Bu yıl genç nesil kadın tasarımcılar ‘çekici’ algısını yeniden tanımlıyor. Peki ya bir nesil önceden gelen bir erkek tasarımcı bu konuyu nasıl ele alıyor? Konu biraz kafa karıştırıcı geldiyse, geçtiğimiz sene Roberto Cavalli’nin Kreatif Direktörü olarak atanan Fausto Puglisi’nin Milano’daki ilk defilesine göz atmalısınız. Beklentiyi oldukça iyi bir şekilde karşılayan Puglisi, Cavalli’nin orijinal dokusunu kaybetmeden kendi tasarım estetiğini ilk Roberto Cavalli koleksiyonu ile yansıttı.
Sahne arkasında “Dışarı çıkmalıyız ve eğlenmeliyiz” diye duyuru yapan Puglisi, şovun açılışını dantel ve deri detaylı bir ipli mini elbise ile yaptı. Farklı parçaları zekice bir araya getiren yeni Kreatif Direktör, leopar desenli bir tulumu zebra desenli bir trençkot ile, kaplan desenli bir bodysuit’i ise 1950’leri yankılayan bir etek ile yaptı.
Markanın bir dönemler imzası haline gelen bohem detaylar yerine minimal ve adeta atletik bir estetiğe yönelen Puglisi, cesur ve etkileyici desenler ile yeni bir Roberto Cavalli döneminin başladığını işaret etti. Farklı dokular, beklenmedik desenler, romantik floraller, yeniden yapılanan ipekler ve jakar kumaşı ile görsel bir şölen ortaya koyan Puglisi, beklentiyi kesinlikle karşıladı!
2000’li yılların başında altın çağını yaşayan Roberto Cavalli, Puglisi’nin yeni yorumu ile net bir yükselişe geçeceğe benziyor. Marka için ikinci koleksiyonu olmasına rağmen ilk canlı defilesi ile podyumlara damgasını vuran Puglisi, vahşi desen furyasını daha da maksimalist bir şekilde gündeme getirmiş oldu.
