Glenn Martens, Diesel’i yalnızca Z Kuşağı'nın favori markası olmaktan çıkarıp milenyum kuşağının stil hafızasına da seslenen daha geniş bir estetik evrene taşıyor. Pre-Fall 2026 koleksiyonu, markanın genç enerjisini korurken sade, olgun ve rafine bir çizgiye yönelen yaklaşımını net biçimde ortaya koyuyor.
Bu sezon Martens, Diesel’in yıllardır tanımladığı asi tavrı yeni bir incelikle harmanlıyor. Daha uzun etek boyları ve daha kapalı siluetlerle sunulan koleksiyon, “büyümek” fikrini Diesel’in özgün mizahından ve deneysel ruhundan ödün vermeden yorumluyor.
Koleksiyonun en güçlü imzası, Martens’in siluetlerle oynamak için ustalıkla kullandığı geniş kemerler. Açılış görünümündeki, düşük belli gibi görünen ama aslında büstiyerle birleşen denim kapri pantolonlar, göz yanılsaması oyunlarının hâlâ tasarımcının elindeki en eğlenceli araçlardan biri olduğunu hatırlatıyor. Bu kemer formu, midi ve maksi eteklerde, denim setlerde ve yapılandırılmış dış giyimde tekrar ederek koleksiyona bütünsel bir ritim katıyor.
Dış giyim, sezonda öne çıkan en güçlü kategorilerden biri. Martens daha romantik bir çizgiyi ise ipeksi gömleklerle, çift katmanlı tül eteklerle ve bedeni nazikçe saran çiçek baskılı elbiselerle kuruyor.
Koleksiyonun nostaljiye yaptığı ince dokunuşlar da dikkat çekici: Son zamanlarda yeniden gündeme gelen grunge estetiği, bu kez milenyum kuşağının gerçekten yaşadığı o döneme bir selam niteliğinde. Buradaki kırışık dokular, kareli desenler ve katmanlı görünümler Diesel’in geçmiş ve şimdiki zamanı ustaca buluşturduğunu gösteriyor.
Glenn Martens, Diesel’i hem zamansız hem genç, hem sofistike hem de özgür kılan ince dengeyi yeniden kuruyor. Pre-Fall 2026, markanın büyüyen jenerasyonuna bir davet niteliğinde.