Walkıng Sculptures / Yürüyen Heykeller

Canok kardeşler İFW'te tasarım ve görsel sanatları bir araya getiriyor.

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 23 Şubat 2013
Walkıng Sculptures / Yürüyen Heykeller
ELLE: ‘Istanbul Fashion Week'e hazırlanma sürecinden bahseder misiniz?


Rana-Berna Canok: Senede iki kez düzenlenen proje için zaten hazırlıklarımız başlamıştı. Yurt dışından tedarik ettiğimiz özel keten kumaşlarla saf ipek kalitelerinden oluşan ‘Walking Sculptures' adlı koleksiyonumuzu iki ay süresince çok yoğun bir tempoda hazırladık. Heykel bölümü mezunu olan Berna Canok'un giysilere kattığı heykelimsi formlarla birlikte kumaşların strüktürlü yapıları bizi oldukça keyiflendirdi. Görsel anlamda istediğimiz boyutu koleksiyonumuza son derece etkili bir şekilde yansıttık. Şimdiyse modaseverlerle paylaşmanın heyecanı içindeyiz.  Tasarım ve görsel sanatı bir araya getirip insan vücuduna bir mimar gibi boyut kazandırmayı hedefledik.








ELLE: IFW sizin için ne ifade ediyor?


R.B.C.: Türkiye'nin moda yaratan ve tasarlayan ülke olma yolunda geldiği noktayı tüm dünyaya gösterme fırsatını yakalıyoruz. İtalya Milano, Fransa Paris, İngiltere Londra, Amerika New York Moda Haftaları gibi, bizler de dünya gündeminde yer alacağız. Istanbul Fashion Week'in, uzun vadede en önemli ilk beş moda haftasının biri haline geleceğine inanıyoruz. ~ ELLE: Türkiye'deki tasarımcıları nasıl buluyorsunuz? Türkiye'nin dünya modasındaki trendleri belirleme konusundaki yeri nedir? Ne olacak?


R.B.C.: Gerçekten Türkiye'de artık çok daha yenilikçi ve yaratıcı genç tasarımcılar beliriyor. Artık seslerini ellerinden geldiğince duyurmaya çalışıyorlar. Rana ve Berna Canok olarak bizler de bu durumdan son derece memnunuz. Türkiye, gerek yurt dışı gerekse yurt içinde yapılan moda fuarlarına katılarak, sayıları her sene artan ve kendilerini dünyaya kabul ettiren modacılarımızla, dünya modasında ivme kazanıyor. Eskiden bu kadar hızlı ve sık Türk modacılarımızın isimlerini duymazdık. Ama artık hem uluslararası moda dergilerinde hem defilelerde; hatta modayla ilgili ödül alınan platformlarda bile Türk modacılarımızın isimlerini okuyoruz. Bunları duymak bizleri gururlandırdığı kadar rengimizi devam ettirmek için kamçılıyor.





ELLE: Dünya modasında öne çıkan tasarımcılar, ‘trendsetter'lar kimler sizce? Stil ikonu olduğunu düşündüğünüz kimler var?


R.B.C.: Victor&Rolf çağımızın deneysel tasarımcılarından. Modaya yenilikçi yaklaşımları, ironi ve sürreal güzelliği aynı sahnede sergilemeleri oldukça etkili. Geçtiğimiz haftalarda Londra'daki Barbican Gallery'de bu dahi tasarımcıların retrospektif sergisi bunun kanıtıydı.



ELLE:
Bu şovu hazırlarken bir tema belirlediniz mi?


R.B.C.: Bizler de modanın tek başına değil; sanatla, tiyatroyla veya ironik güzellikleriyle birlikte bir arada görmek isteyenlerdeniz. Aldığımız sanat eğitimi ve ailemizin sanatçılardan oluşması da biz Canok kardeşleri buna yöneltti. Zaten koleksiyonumuzun temasını oluşturan etkiler, kumaşlardan ve heykelimsi formlardan da anlaşılacağı gibi 'Walking Sculptures' başlığını taşıyor.~


ELLE: Koleksiyonunuzdaki ağırlıklı renkler ve detaylar nelerdir? Bu senenin renkleri ve kumaşları ne olacak?


R.B.C.: Ağırlıklı renkler, markamızın kimliğini oluşturan pudra tonlarından oluşuyor. Pudra pembesi, bejler, beyazlar ve pastel toprak tonları. Kumaşlarsa özel strüktürlü, Hindistan'dan gelen keten ve saf ipeklerden oluşuyor.





ELLE: Siz hangi kumaşları kullandınız? Seçiminizin özel bir sebebi var mı?


R.B.C.:
Özellikle en ağırlıklı kullandığımız kumaşlar keten, saf ipek, ipek-şifon karışımlı.  Hepsi özel boyamadan geçmiş, özel ve strüktür efektli özelliklere sahip. Çünkü biz, koleksiyonumuzu etkili kılan çizgimizin kalitesini her zaman özenle seçtiğimiz, gerektiği zaman yurt dışından tedarik ettiğimiz kumaşlarımıza ve işçiliğimize borçluyuz. Bunu her zaman markamızın prensibi olarak benimsedik. Markanızın kaliteli, güvenilir kimliğini sadece tarzımızla değil, onları var eden malzemelerimizle ve işçiliğimizle desteklemekteyiz.





ELLE: Koleksiyon oluştururken nelerden ilham alıyorsunuz? Moda dünyasında sıradanlıktan uzaklaşmak nelere bağlı?


R.B.C.: Yaşadığımız her ortamda kendimize ait donelerle karşılaşıyoruz. Daha doğrusu bizi sanat dünyamızda enterese eden detaylara karşı her zaman algılarımız açık oluyor. Böyle olunca da ister istemez aradığınız veya düşündüğünüz her şeye bir takım detaylar ekleniyor. Sanatçı bir aileden gelmiş olmamız da zaten bu tür ortamlarda yer almamızı kaçınılmaz kılıyor.~


ELLE: Yeni sezonda büyük değişimler var mı? Hala trend olan neler var? Geçmiş sezonlardan neler giyebiliriz?


R.B.C.: Tabi ki her sezon olduğu gibi trendler değişiyor. Hippy evreni 2011'de geri geliyor. Chanell akımı hiç durmuyor. Çok kuvvetli trendleri anlatan Tokyo'da utangaç kızların giydiği kombinezonlar, aksesuarları büyük ölçüde destekleyecekler. 20'li yıllara göz kırpan iç gıdıklayıcı renkler geliyor. Sarılar, pembeler, turuncular. Kışın Kuzey etkisini hissettiren kürkler oldukça revaçta olacak. Devam edecek olan Marc Jacobs pançolar var.





ELLE: Kadınların/erkeklerin bu seneki favorileri giysileri/aksesuarları ne olacak?


R.B.C.: Sıcak ve soğuk malzemeler bir arada. Yalnızlık ve Kuzey etkisi var. Heykeltıraşların, mimarların ve ressamların empresyonist akımı etkilerini hissettirecek. Aksesuar renginde bakır ön planda olacak. Neo-carpenter pantolonlar, İngiliz karoları, küçük Hindistan kökenli desenler giysilere eşlik edecekler. Denimlerde barok stili hâkim olacak. Patch-work nakışlar, giysilerde yoğun olarak kullanılacak.





ELLE: Her daim ‘hip/trendy' olmak isteyenler için öneriler?


R.B.C.: Hissettikleri gibi özgür davransınlar. Duygularının seslerine yol versinler. Yaşam bir stildir. Stillerini çok renkli objeler, cesaretlerini patch-workler anlatıyorsa devam etsinler. Duygularını istedikleri gibi ifade edemezlerse zaten kendileri olmaktan çıkarlar, sahipsiz yaşarlar. ~
ELLE:
Şık olmak için kısa ve pratik kurallar neler?


R.B.C.: Siluetine uygun giyinen, her zaman modaya uymak zorunda kalmadan kendine hitap eden, vücut hatlarına uygun formdaki giysileri taşıyabilen, fazla abartıdan kaçan, görselliğe önem veren her bakımlı kadın şıktır.  


 


ELLE: Kadınlar/erkekler giyimleri konusunda hangi hataları yapıyorlar?


R.B.C.: Kendilerini modaya uymak zorunda hisseden, vücut hatlarına uygun olmayan giysileri taşıyan, görsel gözü fazla kuvvetli olmayan, ten rengine göre yanlış renkleri giyen insanlar uygun giyinmiyorlar. Bu konuda onları yadırgayamıyoruz, çünkü tasarım ve sanat konusunda eğitim veren sanat okullarımız çok fazla değil. Dolayısıyla gözümüzün estetikliği bu konuda fazla eğitilemiyor. Dolayısıyla yanlış seçimler yapılabiliyor. Bunun için image-maker'lara daha fazla yer verilmeli.



SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Mart Sayısı Çıktı!

ELLE Mart Sayısı Çıktı!

Baharı Hande Erçel ile karşılıyoruz.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.