SERKAN ÖZKAYA YURDA DÖNDÜ!

Serkan Özkaya'ya ilginç bir sergisi Bugün Aslında Dündü ile dönüş yapıyor!

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 29 Ocak 2014
SERKAN ÖZKAYA YURDA DÖNDÜ!



GÜLBEN ÇAPAN / @istanbulartsnob


Uzun yıllardır New York'ta yaşayıp oradan çalışan, New York Times'ın hakkında övgü dolu sözlerle bahsettiği, New York, Amsterdam ve Berlin gibi kentlerde başarılı sergilere imza atmış sanatçımız Serkan Özkaya, uzun bir aradan sonra yurda döndü ve geçtiğimiz günlerde “Bugün Aslında Dündü” adlı yeni sergisiyle Galerist'te açılışı yaptı. Günler öncesinden Twitter, Facebook ve Instagram üzerinden haberleri yapılan serginin sanat dünyasından Elif Boyner, Levent Çalıkoğlu ve Ali Gazi gibi önemli ziyaretçileri vardı. Beş ayrı odadan oluşan sergi alanı, seyirciyi, beş ayrı grup yapıtla karşılıyor. Sanatçının son dört yıl içinde yaptığı, tekrara dayanan yedi adet videosu; yeni hologram heykeli “Uyuyan (Gillian)”, yine bir fıkradan yola çıkarak yaptığı heykeli “Talihsiz Adamın Büstü”, “#davutilecalut” isimli yerleştirmesi bu yapıtlardan bazıları. 

Üzerine giydiği, “I Foucault Your Kant” espirili tişörtüyle aslında bizi nasıl bir serginin beklediği konusunda da açık sinyaller veriyor. En dikkat çeken espirili işi şüphesiz galerinin sergi tanıtım fotoğrafında da kullandığı, Serkan Özkaya'nın söylemiyle “sıçarak yükselen bebekler”di. Bir oda tamamen dört farklı bebeğin, üçgen ve dik gelen estetik duruşu, kıvrımı ve altın rengiyle dikkat çeken dışkısıyla yükselen heykellerden oluşuyor. “Bu dört bebek kendi aralarında tartışıyorlar. Neyi tartıştıkları konusunda hiçbir fikrim yok. Önceden tekli versiyonunu yapmıştım, kafamda onun adı ‘sıçarak yükselen bebek'ti. Sonra onun adını ‘dışkıyla irtifa' olarak değiştirdim. Bir anlamda çöp olan dışkı ve onunla ulvi bir şekilde yükselmek söz konusu burada.” diyor.


~





VÜCUDUN HİSSETTİKLERİ

 “Bu sergi; tekrar, tıkanmışlık, başarısızlık  ve bu tekrarın bir yere dönüşmesi üzerinde duruyor aslında ama yine de işleri sınırlandırmak istemem.” Özkaya'nın heykel ve yerleştirmelerdeki esprili yaklaşımı, fotoğraf ve videolardaki ironik dili tamamlıyor. “Vücudun, hissettiklerin ve düşündüklerin arasındaki kayma ve farklar üzerine de çalıştım. Şu arkadaki odada helikopteri parçalayan çocuğu gördün mü?” diye soruyor sanatçı. Arkada ayrı bir odada, elinde sapanla ayakta öylece duran heykelinden bahsediyor. Tavandaysa transparan iplerle havada duran küçük parçaları ayrılmış bir helikopter sallanıyor. Aslında onun helikopter olduğunu gözleriniz değil beyniniz karar veriyor. Zaten bütün meseleyi de böyle açıklıyor sanatçı; “Elinde bir sapan var. Yukarıda da küçük parçalar var. Burada, bütün mesele gördüğün şeyle düşündüğün şeyin aynı olmaması. Bir şeye bakıyorsun gördüğün şey küçük kırıntılar ama beynin onun bir helikopter ya da uçak olduğunu söylüyor.” Yani bir nevi dekonstrüksiyon yapıyor burada sanatçı. Hafızalarda yer eden ve serginin yıldızı niteliğini taşıyarak, her göreni değil, okuyanı birkaç saniyelik kahkaha attıran da, sanatçının önceden duyduğu bir fıkradan yola çıkarak çalıştığı ‘Talihsiz Adamın Büstü' adlı büst. Fıkrayı gidip yerinde okumanızı tavsiye ederim. New York'ta yaşayan Özkaya, “Şimdilik İstanbul'a geri dönmeyi düşünmüyorum. New York'ta beni besleyen çok daha fazla şey var. Ama aslında çok da pahalı bir şehir.” diyor.


SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

Yeni sayımızın kapağında oyuncu Hazar Güçlü var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.