Billie Eilish alışık olduğumuz pop starlara benzemiyor, konu akıl sağlığına geldiğinde her zaman verdiği dürüst cevaplar ile dünyayı şaşırtıyor. Rolling Stone'un kapağı olan genç yıldız dergiye verdiği röportajda, ünün hayatını nasıl etkilediğini, duygusal zorluklarını ve neden müziğinin bu kadar insan tarafından sevildiğini açıkladı.
17 yaşındaki Billie, 13 yaşında kalçasını sakatlaması nedeniyle dans etmeyi bırakmak zorunda kalmasının ardından depresyona girdiğini ve bununla gerçekten mücadele etmek zorunda kaldığını söyledi. "Depresyonumun o zaman başladığını düşünüyorum. Beni içinden çıkamadığım bir karadeliğe sürükledi. Kendime zarar verdiğim bir dönemden de geçtim ama bu konuya girmeyelim. Buradaki ana fikir acı çekmeyi hakettiğimi düşünmemdi" dedi.
Şarkıcının bu zor dönemleri tam da "Ocean Eyes" şarkısı ile ünlendiği dönem ile çakıştı. Bu, genç yıldızı sürreal bir ikileme sürükledi: duygusal olarak acı çekmek ve büyük bir müzikal başarı. Eilish, "Herkes 14 yaşındaki Billie Eilish'i düşündüğünde sadece iyi şeyler yaşadı zannediyorlar. Ama benim hatırladığım tek şey ne kadar berbat olduğum. Tamamen perişandım ve kafam çok karışıktı. 13 yaşımdan 16 yaşıma kadar gerçekten çok zordu benim için" dedi.
Billie bir süredir depresif hissetmediğini fakat eski hatıralarının hala müziğine yansıdığını söyledi. Şarkılarıyla kendini ilişkilendiren insanları, hatıralarının bir yansıması olarak gören Billie, "Konserlerimde bazen kollarında izler olan kızlar görüyorum ve bu kalbimi paramparça yapıyor. Benim kollarımda artık izler yok çünkü bu çok uzun zaman önceydi. Bir çoğuna 'kendinize iyi davranın' dedim çünkü nasıl hissettiklerini biliyorum. Ben de onlar gibiydim" dedi.
Şöhret ona başka sağlık problemleri getirdi. Genç yıldız turneye çıkmadan önce pek çok panik atak krizi geçirmiş. "Tekrar evden ayrılacak olmayı kabullenemedim. Sonsuz bir belirsizlik gibi geldi. Bir sonu olacak gibi gelmedi. Aslında bu biraz doğru, turnedeyken gerçekten de bir son yok. Harika bir işim var biliyorum. Gerçekten biliyorum ve minnettarım. Kariyerim nedeniyle yapabildiğim şeyler gerçekten inanılmaz. Ama işim, hiç kendimi bırakmama izin vermiyor. Bir yere gidip ağlayamıyorum, bağırıp sinirlenemiyorum çünkü çalışmam lazım. Terapiye gitmek çok yardımcı oluyor. Arkadaşlarımla vakit geçirmek, ata binmek ve elimden geldiğimce kendime vakit ayırmak kötü hissettiğimde bana en iyi gelen şeyler. Bayağı uzun bir süredir depresif hissetmedim ve bu harika bir şey! 17. yaşım büyük ihtimalle hayatımda geçirdiğim en iyi seneydi. 17'yi sevdim" dedi.
