İSTANBUL’UN MODA EVRİMİ

İSTANBUL'UN MODA EVRİMİ

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 24 Mart 2014
İSTANBUL’UN MODA EVRİMİ
Bir zamanlar İstanbul'da kadınlar Mayer ya da Karlman'da hazırlanan yeldirmeleri ve nakışlı peçeleriyle arz-ı endam ederdi. Aynı İstanbul birkaç yıl sonra “cloche” şapkalı, elbiseli ve kürk mantolu kadınlarıyla dikkat çekmeye başladı. Gusto sahibi, zarif ve şık kadınların şehri İstanbul'da Selin MİLOŞYAN'la tarih ve stil yolculuğuna çıkıyoruz.





İstanbul, gerçekten de Bizans'tan Osmanlı'ya, Cumhuriyet yıllarından bugüne uzanan gelenek ve görenekleri, müziği, yemekleri, çarşı ve dükkanları, bayram, yortu ve şenlikleri, kadınları ve giyim kuşamıyla hala keşfedilmeyi bekliyor. Özellikle kadınların ve onların taşıdığı kostümlerin paralelinde ağırladığı tüm uygarlıkların halen izlerini taşıyan canlı bir kent. Ünlü Bizans İmparatoriçesi Theodora; cesareti, aklı ve kararlığıyla bugünün siyasetine bile yön verebilecek bir kadın olmanın dışında o dönemki gösterişli kostümleriyle de günümüz modasında etkin olmaya devam ediyor.~Yine, Osmanlı döneminde evde şalvarı, gömleği, entari ve hırkasıyla, sokaktaysa ferace, yaşmak ve peçesiyle gezinen, sarayda lüks kaftanlarıyla arz-ı endam eden İstanbul kadınının bugün birçok tasarımcıya ilham kaynağı olduğunu biliyoruz. Lale Devri sonrası yüzünü Batı'ya çeviren, artık çok daha geniş yakalı ve daha renkli, şeffaflaşan feraceleriyle Göksu ve Kağıthane'de kayık sefalarına katılan, bedeninin saklanması ve kıyafetinin gizlenmesi için padişahların çıkardığı fermanlara çok da aldırış etmeden o zamanın modasından vazgeçmeyen İstanbullu kadın, bugün moda merkezi haline gelen kentte tıpkı ataları gibi yeniliklerin, trendlerin peşinde koşmaya devam ediyor.





İstanbul kadını, Bizans İmparatorluğu zamanında mücevherli tunikleri, Osmanlı'nın son döneminde bele oturan ve yakaları dantellerle süslü rengarenk feraceleri, Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında kısa sade elbiseleri ve başa tam oturan şapkalarıyla gelenekseli ve moderni güçlü şekilde taşıyarak, her daim zarif ve şık olmayı başardı. Birlikte bu dönemleri tek tek mercek altına alalım ve şehrimizin moda evrimini yakından görelim...~ BİZANS'IN DEĞERLİ MÜCEVHERLİ ELBİSELERİ


Arel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Moda Tekstil Tasarım Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Ceyhun Berkol; kostüm tarihinde tüm medeniyetlerin birbirlerini etkilediğini, Bizans'ın ipekli sanayiyi Roma'dan devraldığını, saray atölyelerinde dokumacılık yapma geleneğinin Osmanlı İmparatorluğu'nda da uygulandığını söylüyor. Bizanslı kadınların etekleri ve kolları uzun elbiselerinin üzerine geniş atkı alıp başlarına başörtüsü taktıklarını hatırlatan Berkol; Bizans dönemi giyim kuşamıyla ilgili önemli bilgileri paylaşıyor: “Erken dönemden itibaren imparatorların başat giysileri, tunik üzerine giyilen altın yaldızlı bir çift kumaş parçası (tablion) ve erguvan renkli pelerinle (khlamys) değişik biçimde vücuda sarılan atkıdır (loros). Tunik üzerine giyilen, yarı dairesel kesimli, tam boy uzunluğunda pelerin olan khlamys'i Bizans imparatoriçelerinin taç giyme törenlerinde üzerlerine aldıklarını biliyoruz. Ayrıca çoğunlukla mücevher ve incilerle kaplı atkı biçimindeki loros'u da kullanıyorlar.” Berkol, tuniklerin Bizans halkının tüm katmanlarına ait genel giysi olduğunu, halkın daha basit ve sade tunikler giyerken toplumsal statüye göre renk çeşitliliği ve dekoratif bezemelerin arttığına dikkat çekiyor.



Selin MİLOŞYAN

SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Türkiye 25 yaşında!

Mayıs sayımızda ELLE dergisi global kodlarıyla bir araya getirdiğimiz kendi alanlarında çok başarılı tam 8 isim ve 8 marka var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.