BİZ KADINLAR BU DÖNEMİN CADILARIYIZ
Sürekli vicdan azabıyla yaşamak
ELLE ONLINE 25 Şubat 2014#text>
ELLE: İlk defa genel yayın yönetmenliği görevini üstlenmiştiniz. “Uzun yıllardır ilk defa gazetecilik yaptığımı hissediyorum” diye de yazmıştınız. #text>
ECE TEMELKURAN: Ben yıllar önce ofis içi ilişkiler denen o muammadan, o tuzaklardan ve sinsiliklerden bunaldığım için bu işi bırakmıştım; yoksa gazetecilikten, işin kendisinden asla sıkılmadım. Tekrar tertemiz insanlarla dönmek fikri bile beni burada tuttu. Çok genç insanlarla çalışıyorum ve kendimi çok yaşlı hissediyorum. Hepsine bağırıp çağırıyorum ama hepsini çok seviyorum. Hep birlikte güzel bir gazete yaptığımıza inanıyorum. İşte, pazar günü tirajımız hiç görülmedik şekilde arttı. O yüzden herkes bu gazla daha çok çalışacak. Onlar bana, vazgeçmek için erken olduğunu öğretti.~ELLE: Siz Birgün'ün genel yayın yönetmeni olarak gazeteye neler kattınız? #text>
E.T.: Biraz yaratıcılık, biraz çalışma ve yarışma isteği. Özellikle de büyük gazetelerle rekabet etme isteği. Bu gazete muhalif bir yayın ve dolayısıyla kusursuz olmak zorunda. Bir de muhalifsen kendini yalnız hissedersin bu ülkede. Ekibimdeki gençlerin yalnız olmadıklarını hissetmelerini, çok sevildiklerini görmelerini istedim. #text>
#text>
ELLE: Türkiye gazetelerinin sayılı kadın genel yayın yönetmenlerinden biri oldunuz. Kıskançlıklar var mı? #text>
E.T.: Beni değil de; gazeteyi kıskanıyor olabilirler. Bu görevde iki kişiyiz, Neşe Düzel ve ben. Kendisi ciddiye aldığım tek rakibim. Edebiyatçı kimliğiyle de tanınan ve en son “Düğümlere Üfleyen Kadınlar”ı kaleme alan Ece Temelkuran; sürekli vicdan azabıyla yaşadığını anlatıyor: “Neyle uğraşırsam, öbür işi yapmıyor olmaktan suçluluk duyuyorum. Ruh sağlığı bozukluğu sanırım. İnşallah gazeteyi istediğim yere getirebilirsem yeni bir kitaba el atarım ve belki buranın romanını yazarım.” #text>
#text>
#text>Selin MİLOŞYAN Fotoğraflar: Pınar GEDİKÖZER
SON HABERLER