Sıra dışı kadınların iz bıraktığı özbeöz geçmişinden ilham alan Dior Parfüm ve Moda Evi, günümüzün olağanüstü kadınlarının kendini anlattığı bir dizi kısa metraj portre ile karşımızda. Dünya çapında etki yaratmak için çalışan tutkulu ve kendini adamış bu kadınlar, hemcinslerine esin kaynağı olabilecek yolculuklarını gururla paylaşıyor. Onlarla birlikte ve onlar sayesinde Dior, cesaret, öz olumlamaya, gurura ve paylaşmaya odaklanarak, bilhassa da deneyim yolculuğu ile dişiliği övmeyi seçiyor.
Dior Parfüm ve Moda Evi’nin geçmişi çok sayıda güçlü kadın figürü barındırıyor ve hayatının dizginlerini eline alan azimli kadınlarla vurgulanıyor. Bu figürler arasında Christian Dior’un sevgili kız kardeşi Catherine Dior, Parfüm ve Moda Evini gözeten kahraman olarak başı çekiyor. Tutuklanan ve sınır dışı edilen bir direnişçi olan Catherine, erkek kardeşinin her daim cesaret ve doğruluk ilham perisi oldu. Güçlü dişiliğin damgasını vurduğu bu Dior ruhu, on yıllar sonra J’Adore ikonu ve kendini adamış bir sanatçı olan Charlize Theron ve Dior kadın giyim koleksiyonlarının ilk sanat direktörü ve özgür feminizm sözcüsü Maria Grazia Chiuri gibi isimlerde hayat buldu. Bu kararlı feminizmi başkaları da sergiledi; örneğin Dior’un iş ortağı olan Grasse’daki parfüm üreticileri, özellikle de bölgenin tüm güzelliğini meydana çıkaran ve geleneksel uzmanlığını gelecek nesillere aktarmaya kararlı Carole Biancalana.
Sıra dışı kadınlarla gerçekleştirilen bu röportaj serisinde elbette Charlize Theron ve onun yanı sıra Dior’un cilt bakımı ve makyaj yüzü Cara Delevingne, oyuncular Li Bing Bing, Golshifteh Farahani, Yalitza Aparicio ve Leyna Bloom, dansçı ve koreograf Parris Goebel, fotoğrafçı Pamela Tulizo, top model Paloma Elsesser, çiçek üreticisi Carole Biancalana ve gen terapisinde öncü Prof. Marina Cavazzana yer alıyor. Yazar, oyuncu, dansçı ve bilim insanı, dünyaca tanınan ya da hiç tanınmayan bu kadınların hepsi hayatlarından bir parçayı gün yüzüne çıkarmayı ve onları yoktan şekillendiren olayları Dior’a anlatmayı kabul etti. Başları dik, kaderlerinin dönüm noktası olan o anı ya da anları Dior ile paylaştılar. Dünyaya ışıldayan izler bırakan bu ilham kaynağı kadınlar, deneyimlerini hemcinslerine aktarabilmek için Dior ile konuşmayı tercih ettiler.
Kadınları haklarını savunmaları için cesaretlendirme ve bayrağı sonrakine geçirmeleri için teşvik etme isteği Dior’a da CTAOP (Charlize Theron Africa Outreach Project) taahhüdünü ileriye taşıma konusunda ilham verdi. Christian Dior Parfums, sahra altı Afrika’daki gençlerin sağlıklı kalması ve potansiyeline ulaşması için çalışan bir sağlık ve eğitim örgütü ağına destek vermek amacıyla 2007 yılında Charlize Theron tarafından kurulan CTAOP’a uzun yıllar katkıda bulunmuştu. Bu bağış taahhüdü bugün, gençlerin eğitimini ve güçlendirilmesini CTAOP Youth Leader Scholarship (Genç Liderler Bursu) ile desteklemek amacıyla #DiorStandsWithWomen ile doğal olarak bir araya geliyor.
2018’de lansmanı yapılan ve ilk grupla 2019’da start alan bu yeni program UCLA Center for World Health and Studytrust ile ortaklaşa tasarlandı. CTAOP Youth Leaders Scholarship Programme, bağlılıkları ve yerel topluluklarına sadakatleri takdir edilen ve sıklıkla genç kadınlardan oluşan yarının liderlerini desteklemeyi ve onlara yardım etmeyi amaçlıyor. Dört yıllık okul ücretini, yiyecek-içecek ve konaklama giderlerini, kitap ve seyahat masraflarını, bir laptopu, kişisel mentorluğu ve liderlik desteğini kapsayan burslar veren bu program, CTAOP Youth Leaders Scholarship ile halihazırda 15 gencin üniversite eğitimi yolculuğuna çıkmasını destekledi. 2021 burslarını 4 yıl süreyle karşılama sözü veren Christian Dior Parfums, CTAOP ile işbirliği yapmayı sürdürüyor.
Fotogaleride #DiorStandsWithWomen projesine katılan kadınların portrelerini ve anlatımlarını görebilirsiniz…
CARA DELEVINGNE
Model, oyuncu
“Çünkü tarihe baktığınızda bize önderlik eden, insanların önünü ünlenmek, ayrışmak ya da üst sınıfta olmak için değil çok yönlü, çok katmanlı olmak, pişmanlık duymamak için açan birçok harikulade kadın olduğunu görürsünüz."
CAROLE BIANCALANA
Parfüm çiçeği üreticisi ve Grasse’ta yerleşik “Domaine de Manon”un yöneticisi
“Kadınlara verebileceğim öğüt kızıma sürekli olarak verdiğim öğütle aynı: Kendine sınır ya da engel koyma ve başını omuzlarının üzerinde dik tut, hayallerine tutun ve asla vazgeçme.”
Günümüzde kadın olmanın “seçme özgürlüğüne, kendi fikirlerine ve kendi projelerine sahip olmak” anlamına geldiğini neşe saçar biçimde söylüyor. Bu, onun Grasse’daki “Domaine de Manon”unda yetiştirdiği Okka Gülü, Grasse Yasemini ve Sümbülteber hasadını rezerve ettiği Dior Perfumes’in üretici ortağı olarak her gün üzerinde taşıdığı bir tanım. İşin zorluğuna rağmen, atalarından kalan arazide çevreye saygılı olarak yetiştiricilik yapmayı cesaretle tercih etti. Sergilediği üstün kararlılıkla erkek egemen bir ortamda kendine yer edinmeyi başardı, ardından da bölgenin sembolik lideri oldu. 2007 yılında kurduğu “Fleurs d’exception du pays de Grasse” (Grasse bölgesinin istisnai çiçekleri) derneği sayesinde de görevi başkalarıyla paylaşıyor ve kendisini örnek alarak tarım yapmak isteyen sayısız genç kadını etrafına topluyor. Dior’un da desteğiyle bölgeyi kalkındırmak için bu tür feminist etkinliklere çağrıda bulunuyor.
LEYNA BLOOM
Oyuncu
“Bir kadın olarak gücün, azmin ve olanağın savunucusuyum. Kendim olma olanağına sahibim; yapmak istediğimi yapmak benim görevim.”
LI BINGBING
Oyuncu
“Umarım daha fazla kadın kendiyle doğrulukla ve cesaretle yüzleşmeyi, kendini daha fazla sevmeyi ve heyecan verici bir yaşama ve canlılığa ulaşmayı başarır.”
“Aslında kim olmak istiyorsun?” Dünyaca ünlü Çinli yıldız Li Bingbing her kadının gözünün içine bakarak bu soruyu soruyor. Li’nin yanıtı kendi eylemlerinde kendini gösteriyor. Başkaları başaramayacağını düşünse de Li Bingbing yüksek öğretime kararlılıkla devam etti ve başarılı olarak hayalindeki üniversiteye adım attı. Çin’in en yüksek profilli kadın oyuncularından biri olduğunda, sıra dışı karakteriyle bir kez daha diğerlerine fark attı—Altın At Ödülü, Yüz Çiçek Ödülü ve Huabiao Film Ödülü (Çin’in en prestijli üç film ödülü) gibi birçok büyük ödülün ve The Knot ve The Message (Mesajlar) filmlerindeki performansıyla En İyi Kadın Oyuncu ödülünün sahibi oldu. Gişe rekorları kıran Transformers, Resident Evil (Ölümcül Deney) ve The Meg (Meg: Derinlerdeki Dehşet) filmlerindeki rolleriyle de tüm dünyayı fethetmeyi başardı. Yetenekli ve eklektik Li Bingbing gezegeni koruma ve hayır işleri taahhüdünden asla vazgeçmiyor. Kendi yardım markası “L.O.V.E RESPONSIBLE LIFE”ı kurdu ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (BMÇP) ilk Çinli İyi Niyet Elçisi oldu. Bu görev, ekolojik çevrenin ve vahşi yaşamın korunmasını ileriye dönük olarak desteklemenin yanında tutkuyla ve inançla yerine getirdiği uzun soluklu bir sorumluluk. Li Bingbing kadınları uzun süredir sınırlarını zorlamaları ve “imkansızı imkanlı kılmaları” için teşvik ediyor. Kendisi de harikulade bir örnek olarak herkesi derinden etkiliyor.
PROF. MARINA CAVAZZANA
Paris Necker Çocuk Hastanesi’nde Çocuk Doktoru, Paris-Descartes Üniversitesi’nde Hematoloji Profesörü ve Araştırma Direktörü
Imagine Institute’da Biyoloji Araştırmacısı
“Piramidin tepesine doğru çıktıkça kadınların sayısı birkaç kişiye düşüyor; ben özellikle bu piramidi parça parça etmek isterdim.”
Profesör Marina Cavazzana her cephede mücadele veriyor – çocukların kalıtsal hastalıklarını iyileştirme, bir yandan da kadın hakları savunuculuğu. Bu ünlü doktor ve araştırmacı sıra dışı kariyerinden bahsederken İtalyan aksanından izlere rastlamak mümkün. Gen terapisi ve hücre terapisi alanındaki öncü araştırmasından ötürü dünyaca tanınan Marina Cavazzana kemik iliği nakli ve bağışıklık sistemi hastalıkları konularında uzman. Kariyer yolculuğunda ilerlerken 2012 yılında Fransa Milli Eğitim, Yüksek Öğretim ve Araştırma Bakanlığı’nın Irène Joliot-Curie Ödülü ile ödüllendirildi. Bilim kadını unvanını gururla taşıyor ve bu unvan onu sistemin diktalarını reddetme ve bilim ve tıp alanında çalışan kadınların alt seviyede temsil edilmesine bir son vermek için “güç piramidini yıkma” konusunda cesaretlendiriyor. Model olmaktan ziyade etrafındaki genç kadınlara koçluk ve akıl hocalığı yapıyor. Bıkmadan usanmadan onlara taviz vermemeleri, otosansür uygulamamaları ve eleştirilere boyun eğmemeleri gerektiğini anlatıyor. Bu onun şaşmaz mottosu.
PALOMA ELSESSER
Model
"Yaptığım işin merkezinde bir dizi vücut ölçüsünü savunmak var ve sanırım herkesi temsil edemem ancak sesimin daha çok insanın kendini görmesini sağlayacağını umuyorum.”
PAMELA TULIZO
Fotoğrafçı
“Bilhassa Goma’da bir kadın fotoğrafçı olmaktan son derece gururluyum çünkü bu kadınlara ‘Ben de bir gün hayallerime ulaşabilirim’ diye düşünme umudu veriyor.”
2020 Dior Fotoğraf ve Görsel Sanatlar Genç Yetenek Ödülü’nün sahibinin kariyeri başarılarla dolu ve sıra dışı. 1993 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin Bukavu kentinde doğan Pamela Tulizo hayatını tabuları yıkmaya adadı. Hem gelenekler hem de aile düzeni “erkek işi” yapmasını yasakladığı için, fotoğrafçılık onun için bariz bir meslek olamazdı ancak kararlılığından ve hedefinden vazgeçmeyen Pamela, Güney Afrika’nın Johannesburg şehrindeki prestijli “Market Photo Workshop” okuluna kaydolana kadar durmadı. Buradan 2019 yılında mezun olduğunda çalışmalarının geçerliliği kabul edilmişti ve kadınların temsil edilmesini alışılmışın dışında güçlü bir yolla sorgulayarak yoluna devam etti. Fotoğrafları umut dolu mesajlar veriyor, kadınlara olaylarla ve durumlarla yüzleşebileceklerini ve hayatlarının dizginlerini ellerine alabileceklerini söylüyor. Elde ettiği başarı babasının yanıldığının somut kanıtı: Artık bir kadın Goma’da fotoğrafçılık yapabiliyor.
PARRIS GOEBEL
Koreograf, Dansçı, Yönetmen ve Şarkıcı
“Tarihin bize olabildiğince parlama fırsatı vermediğini ama artık bizim zamanımızın geldiğini düşünüyorum. Bedenlerimizi sevebilmek için onaya ya da izne ihtiyacımız olmamalı.”
Justin Bieber’in “Purpose” albümünün on üç videosunun koreografisini üstlendi ve yönetti. 4 milyar kez izlendikten sonra müzik sahnesine bomba gibi düşen dünyaca ünlü bir sanatçı haline geldi ve cesur ve cinsiyetten bağımsız koreografi yaklaşımıyla büyülenen Rihanna, Cardi B, Janet Jackson, Nicki Minaj ve Jennifer Lopez gibi isimler tarafından keşfedildi. 1991 Yeni Zelanda doğumlu Parris Goebel’in dans, şarkıcılık ve yönetmenlik kabiliyetleri etkileyici. 15 yaşında tamamı kızlardan oluşan ilk dans grubunu kurdu. Ardından, on yıl önce dansçıların dünyanın dört bir yanından akın ettiği The Palace dans okulunu açtı. Baş döndürücü kariyer basamaklarını anlattığı “Young Queen” başlıklı otobiyografisinde cüretkarlığından ve doğuştan yeteneklerinden bahsediyor. Auckland’ın banliyösünde yaşayan liseli kız artık genç bir deha ve kadınları mevcut güçlerinin tamamıyla değerli kılmaya kendini adamış bir sanatçı. Seksi kıvrımlarıyla bir dansçıdan beklenenden oldukça aykırı bir fiziğe sahip olan Parris’in vücudu, şahsına ait bir imza beyanı.
YALITZA APARICIO
Oyuncu
“Cinsiyet eşitliği için uzun yıllardır mücadele veriyoruz; konu erkeklerden üstün olmak değil, konu eşit fırsatlara sahip olmak.”
Alfonso CuarÓn’ın Roma filmindeki Cleo rolü Meksika yerlisi Tlaxiaco’lu genç kadını dünyaca ünlü bir oyuncuya dönüştürmeye tek başına yetti. Yalitza Meksikalı bir çocuğun olağanüstü ve içten öyküsünde bir dadıya hayat verdi ve bunun için ailesinin onu ayrımcılıktan korumak amacıyla öğretmemeyi tercih ettiği Mixtec dilini öğrenmesi gerekti. Bu incelikli rol ona en iyi kadın oyuncu Oscar ödülünü getirdi. Henüz 26 yaşında olan Yalitza Aparicio aynı zamanda UNESCO’nun Yerli Halklar için İyi Niyet Elçisi olarak da ön planda. Köklerinden gurur duyan Yalitza verdiği sözden ve toplumun gelişerek çeşitlenmesi ve daha eşit hale gelmesi arzusundan kararlılıkla bahsediyor.
GOLSHIFTEH FARAHANI
Oyuncu, müzisyen ve şarkıcı
“Bir kadın olarak kadınları veya erkekleri savunmuyorum, doğruluğu savunuyorum. Hakikati savunuyorum.”
Golshifteh Farahani Amerikan yapımı Ridley Scott’un “Body of Lies” (Yalanlar Üstüne) filmiyle 2008 yılında dünyaya (1979’daki İslam devriminden bu yana) İran’da yaşayan ilk İranlı kadın oyuncu olarak lanse edildi. Yetkililer bir Amerikan yapımında Leonardo DiCaprio ile birlikte görülecek olması nedeniyle oyuncunun ülke dışına çıkmasını yasakladı. Hayatının bu dönüm noktası onu mertçe sürgün hayatını seçmeye, filmin tanıtımında Leonardo DiCaprio’nun yanında başı açık boy gösterme özgürlüğüne ve sonrasında da dünyayı kucaklayan bir filmografiye yöneltti. Roland Joffé, Atiq Rahimi, Louis Garrel, Christophe Honoré ve Jim Jarmusch ondaki derinliği ve şiirsel güzelliği keşfeden isimler. Otuz yedi yaşındaki Fransız-İranlı genç kadın o tarihten bu yana hayatını, bedenini ve yeteneğini bir hakikat pankartı olarak kullanmaya devam ediyor. Bu hakikati kamera karşısında güç ve duygu ile göklere çıkararak kadınları cehalete karşı erkeklerle birlik olmaya teşvik ediyor.
CHARLIZE THERON
Oyuncu
“Annem bana küçükken hep ‘bir insan olarak kendi adlarına konuşamayanların yanında olmak senin görevin’ derdi.“
