Sadece yeni kıyafet ve aksesuarlar hayal etmekle yetinmeyip kıyafet kodlarımızı benimsediğimiz insani değerleri geliştirmeyi ve bunların sosyal, politik ve kültürel göstergeler olarak modanın ötesinde değişimi uygulamak için nasıl kullanılabileceğini test etmeyi amaçlayan ve geçtiğimiz Kasım ayında aramızdan ayrılan Virgil Abloh tarafından 2022 Sonbahar-Kış (Koleksiyon 8) için tasarlanan Louis Dreamhouse, Paris’te fiziksel olarak yapılan bir gösteri ile sunuldu. Koleksiyon, Abloh’un Louis Vuitton'da yarattığı arkın temalarını ve mesajlarını birleştirmeye hizmet ediyor.
Hayal gücü: İnsanda henüz duyularda bulunmayan yeni fikirler oluşturma yeteneği.
Tanımlama ve yeniden tanımlama, Virgil Abloh'un Louis Vuitton'daki çalışmalarını anlamanın anahtarıdır. “Terimlerin liberal bir tanımı ve fikirlerin açıklaması” olan mevsimlik Kelime Bilgisi tarafından desteklenen sekiz koleksiyonluk arkı, görme biçimlerimizi değiştirme arzusu üzerine kurulmuştur. Modayı bir araç olarak kullanan öncülü, insan görünümünün bileşenleriyle ilişkili önyargıları çözmekte yatar. Birbirimize nasıl davrandığımızı, nasıl göründüğümüze ve kendimizi nasıl sunduğumuza göre yeniden kodlamak istiyor. Virgil Abloh'un en çok kullandığı terimlerden biri olan hayal gücü bu rüyayı besleyen şeydir. Onu Louis Vuitton'a çeken ve Maison'daki mirasını tanımlayan şey buydu.
2018 ile 2022 yılları arasında sekiz bölüm halinde gerçekleştirilen çalışması, asla sadece yeni kıyafet ve aksesuarlar hayal etmekle yetinmiyor. Kıyafet kodlarımızı benimsediğimiz insani değerleri geliştirmeyi ve bunların sosyal, politik ve kültürel göstergeler olarak modanın ötesinde değişimi uygulamak için nasıl kullanılabileceğini test etmeyi amaçlıyor. Bu hayal gücünden hareketle, Virgil Abloh tarafından 2022 Sonbahar-Kış (Koleksiyon 8) için tasarlanan 𝓛𝓸𝓾𝓲𝓼 Dreamhouse, Louis Vuitton'da yarattığı arkın temalarını ve mesajlarını birleştirmeye hizmet ediyor. Kahramanın Yolculuğu geleneğinde oynayan bir oktolojidir: denenmiş ve test edilmiş ve izleyicilerinin gözünde bir sansasyon haline gelen mazlumun asırlık hikayesi.
Yaşlanma hikâyesi, tasarımcıyı izleyicisiyle birleştirir ve gelecek nesillerin deneyimlerinde kendilerini yansıtmalarına olanak tanır. Kökünde, tüm yapıtlarında gözlemlenen çocuksu duyarlılık olan Boyhood Ideology vardır. Virgil Abloh, Boyhood Ideology’yi toplumun önyargılı fikirlerinden henüz etkilenmemiş bir çocuğun bozulmamış bakış açısı olarak tanımlar. Önceden belirlenmiş algılarımızı sıfırlamak ve giysilerin giysi, insanların da insan olduğu bir yerden başlamak istiyor. Bu metodolojiyi pekiştirmek için gösterilerini çocuksu bir hevesle çerçeveliyor: Koleksiyon 8'in 𝓛𝓸𝓾𝓲𝓼 Dreamhouse'u, Koleksiyon 3'ün zıplayan kalesi ve kendi uçurtmayı kendin yap kiti veya her şeyin başladığı Koleksiyon 1'in gökkuşağı podyumu.
Palais-Royal boyunca dikilen gökkuşağı, Oz Büyücüsü hikâyesinin merkezinde yer alan Sarı Tuğla Yolu'nun Virgil Abloh'un versiyonudur. Koleksiyonda, filmden motifleri, Illinois, Rockford'da doğduğu topluluğun hip-hop silüetlerine filtreliyor. Bir kasırga tarafından masal diyarı Oz'a taşınan Ortabatılı bir çiftlik kızının hikâyesinde ima edilen bir ironiyle kendini yansıtıyor. Bu paralelde, Oz Paris'tir, Dorothy Virgil'dir ve Sihirbaz onun hayal gücüdür: Koleksiyon 8'deki sihirbaz grafiklerinde veya filmdeki babanın karakterinde benzer şekilde temsil edilen, çok güçlü bir değişim kuvvetinin tekrar eden fikri.
Koleksiyon 1 için ilk kampanyasında, Gustave Courbet'nin 1855'ten kalma Ressamın Atölyesini fotoğraf biçiminde yeniden canlandırıyor. Orijinal eser, Courbet'i solunda Fransız toplumunun her seviyesinden insanlar ve sağında yüksek sosyete üyeleri tarafından çevrelenmiş bir resim üzerinde çalışırken tasvir ediyor. Virgil Abloh'un çağdaş bakış açısı, her biri koleksiyonda yer alan ekibinin üyeleri, sosyal çevresi ve modelleriyle çevrili koleksiyondan bir görünüme uygun olduğunu gösteriyor. Courbet'nin resminin "gerçek dünya" toplumunu kültürel seçkinlerin gözleri için yorumladığı yerde, Virgil Abloh Louis Vuitton vizyonunu tanımlayan her şeyi kapsayan alışverişi tasvir ediyor: çeşitlilik, kapsayıcılık ve birlik. Orijinali duvar halılarına ve baskılara uyarlayarak, Koleksiyon 8 için tabloyu tekrar ziyaret ediyor.
Oz Büyücüsü'nden sonra The Wiz olmalıydı. Tamamen Siyahlardan oluşan Oz uyarlamasından ilham alan 2, Virgil Abloh'un Louis Vuitton'daki her hareketini destekleyecek Black Imagination'ı kuruyor. Siyah Hayal Gücü, tarih boyunca Siyah kimliklerine bağlı kalıtsal ve genellikle bilinçsiz beklentilerin yeniden düşünülmesini ve altüst edilmesini ifade eder. Şimdi ve gelecek için cesaret verici bir Siyah bilinci yaratmak istiyor. Bu önermeyi Boyhood Ideology ile birleştiren Virgil Abloh, ilk Louis Vuitton gösterisi için Paris'e inen arkadaşlarının anılarına dayanarak Koleksiyon 5 için renkli bir kukla ekibi yaratıyor.
Kuklalar oyuncak gibi görünüyor, ancak Ganalı göçmenlerin oğlu olarak büyüdüğü Batı Afrika ahşap heykellerinden ilham alıyorlar. Koleksiyon 5, 6 ve 7 boyunca, çalışmaları daha kişisel bir doğayı ifade etmeye başlar. Gana bayrağı, Kente kumaşı ve mirasının Batı Afrika silüetleri sahnenin merkezinde yer alıyor. Koleksiyon 6 için çektiği filmini James Baldwin'in Köydeki Yabancı'sına dayandırıyor ve Avrupa sanatının doğduğu yerde bir Siyah sanatçı olma deneyimini inceliyor. Koleksiyon 7'yi, 1969'da funk-soul grubu The Winstons tarafından yaratılan, örneklenecek ve hip-hop ve jungle türlerini desteklemeye devam edecek olan B-tarafı'nın az bilinen bir davul molası olan Amen Break'e ayırdı ve bugün bize en tanıdık gelen binlerce pop parçasına bölün.
Platformunu, kendisini besleyen hip-hop kültürünün bilinmeyen evrensel etkisini açıklamak için kullanıyor. Bir Siyah Kanon'a katkıda bulunmak istiyor: Siyah sanat tarihinin Avrupa sanatıyla aynı düzeyde hafızaya alınması, yeniden yapılandırılması ve korunması için soyut bir katalog çalışılıyor ve öğretiliyor. Virgil Abloh için üretken çıktısını belgelemek her zaman gelecek nesillerle ilgilidir: gelecek nesillere ilham verebilmesi ve başkalarının fırsatları için aralık bıraktığı kapıyı açabilmesi için onu korumak. Bunu akılda tutarak, zaman esastır. Çalışmaları genellikle zaman temalarıyla ilgilenir: bu Dünya'da bir fark yaratmamız için bize verilen yaşam süresi.
Koleksiyon 4 davetiyesi, geriye doğru giden bir saate sahiptir. Sürrealist bulutlarla bezenmiş gösteri setinin ortasında Cennete uzanan merdivenli bir ağaç duruyor. Motif, Koleksiyon 8'de, tırmanma kulplarıyla süslenmiş gök mavisi çantalarda, giysilere saçtığı Azrail çizgi filmlerinde ve insan boyutunda melek kanatlarına dönüşen uçurtma benzeri yapılarda yankılanıyor. Giorgio de Chirico'nun sevgili şehir manzaraları gibi, Virgil Abloh da saati yavaşlatabileceğimiz, zamanı geri alabileceğimiz ve hatta durdurabileceğimiz bir hayat hayal ediyor.
Virgil Abloh'a göre sınırlamalar insan yapımıdır. Yeryüzündeki Cennetin nasıl görünebileceğini hayal ediyor (Koleksiyon 4), çiçekleri insan çeşitliliğinin sembolleri olarak yorumluyor (Koleksiyonlar 3; 8) ve Paris romantizminde nezaket buluyor (Koleksiyonlar 2; 3; 8). Sürrealizm konusunda tutkuludur, ancak çalışmaları asla gerçeklerden kaçış kadar pasif değildir. Ethos'unun özünde, dünyanın sorunlarıyla yüzleşmek için gerçek bir arzu var ve bu rüyaya ateşli bir pragmatizmle yaklaşıyor. Rasyonel çözümler dünyayı daha iyi bir yer yapmıyor gibi göründüğünde, tam tersi bir şans veriyor.
Koleksiyon 5 için, Virgil Abloh büyüleyici, neredeyse psychedelic bir geçit töreni düzenliyor ve Hypnovisualism® egzersizinin parasını alıyor. Halüsinojenik merak gösterileri yoluyla insanlarda şefkat uyandırmanın kesinlikle mantıksız bir yolu olan bu, onun Truva Atı for the Mind™ konseptiyle yakından bağlantılıdır. Bu onun sosyal ve politik meseleleri “nüans” olarak adlandırdığı teatral, eğlence, şiir gibi hoş katmanlarda şekerle kaplama ve en önemli mesajlarını bir gülümsemeyle iletme yöntemidir. Virgil Abloh, kıyafetlerin değişim için bir araç olarak kullanılabileceğini görüyor ve “moda” dünyasının çok ötesinde bir şey yaratmak için küresel platformunun her santimini kullanmaya karar veriyor.
