Mercedes Benz Fashion Week Istanbul'da bugün program yoğun.
Radarımızda Özlem Ahıakın, Ayhan Yetgin, Lug Von Siga ve Özgür Masur radarımızdaki
isimler... Ama günün kapanışında öyle bir isim var ki sadece tasarımcı olarak değil
yönetici kimliğiyle de Türk Moda Dünyası'nda önemli bir yeri var bizim için.
Türk Moda Tasarımcıları Derneği Başkanı olan Elaidi, 2000 yılından bu yana
elegan çizgisi, kalıp ve kumaşlarla oynamadaki ustalığını kreatif yeteneğiyle
birleştirerek her zaman giyilebilir, zamansız ama bir o kadar da trendy
modellere imza atıyor. Başarısıyla ters orantılı bir tevazuya sahip olan
Elaidi'yle, bugün günün kapanışında gerçekleştireceği koleksiyon sunumu üzerine
kısa bir söyleşi yaptık...
#text>
Hazır mısınız defilenize?
Hazırız ama bu sene defile yapmıyoruz! Galeri Mana'da bir
koleksiyon sunumu yapıyoruz. Koleksiyonun tamamını da göstermiyoruz. Sadece
beyaz gömlekleri tanıtacağız. Böyle bir sunum hazırladık. Sunumun adı ‘Istanbul
is the New Black'. Nasıl çıktı bu isim ortaya? Burada İstanbul'un yükselme ve
hip olma hikayesinden yola çıkıp her gömleği bir semte atfettik. Her semtin
bende bir hikayesi var. Biri çocukluğumsa diğer orta okul yıllarım gibi... Onun
üzerinden bir koleksiyon ve sunum hazırladık.
#text>
İlk defa mı böyle bir tanıtım yapıyorsunuz?
Bu ikinci. Daha önce de yapmıştık. Arada bir böyle tanıtımlar
iyi geliyor. Biraz ezberden uzaklaşmış oluyoruz. Ezber derken kötü anlamda
söylemiyorum. Defilenin belli bir dinamiği var. Dışına çıkamıyorsun. Böyle
olunca ufak bir silkinip geri dönüyorsun. Bundan sonra böyle yapacağım demek değil.
Arada farklılık olsun istedik.
#text>
Koleksiyonun tamamı gösterilmeyecek dediniz. Koleksiyonun
bütününü görmek isteyen takipçileriniz ne yapabilir?
Görselleri çıkacak. Look book hazır. Bunları basınla paylaşıyor
olacağız. Bir de bu sefer, her zamankinden farklı olarak İMA'da perşembe ve
cuma günü, iki gün 30 tasarımcının bütün koleksiyonlarının olduğu ve şu anda
faaliyet gösteren bütün show roomların da içinde olduğu bir pop up showroom yapıyoruz.
Koleksiyonun tamamı da orada olacak zaten. Show Up Sahra Katoğlu'nun
koordinasyonuyla...
#text>
Gömlek İstanbul temalı dediniz. Koleksiyonun kalan kısmı
da bu temayı mı izliyor yoksa farklı farklı line'larınız var mı?
Kalan kısım farklı. Tabii paralel gittikleri noktalar var ama biraz ‘Slash Generation'ı temsil ediyor. Günümüzde özellikle kadınların durumunu anlatıyor. Artık tek bir tanımı yok kadınların. Herkesin tanımı anne slash(/) iş kadını slash(/) fotoğrafçı diye gidiyor. Biraz o geçişleri içine alan bir koleksiyon diyebiliriz.
#text><#comment> #comment>~ #text><#comment> #comment><#comment> #comment><#comment> #comment> #text><#comment> #comment> #text><#comment> #comment> #text>
(Fotoğraf: Mehtap Elaidi ve Ebru Kılıçoğlu)
#text>
Aslında siz Mehtap Elaidi olarak tam da o ‘Slash
Generation'ın tanımı gibisiniz. Hangisi size zor geldi? Sadece iş hayatınız
olsaydı daha farklı bir yerde olur muydunuz yoksa ‘slash'lardan memnun musunuz?
Çok memnunum. Tabii bu noktaya geldikten sonra tek bir şeyle yaşamak
mümkün olmuyor. Zaten bu bir tercih. Ben her zaman bunu söylerim. Biz
tercihlerimizin sonuçlarını yaşıyoruz. Bazen tercihlerimiz istediğimiz gibi
sonuçlanmıyor. Ama başlangıçta o tercihi yapan yine biziz. Benim tercihim de bu
olurdu yine. Ne bileyim, işte tasarımcı slash, anne slash başkan slash diye
gidiyor.
#text>
Yorucu değil mi temponuz? Getirdikleri ne götürdükleri ne?
Aslında bir şey götürdüğünü söyleyemem. Dönem dönem bana şikayet
etme hakkını veriyor sadece. O da güzel bir şey etrafa söylenebiliyorum!!! Onun
haricinde hayatımdan memnunum. Çünkü kendi teneffüslerini yaratmayı seven bir
kadınım. O yüzden üstüme yüklenen birşey değil. Çok yoğun bir haftaysa iki gün
bir yere kaçıyorum ya da çok yoğun bir günse iki saat bir kahve molası
veriyorum. Bir şekilde ayarlıyorum yani...
#text>
Sizin gömlek kalıplarınız da çizginiz de çok başarılı ve
de oturmuş. Bu yeni koleksiyonda o kalıpların dışına çıktınız mı? Yoksa aynı
çizgide mi kaldı?
Normal gömlek üzerindeki hikayeyi her zamanki gibi görüyorsunuz.
Ama bu sefer dokularla da çok oynadım. Sadece poplin değil pamuk poplin de var,
saten poplin de var, beyaz payet de var, kürkümsü malzeme de var, krep de var...
Bunların birbiri içinde oynaması da var. Onun için hem o hem yeni bir çizgi
gibi... İkisi bir arada...
#text>
Peki siz koleksiyonu görmeye gelen bir ziyaretçi olsaydınız
ve sadece bir gömlek alma hakkınız olsaydı. Hangisini seçerdiniz?
Zor bir soru! Yarın giyecek olduğumu seçerdim... Smokin bir
gömlek. Önden baktığın zaman normal smokin gömlek ama arkadan baktığın zaman
neredeyse ayak bileği boyunda bir kuyruğu var.
#text>
EBRU KILIÇOĞLU
#text><#comment> #comment>