THE KOOPLES

The Kooples Fransız bir marka olmasına rağmen klasik İngiliz tarzında.

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 23 Haziran 2014
THE KOOPLES






Bir müzik grubunu andırıyorlar. Gerçi müzikle de çok ilgilendikleri bir gerçek. Alexandre, Laurent ve Raphael Elicha, üç kardeş. Aile olmalarına ilaveten, üçü arasında çok güçlü bir bağ daha var: The Kooples markası. Bilenler bilmeyenlere hatırlatsın, hani şu gerçek çiftlerle çekimler yapan; blazer ceket, siyah ve gri renkleri bolca kullanan, ceketlerinin son düğmesinde illa kurukafa bulunan, çok İngiliz duran ancak Fransız The Kooples. Alexandre erkek koleksiyonları, Laurent kadın koleksiyonları, Raphael markanın imajıyla ilgileniyor. Üç kardeş, altı yıl önce kurdukları markayı anlattı, birlikte ELLE Türkiye'nin sorularını cevapladı.





Bildiklerimiz dışında, The Kooples'ı bu kadar özel kılan nedir?


Savile Row'un (erkek giyim konusunda ünlenmiş, Londra Mayfair'da bulunan meşhur sokak) tecrübesinden beslenen bir marka The Kooples. Başarısı detaylarda saklı. Ceket düğmelerindeki “gizli” kurukafa bunlardan sadece biri. Ancak hedefimiz sadece kıyafetler sunmak, moda için moda yapmak değil. Markayı kurarken tek dileğimiz bir hikaye oluşturmaktı. Müzik kayıt şirketimiz var ve etkinlikler de düzenliyoruz. Hatta birlikte müzik yapan çiftler yarışması bile organize ettik. The Kooples'ın bir klasik, zamanın ötesinde sonsuz olmasını istiyoruz. The Kooples çiftlerin, gerçek hayattaki çiftlerin hikayesi.





Markanın ilginç bir özelliği daha var...


Evet, The Kooples'da hem kadın, hem de erkek koleksiyonları var. Ancak tüm parçalar hem kadın, hem de erkekler tarafından giyilebilecek şekilde tasarlanıyor. Kadın-erkek değiş tokuş yapabilir, herkes diğerinin kıyafetini giyebilir. Hedefimiz, avangart dokunuşu olan havalı ancak klasik parçalar sunabilmek.





Markayı siz üç kardeş beraber kurdunuz. The Kooples tam olarak hanginizin hayaliydi?


Üçümüzün de. Markayı Eylül 2008 yılında üçümüz birlikte kurduk.~

Üçünüzün ortak noktası neler?



Kurukafa yüzüklerimiz ve çalışma tutkumuz. Gerçek manada ayrılmaz bir üçlüyüz. Sürekli beraber seyahat ediyor, “moda dünyası”nı ve vintage dükkanları gezip etkinliklere katılarak yeni ilhamlar arıyoruz. Markamızı biraz da gizemli tutmayı istiyoruz; her şeyi anlatmayalım.





Moda genlerinizde var, en azından bunu hatırlatalım.


Babamız Tony kendi kendini yetiştirmiş bir insan, Ailesi Fas'tan Fransa'ya gelmiş; annemiz Georgette, Comptoirs des Cotonniers'i kurmuş. Yedi yıl önce markayı sattılar. Amcamız Maje, Sandro ve Claudie Pierlot markalarının genel müdürü. Ancak aileden sadece tavsiye alıyoruz. Ne zaman bir proje düşünsek bunu hep beraber tartışıyor, konuşuyoruz.





Reklamlarınızda ünlü simalar yerine gerçek çiftlerle çalışıyorsunuz. Neden?


Markamızın çıkış noktası çiftler. Pazarda bunun bir boşluk olduğunu düşündük. Erkekler yaşam tarzlarını yansıtan kıyafetler istiyor ancak alışverişe kadınlar(la) çıkıyor. Biz de bu ikisini bir araya getirmenin harika bir yolunu bulduk.





Tasarım aşamasında ünlü isimlerle çalıştınız mı?


Çok sık değil... Peter Doherty ve o zamanki kız arkadaşı Irina Lazareanu'yla kapsül bir koleksiyon hazırlamıştık. Ancak ünlülerle çalışmak gibi bir hedefimiz yok. Underground müzik ve moda dünyasındaki isimler ilgimizi çekiyor. Ancak biz H&M gibi değiliz, her mevsim başka bir tasarımcı veya ünlü isimle işbirliği yapmayız.





Fransız bir marka ama çok İngiliz bir havası var...


Paris'te ilk dükkanımızı açtığımızda herkes bizi çok İngiliz buldu. Ancak İngiltere'dekiler The Kooples'ın çok Parizyen olduğunu düşünüyorlar.





SUZAN YURDACAN

SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

Yeni sayımızın kapağında oyuncu Hazar Güçlü var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.