Selena Gomez'in kendi aile geçmişini anlattığı güçlü makalesi, Salı günü Time dergisinde yayınlandı. Gomez yazısına, halasının Meksika-ABD sınırını 1970'lerde, 'bir kamyonun arkasında' geçtiğini anlatarak başladı.
"Babaannem ve dedem de halamın peşinden gitti ve kısa bir süre sonra Teksas'ta babamı dünyaya getirdiler. Onların cesareti ve fedakarlıkları sayesinde 1992'de ben, bir Amerkan vatandaşı olarak doğdum. Son kırk yılda, ailemin üyeleri Amerikan vatandaşlığı almak için çok çalıştı. Kimliksiz göç, benim her gün üzerine düşündüğüm bir sorun ve ailemin fedakarlıkları sayesinde bu ülkede doğduğum için ne kadar şanslı olduğumu asla unutmuyorum."
Gomez yazısına, haberleri izlediğinde ve haber başlıklarını okuduğunda veya göç hakkındaki tartışmalara tanıklık ettiğinde "benzer durumdaki insanlar adına korkmuş" hissettiğini belirterek devam etti.
"Ülkem adına korkuyorum. Uzman olduğumu iddia etmiyorum. Ben bir siyasetçi değilim, doktor değilim ve sistemin bir parçası değilim. Göç yasalarının kusurlu olduğunu ve kural ve düzenlemelere ihtiyacımız olduğunu anlıyorum ancak, ülkemizin diğer ülkelerden gelen insanlar tarafından kurulduğunu hatırlamak zorundayız. Yaşamları doğrudan göç yasaları tarafından etkilenen insanları dinlemenin zamanı geldi. Karmaşık hikayeleri temel başlıklara indirgenmiş olan bireyleri tanımanın zamanı geldi."
Selena, Netflix'te yayınlanacak olan yeni belgesel dizi 'Living Undocumented'dan da bahsetti.
"2017'de 'Living Undocumented' adlı yeni bir belgesel diziye dahil olmam için teklifler aldım. Bu dizi, ABD'de farklı ülkelerden gelen ve farklı geçmişlere sahip, sınır dışı edilmeyle karşı karşıya sekiz ailenin hayatlarına ışık tutacak İnanılmaz özel, kişisel yolculuklarını anlatan görüntüleri izledim ve ağladım. Kendi ailemin de mücadele ettiği utancı, belirsizliği ve korkuyu gördüm. Ama aynı zamanda umudu, iyimserliği ve yaşadıkları korkunç olaylara rağmen kalplerindeki vatanseverliği gördüm. Ülkemde, insanlara nasıl davranıldığı konusunda endişeliyim. Meksika kökenli bir Amerikan kadın olarak, sahip olduğum platformu, seslerini çıkartmaya korkan insanlar adına kullanmayı sorumluluğum biliyorum. Ve umarım ki bu sekiz aileyi tanımak ve onların hikayeleri, insanlara daha hoşgörülü olmaları, göç hakkında daha fazla bilgi edinmeleri ve konu hakkında kendi fikirlerini oluşturmaları için ilham verir. Kimliksiz göçmenler hakkında bir dizinin yapımcılığını üstlenirken, yapılabilecek eleştirileri düşünmeden edemedim. Ama gerçek şu ki, bana yapılabilecek en kötü eleştiri, kimliksiz bir göçmenin her gün kaşılaştığı sorunların yanında hiçbir şey. Korku, ülkemizdeki milyonlarca insanı etkileyen bir konuda yer almamızı ve kendimizi eğitmemizi engellememeli. Korku, teyzemin o kamyonun arkasına girmesini engellemedi. Ve bunun için her zaman minnettar olacağım."
Living Undocumented 2 Ekim Çarşamba, Netflix'te izleyenlerle buluşacak.
YAZI: Deniz Akkaya
