"KADINLAR HEM GÜÇLÜ, HEM ŞÜPHECİLER"

Riri ile çok özel bir röportaj.

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 12 Temmuz 2013
"KADINLAR HEM GÜÇLÜ, HEM ŞÜPHECİLER"
Bu yüzü hepiniz tanıyorsunuz. Peki kızı? Rock dünyasının emektar gazetecisi MARK ELLEN'ın, Rihanna'nın şu an yaşadıklarını, geçmişini ve geleceğini çözmesi için yedi gün ve bir gece geçmesi gerekti.





Fotoğraflar: Mariano Vivanco


Styling: Anne-Marie Curtis


~ 


Place Vendome'daki otele gittiğimde menajeri alt kattaki barın görüşmemiz için uygun olup olmadığını soruyor. Ri(hanna) ve ben bir köşeye konumlanıyoruz. Ekibi de yakınımızda, içeceklerini yudumluyorlar. Bir kişiyse adeta dibimizde; cep telefonundaki mesajlarını okuyormuş gibi yapsa da, ben ne zaman “Chris”veya “Brown” desem, boğazıma yapışacakmış gibi hareketler yapıyor. Kocaman gözleri ve Barbados'a gönderme yapan Batı yakası aksanı var. Sohbete başlamak için önce müzik soruyorum. Neden olmasın? Barbados'ta keşfedilen ve Jay-Z'nin sahibi olduğu Def Jam Recordings'le henüz 16 yaşındayken anlaşma imzalayan Rihanna'nın ilk single albümü Pon de Replay dünya çapında hit oldu. Rihanna'nın şu anda tam yedi albümü var. Unapologetic ismini taşıyan son albümü 74 ülkede tam 200 milyon satıp Youtube'ta da 3.2 milyar izleyici ve Facebook'ta 65 milyon hayran topladı. Rihanna, listelerde bir numaraya ulaşan tam 75 şarkının sahibi. Yani nereden bakarsanız bakın, bu baş döndürücü bir yörünge. Ve bu kız daha yeni 25 yaşına girdi. Şarkı sözlerini kendi yazmadığına göre bu çark nasıl işliyor? Söz yazarlarına konu mu veriyor; yoksa onlar bir şeyler karalayıp o parçanın beğenileceğini mi umuyorlar?


~ 


“Söz yazarlarıyla çok vakit geçiriyorum. Hepsi hikayemi biliyor. O yüzden yazdıkları her şey bu kadar gerçekçi. Bazen çok isyankar veya uçlarda olabiliyorum, bir başka zamansa çok hassas ve kırılgan. Bir kızın bu hallere gelmesi için nelerden geçtiğini hayal bile edemezsiniz. Bazen kötü kızlar bile bu boktan durumlardan bıkabiliyor.” Galiba Pour it Up ve Cheers (Drink to That) bununla ilgili; yani erkeklerin davranışları konusunda uyarı niteliğinde. “Tam olarak uyarı değil, sadece gerçekler. Bazen erkekler gibi düşünmeye çalıştığım doğru ve bazen de onların hoşlarına gidebilecek şeyler yaptığım da. Büyürken de çevremde hep erkekler vardı. Bu kalabalık aile ve arkadaş ortamında sadece bir tane kız kuzene sahiptim. Okula başladığımda tüm arkadaşlarım erkekti. Lise çağlarında da romantik olarak hiç ilgimi çekmiyorlardı, çünkü kendimi onlardan biri sanıyordum. Bana hiç heyecan verici gelmiyordu, daha çok belayı çağrıştırıyorlardı. Onlarla erkek kardeşleri gibi sohbet ediyordum. Bazen erkeklerle ya da bazen de tek başıma striptiz kulüplerine giderim. Neden mi? Çünkü orada çalan müzikler hoşuma gidiyordu. Ve tabii ki kızları o direğin etrafında dönerken izlemenin de bir heyecanı var. Şimdilerde de ne zaman bir etkinliğe gitsem, bir tarafta kadınlar olur, diğer bir köşede de erkekler; ben doğrudan o erkekler köşesine giderim. Çünkü erkeklerle daha eğlenceli bir sohbetimizin olacağını biliyorum. üstelik tüm bunlar otomatik olarak oluyor; kadınlara karşı önyargıyla yapılmış hareketler değil.”


~ 


“BEN BUYUM, ERKEK ÇOCUK GİBİYİM”


Ona, bunu dillendirdiği için hayran olduğumu söylüyorum. Müzik şirketi bunları söylemesini istemez. “Bunları daha önce de söyledim ve L.A. Reid (onun Def Jam'le anlaşma yapmasına aracı olan kişi) bana “Kızların kızı olmalısın, senin hayran kitlen kızlar” demişti. Bana çok kızmıştı. Ancak yapacak bir şey yok, ben buyum, erkek çocuk gibiyim. En iyi arkadaşım Melissa (Forde) benim biraz daha kız gibi görünmemi sağlayan insandır. Gece birlikte çıktığımızda o hep çok şıktı. Bense spor ayakkabı ve başımda bandanayla geziyordum. Melissa bana dergileri göstermeye başladı. Başlarda dergilerdeki çılgın moda çekimlerine veya seks hikayelerine boş boş bakıyordum. Melissa'dan çok şey öğrendim.”


~ 


Rihanna'nın modaya olan ilgisi o boyuta geldi ki, bakın neler oldu: Daha yeni, İngiliz markası River Island için ilk koleksiyonunu hazırladı. Çekime gelince, Montparnasse'ta bir stüdyoda gerçekleşti. Size Rihanna'nın stili hakkında biraz detay vereyim. Fotoğrafçı Mariano Vivanco ve ekip sabah 10'da oradaydı. Set hazır; duvarda ilham kaynağı olarak Edie Sedgwick, Marilyn Monroe, Bettie Page, Brigitte Nielsen, Twiggy ve Linda Evangelista'nın fotoğrafları. Terasta kurulmuş dev bir saç ve makyaj çadırı; bir dolu egzotik içeceğin de beklediği değişim odası. Sonunda Rihanna da geldi, üç saat gecikmeli olarak! Fotoğraf çekimini birkaç metre geriden izledim. Ne kadar kolay poz veriyor, cildi ne kadar pürüzsüz; boynundan sırtına doğru inen mavi yıldız dövmelerini görebiliyorum. Göbeğini ince altın zincir çevreliyor. Bir zincirin de göğüslerindeki halkalarda olduğunu öğreniyorum. Fotoğrafları çekilirken Gotye, Bowie, Pet Shop Boys, Pointer Sisters dinliyor ve bazen şarkılara eşlik ediyor. Kendisiyle hatıra fotoğrafı çektirmek isteyen herkesin omzuna kolunu atıyor.


~ 


BUNA RIHANNA ETKİSİ DİYORUZ


Bu benim ilk “Rihanna etkisi” deneyimim değil. Geçen Kasım ayında, ben dahil yaklaşık 1000 kişi Berlin'in Checkpoint Charlie bölgesindeki bir dans kulübünde yine Rihanna'yı bekliyorduk. Yedi kamera, bir DJ, teknik ekip, saç ve makyajcısı, kreatif direktörü, bir şef, bir masör, yöneticiler, kostüm tasarımcısı, müzik şirketinden bir yetkili... Ve siyah perdeli, pembe mumlar ve çiçeklerle çok az dekore edilmiş bir oda, sırf o rahat etsin diye hazırlanmıştı. Herkes bir bekleyiş içindeydi, fırtına öncesi sessizlik. Hepimiz; orkestra, ekip, alanı dolduranlar tek bir şeyi bekliyorduk: Rihanna'nın çıkmasını! Rihanna kendi de itiraf ediyor, “düne kadar” hem giyim kuşam hem de tavır açısından bir erkek çocuğundan farkı yoktu: Jean, tişört, deri ceket ve spor ayakkabı; pardon, bir de başında bere veya spor şapka. Bir davete giderken ne giymesi gerektiğini öğrenmek için biraz zaman geçmesi gerekti. Gerçi istediğinde gayet seksi veya dikkat çekici olabiliyor, orası kesin. Rihanna bir stil ikonu sayılmaz ancak pek çok marka peşinde. Bildiğimiz gibi, bir ünlünün ismi satışları çoğu zaman olumlu etkiler. İngiliz hazır giyim markası River Island'la işbirliği yapan Rihanna, daha geçenlerde (aslında tam olarak Londra Moda Haftası'nda ancak defile moda haftasının resmi programına dahil değildi) Rihanna For River Island adlı koleksiyonunu tanıttı. Markanın Londra Oxford Caddesi'ndeki mağazasında yapılan tanıtıma (tabii ki!) bir saat gecikmeli katılan Rihanna, o gün bununla ilgili bir Tweet atmayı da ihmal etmedi. Peki koleksiyona kimler rağbet edecek? Bunu tahmin etmek zor değil: Hedef kitle tabii ki Barbadoslu şarkıcının genç hayranları.


~ 


ŞU CHRIS BROWN MESELESİ


Kadınlar için neyi temsil ettiğinizi düşünüyorsunuz? “Sanırım kadınlar özgür olmak istiyor. Güçlü olmak istiyor. Umut, aşk; benim de istediğim her şeyi istiyorlar. Bunları dillendirmekten çekinmediğim için beni kendilerine yakın buluyorlar. Kadınlar korkusuz olmayı diliyor. Bazen gereken tek şey, bunun mümkün olduğunu görmeleri. Tek umduğum bu, kadınları bu yönde etkileyebilmek. Çünkü kadınlar güçlü! Aynı zamanda da en şüpheci yaratıklar. Kadınlar ne kadar güçlü olduklarını asla bilemeyecekler, buna ben de dahil olmak üzere.” Neden? “Bilmiyorum. Sanırım toplum bizi bu şekilde yetiştiriyor. Kadınlar gerçek değerlerinin asla farkında değiller. Veya bazen bunu kabul etmekten çekiniyorlar. Erkekler bunun tam tersi, kendi değerlerini ve sınırlarını biliyorlar. Bu, hayatlarını kolaylaştırıyor.”


~ 


Rihanna'nın hayatında ilham verici pek çok kadın var. “Evet, hayatımda inanılmaz kadınlar var. Annem, büyükannem, en iyi kız arkadaşlarım! Büyükannem beni bağımsız bir kız olarak yetiştirdi. Annem kendi deneyimleri yüzünden biraz daha mesafeli. Ben ona çekmişim.” Anne ve babası boşandığı için mi böyle? “Evet. Babam en iyi eş olamadı ama iyi bir babaydı. Onu sevsem de evden gittiğinde rahatlamıştım.” Bu boşanma ona erkekler hakkında ne öğretti? “Şöyle diyelim, annemin bana hiçbir şeyi söylemesi gerekmedi. Her şeyi hissediyor ve görüyordum. Çocuklar bilir. Yetişkinler çocukları aptal sanıyor ama durum hiç de öyle değil. Annem ve babam bazen kavga etmese bile odadaki gerilimi hissediyordum. Annemin yaşadıklarına şahit olmak zordu. Bu dönemde çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim.” Rihanna'nın hikayesini az çok hepiniz biliyorsunuz.


~ 


Ancak en çok dikkati çeken olay, Şubat 2009'da dövüldüğünü gösteren fotoğraftı. Sevgilisi Chris Brown bununla ilgili mahkemeye çıkmış, Rihanna'ya yaklaşması yasaklanmıştı. Bu olayın arkasındaki detaylar hala bilinmiyor. Her şeye sahip olan kız, o güçlü ve bağımsız kız, dünyanın en berbat ilişkisini yaşıyordu. Konuyu açtığımda ekibinden uyarı alıyorum; bu muhabbeti kapatmazsam röportaj bitecek. Ancak nedense Rihanna, kendisi iki defadır konuyu tekrar açıyor. Sanırım son albümündeki Stay parçası Chris Brown hakkında.


“Stay şarkısı sahip olduğunuz ve bitmesini hiç istemediğiniz aşk hakkında. Hayatınıza giren herkes hakkında böyle hissetmiyorsunuz. Ve bunu bulduğunuzda, kaybetmek istemiyorsunuz. Benim için o kişi Chris.”


~ 


Sürekli birlikte oldukları, yatağa uzandıkları fotoğrafları paylaştığına göre, bu tekrar birlikte olduklarını gösteriyor; öyle değil mi? “Instagram'da hayatıma dair her şeyi paylaşıyorum. İster dumanlar içinde bir şeyler içiyor, ister striptiz kulübüne gidiyor veya İncil'i okuyor ya da en iyi arkadaşım Chris'le takılıyor olayım, hepsini paylaşıyorum. O en iyi arkadaşım, hiçbir şey bunu değiştiremez. İkimiz de yetişkiniz. Artık bunu doğru dürüst yürütebiliriz. Yeni bir başlangıç yaptık. Bunun için müteşekkirim.” Herkesin sana hayatını nasıl yaşaman gerektiğini söylemeye çalışması tuhaf olmalı. “Biliyorum ama buna alıştım sayılır. Herkesin her konuda bir fikri var. Hepsine saygılıyım ama bundan etkilenmem ya da onlara göre duygularımı değiştiremem. Herkes hayatımda olan bitenleri bilmek istiyor. Uyuşturucu bağımlısı mı? Hayır. Alkolik mi? Hayır. Kurban mı? Hayır. İşte o dönemde silah şeklindeki dövmemi yaptırdım. O gücümü temsil ediyor. Mesajı şu: Ben asla kurban olmayacağım. Herkesin gözü üzerimdeydi, herkes beni eleştiriyordu ve eleştiriyordu. Sağır olup tümüne kulaklarımı tıkadım. Bir noktada hepsinden gına geldi. Ve bir gün ‘Bu kadar yeter. Kimi memnun etmeye çalışıyorum ki. Bu gerizekalıların hiçbiri beni tanımıyor' dedim. Ne düşündükleri neden umurumda olsun? Bir anda şöyle düşünmeye başladım: Ya bütün hayatımı başkalarını memnun etmeye çalışarak geçirirsem? Herkesi memnun etmeniz zaten mümkün değil. Başkalarını memnun ede ede kendinizi memnun etmeyi unutursunuz. Ve bir bakmışsınız ki çok geç. Bunları fark etmem iyi oldu. Kendime tekrar inandım.”


~ 


KENDİNE BİLE YALAN SÖYLEDİ


Yani insanları kandırdığını, yanılttığını düşündü, öyle mi? “Evet. Kendime bile yalan söylediğim bir dönem oldu. Bir yalanı yaşamak o kadar zor ki . ”Başını sallıyor. ”Hem zor, hem de karmaşık. O yüzden her türlü fotoğrafımı paylaşıyorum. Yalan söylememek için.” Yani yeni seçimin dürüstlük mü? “Dürüst olmak çok önemli. Hiçbir şey hata değil,;- hepsi bir ders. Ve dünyanın sonu değil. Ancak aynı saçma şeyi tekrar yaparsan hata olur. Ve ikinci bir şansın olmaz.” İyi de 2009'da başına gelen o olay pek çok kişiye göre aynen o bahsettiği hata. Annesiyle babasının da kötü bir ilişkisi olduğu için mi Chris'in yaptıklarını kabul etti?


“Hayır. Hiçbir şeyi kabul etmedim. Yanlış olan bir şeyi kabul etmem mümkün değil. Kim olursa olsun, edemem.” Ama belli ki onu affettin. "Evet, affettim.” Neden? “Kendimce çok çok özel sebeplerim var.” Sesi alçalıyor, daha fısıldayarak konuşuyor. “Onu tanıyorum. Bunu epey uzun bir zaman düşündüm. Pek çok kadının benzer bir durumu yaşadığını fark ettim. Ve aşk konusunda ikilemler yaşadığını da.” Ekipteki herkes ondan çekiniyor. Onun da çekindiği tek kişi Chris olabilir mi? “Annemi tanımıyorsun! O hayatta korktuğum tek kişi. Annemden dehşet derecede korkuyorum. İki gün önce arayıp Melissa'nın paylaştığı iki çıplak fotoğrafım hakkında bana öyle bir nutuk çekti ki. Kitabım için çekildiğini söylesem de, hız kesmedi. Beni sınıfın önünde dövmekten beter etti.” Son bir soru hakkım olduğuna dair uyarı alıyorum.


~ 


Rihanna bundan beş yıl sonrası için neler diliyor? “Beş yıl sonrası mı? Büyük ihtimalle bir çocuğum olur” diyor yumuşak bir sesle. “Ve umarım her şey yolunda gider de, ben de hala dünyayı turluyor olmam. Sağlık ve mutluluk diliyorum.” Peki bu muhtemel çocuğun babası kim? Beni taklit ederek “Bu çocuğun babası kim?” diye dramatik ve yüksek bir sesle soruyu tekrarlıyor. Sonra da gülümseyip bana sanki, az önce konuştuğumuz adamdan başka kim olur ki, manasında bir bakış atıyor. Duruma biraz daha gizem katmak ister gibi şunu söylüyor: “Bunu ben bilemem. Bu benim işim değil. Tanrı'nın işi.”





Rihanna'nın sahne stili

Fazla düşünmekten, kuruntu yapmaktan kurtulun


SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Mart Sayısı Çıktı!

ELLE Mart Sayısı Çıktı!

Baharı Hande Erçel ile karşılıyoruz.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.