yer ediyor; bu yüzden erken yaşta cilt bakımına başlamak, cildin göreceği zararları aza indirmeye yardımcı oluyor. Bazı kadınlar genetik nedenler veya çevresel faktörlere aşırı maruz kaldıkları için yaşlanma belirtileri bu kadınlarda erken yaşta belirebilir, dolayısıyla yaşlanma belirtileri gözle görünür hale gelmeden cilt bakımına başlamak çok fayda sağlar.
Kadınlara bakım konusunda önerileriniz var mı?
Sağlıklı bir cilt bakımı için çizgilerin belirginleşmesini beklemeyin, belirginleştiğinde de sadece doğru kozmetik ürünlerinin kullanımının yeterli olmayacağını unutmayın. Cildinizin sağlığı için dengeli bir yaşam biçimini benimseyin, UV ışınlarına maruz kalmaktan kaçının ve cildinizin nem seviyesini her zaman yüksek tutun.
