Röportaj: Esra Bebek
Gahl Eden Sasson
2026’yı “her şeyin değiştiği yıl” olarak adlandırıyorsunuz. Bunu biraz daha açıklar mısınız?
2026 yüzyıllardır görülmemiş ölçüde önemli bir gezegensel birleşim dönemidir — yavaş hareket eden dış gezegenlerin birçoğunun burç değiştirdiği bir zaman dilimidir. Bu gezegenler -Plüton, Neptün ve Uranüs- o kadar yavaş hareket eder ki her değişimleri büyük bir kolektif dönüm noktasını temsil eder. Bu tür gezegenler burç değiştirdiğinde etkileri kişisel değil küreseldir. Medeniyetin kendisini -teknolojiyi, kültürü, siyaseti ve ekonomiyi- etkilerler. Bu, 20 veya 30 yıl boyunca yaşadığınız bir evden taşınmaya benzer: her şeyi yeniden tanımlayan büyük, sarsıcı bir süreçtir. 2023’ten beri bu yeni döngünün ilk titreşimlerini hissediyoruz. Plüton 250 yıldan uzun bir süredir ilk kez Kova burcuna girdi — devrimin, teknolojinin ve yeniliğin burcuna. Aynı zamanda, Şubat 2026’da Neptün kendi evi olan Balık’tan ayrılarak Satürn’e ateşli Koç burcunda katılıyor — Zodyak'ın ilk derecesinde binlerce yıldır gerçekleşmemiş bir birliktelik. Benzer hizalanmalar, antik Babil’deki Hammurabi Kanunları’nın ortaya çıktığı ve Hint-Avrupa dillerinin yükseldiği dönemlerde yaşanmıştı — insanlık tarihini kökten dönüştüren çağlarda.
Bu gezegensel değişimlere, “sınır dışı” (out of bounds) hareket eden gezegenler -Ay, Merkür, Mars ve Venüs- eklendiğinde 2026 tam anlamıyla bir kozmik dönüşüm ve yenilenme yılı haline geliyor. Yaralı Şifacı Chiron, Boğa burcuna geçiyor, bu da Büyük Buhran veya Kara Veba gibi tarihsel dönemleri hatırlatıyor. Bu geçiş, insanlığı para, beden ve dünya ile olan ilişkimizi iyileştirmeye çağırıyor. Uranüs, İkizler burcuna -iletişim, ticaret ve bağlantının burcu- sıçrıyor ve bu, Amerikan İç Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı dönemlerindeki teknolojik sıçramalar ve ideolojik gerilimleri yansıtıyor. Plüton hâlâ Kova burcunu derinlemesine dönüştürürken eski sistemleri yıkıp yenilerini doğurmayı sürdürüyor — özellikle yapay zeka, toplumsal örgütlenme ve bilim alanlarında. Ağustos 2026’ya gelindiğinde Kuzey Ay Düğümü, Plüton’a Kova’da katılarak insanlığın kaderini beden, zihin, ruh ve teknolojinin birleşimiyle hizalıyor. Tüm bunların arasında büyük iyicil gezegen Jüpiter rahatlama sunuyor: yılı Yengeç’te yücelmiş halde başlatıyor (şefkat, aile ve duygusal iyileşme temalarıyla), ardından Aslan burcuna geçerek yaratıcılığı, romantizmi ve sanatsal parlaklığı güçlendiriyor. Tüm bu sürecin üzerinde ise Ateş Atı Yılı bulunuyor — korkusuz dönüşümün sembolü. Çin astrolojisinde bu enerji sadece 60 yılda bir gelir ve tarihsel olarak köklü kültürel ve teknolojik değişimleri beraberinde getirmiştir: Londra Büyük Yangını (1666), buhar makinesinin icadı (1786) ve 1966’daki toplumsal devrimler gibi. Sayı bilimi açısından 2026, 1 sayısına indirgenir — başlangıçların sayısına. Bu, insan ile yapay bilincin sınırlarının değişeceği yeni bir dünya düzenine geçiş anlamına gelir. Evet, 2026 gerçekten de “her şeyin değiştiği yıl”.
Peki 2026’da en büyük değişimleri hangi alanlarda beklemeliyiz?
Önce Satürn’den başlayalım. Satürn insanın dünyada yerine getirmesi gereken görevi, karmik dengesini, yani yaşamın öğretici yönünü temsil eder. Satürn’ün Koç burcuna geçişi, hepimizin toplu olarak cesaret, liderlik ve bağımsızlık ilkelerini yeniden öğrenmeye başladığını gösterir. Aynı zamanda Neptün, yani ruhsallık ve hayal gücü gezegeni, Satürn’e Koç’ta katılıyor — mistiği maddeyle, hayali ise planla birleştiriyor. Bu nadir bir hizalanmadır ve hem ruhsal hem maddi dünyamızı etkileyecektir. Ekonomik olarak bir dönüşüm göreceğiz. Jüpiter’in Yengeç burcunda olması, 2026’nın ilk yarısına olumlu bir hava getiriyor — cömertlik, aile merkezli değerler ve duygusal zeka ön planda. Ancak ağustosta Jüpiter Aslan’a geçtiğinde, benmerkezli ekonomi temaları öne çıkabilir: korumacılık, ulusal gurur ve muhtemelen altın ya da para birimlerinde dalgalanmalar. Tutulmaların Kova burcuna taşınmasıyla yenilik ve teknoloji olağanüstü hızla gelişecek — belki de Yapay Genel Zeka’nın (insan bilişini aşan makinelerin) doğuşuna tanıklık edeceğiz. Ayrıca tıp, bilim ve iletişimde büyük ilerlemeler beklenebilir.
Geçmişte benzer gezegen dizilimleri hangi dönemlerde yaşandı ve sonuçları ne oldu?
Yeniliğin yöneticisi ve uyanışı simgeleyen gezegen Uranüs’e bakalım. 2026’da İkizler burcuna geçiyor — iletişim, bilgi ve teknolojiyle ilişkili burç. Bu geçiş yalnızca 84 yılda bir gerçekleşir. Uranüs en son İkizler’deyken İkinci Dünya Savaşı yaşanıyordu. Ondan önce Amerikan İç Savaşı ve Bağımsızlık Savaşı dönemlerine denk geldi. Her seferinde yalnızca çatışma değil, radikal icatlar da ortaya çıktı: telgraf, uçuş, nükleer bilim ve ilk bilgisayarlar gibi. Uranüs İkizler’deyken toplumlar ideolojik olarak bölünebilir ama aynı zamanda bağlantı kurma biçimleri de devrim geçirir. Tarihsel olarak bu dönemler sivil huzursuzluk veya kutuplaşma getirmiştir — sağa karşı sol, inanç karşısında bilim gibi. Bu yüzden bu enerjiyi bilinçli şekilde kullanmamız gerekir. Şimdi benzer bir dalgaya giriyoruz. İyi haber şu: farkındalıkla hareket edersek bu enerjileri yenilik için kullanabiliriz — geçmişin hatalarını tekrarlamadan.
Hepimizin aşina olduğu retro zamanları ve tutulmalar dışında 2026’daki en önemli üç tarihi hangileri olarak görüyorsunuz?
1. Şubat ortası (14–17 Şubat civarı): Satürn ve Neptün, 0° Koç’ta birleşiyor — binlerce yıldır gerçekleşmemiş bir kavuşum. Bu, insanlığın kolektif kaderinde bir sıfırlanma anıdır.
İlginçtir ki 17 Şubat, aynı zamanda Çin Yeni Yılı, Kova Yeni Ayı ve bir tutulma günüdür — tek bir anda üç güçlü başlangıç. Yeni projeler veya niyetler başlatmak için mükemmel bir zaman.
2. Nisan sonu: Uranüs, tamamen İkizler’e geçiyor, finans, uluslararası ilişkiler ve yenilikte büyük bir değişim dalgası başlıyor. Bu, teknolojik ve toplumsal bir dönüm noktası.
3. Ekim başından Kasım ortasına kadar: Venüs retrosu, ardından Merkür retrosu geliyor — ilişkiler ve iletişim açısından dalgalı bir dönem. Ortaklıklar, yaratıcı işbirlikleri ve diplomasi alanlarında değişimler olabilir. Bu haftalara sabır ve farkındalıkla yaklaşmak önemli.
2026’yı konu alan yeni kitabınızı ne zaman raflarda görebileceğiz? Her yıl büyük bir ilgiyle takip ettiğimiz bu yeni kitapta nasıl bir farklılıkla karşımızdasınız?
Yeni kitap kasım ayında raflarda yerini alacak. Bu yıl iki formatı birleştirdiğimizi söyleyebilirim aslında. Yılın genel bir tanımını ve her burç için ay ay ilerleyen bir öngörüyü tek bir yerde birleştirerek her burcun bu yıl odaklanması gereken konularla birlikte (Jüpiter’in armağanları, Satürn’ün dersleri ve eylem çağrısı, ayrıca Plüton’un dönüşümü gibi) sunduk.
Son olarak Türkiye’nin haritasını sormak istiyorum. 2026 yılını Türkiye için nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’nin astrolojik haritası ikilik, güç ve kader hikayesi anlatır. Yengeç yükseleni ve İkizler ile Yengeç sınırındaki Ay, ülkenin hem zekayı hem duyguyu, mantığı hem sezgiyi temsil ettiğini gösterir. İkizler’deki Ay, halkı simgeler — meraklı, iletişimci, ticarete yatkın ancak sürekli iki kimliği dengeler: Doğu ve Batı, geleneksel ve modern, sezgisel ve akılcı. Bu dualite, Türkiye’nin coğrafyasında da görülür — kıtaları, kültürleri ve bilinci birbirine bağlayan bir köprü niteliğiyle. Plüton’un birinci evde olması gücü ve dönüşümü temsil eder, sürekli ölüm–yeniden doğuş döngülerini anlatır. Bir Akrep ülkesi olarak Türkiye, kendini defalarca yeniden icat etmeye yazgılıdır — her defasında daha güçlü doğar. 2026’da Jüpiter finans sektörüne fırsat ve iyimserlik getiriyor, yıl sonuna doğru ticarette ve ekonomik büyümede iyileşmeler olabilir. Jüpiter’in iş, iletişim ve bağlantılar evine geçmesiyle, yenilik ve arabuluculuk alanlarında yeni yollar açılabilir — Türkiye’nin küresel konuşmalarda köprü rolü güçlenebilir. Bu sırada Satürn, kariyer ve liderlik evinden ilerlemeye devam ediyor — yönetim yönünde, itibar veya endüstri odaklarında değişim işaretleri taşıyor. Bu dönem, Türkiye’nin neyle tanındığını yeniden tanımlayabilir — gelenekten teknolojiye, stratejiye ve yeniliğe doğru bir kayış olabilir. En dikkat çekici unsur, Türkiye’nin haritasında bulunan dört Büyük Üçgen'dir (Grand Trine) — uyum ve dayanıklılığı temsil eden geometrik yapılar. Çoğu ülkenin bir tane bile yoktur, Türkiye’de dördü vardır. Bu kozmik kalkan, ülkeyi birçok felaketten korumuştur. Ancak her armağan gibi bu yapı da denge ister — güç esnek kalabildiği sürece evrim devam eder. En umut verici döngü 2029’da başlıyor gibi görünüyor: Jüpiter Akrep burcuna girdiğinde. Bu geçiş, bolluk, yaratıcı yeniden doğuş ve uluslararası tanınma getirir. Özetle, Türkiye’nin yıldızları sonsuz bir Anka kuşunu gösterir: zekayla, dayanıklılıkla ve ilahi korumayla kutsanmış bir ulus — sürekli dönüşen, sürekli yeniden doğan.
Gahl tüm bu bilgiler için çok teşekkür ederiz. Son olarak 2026 yılı, burçlara birer “Call to Action” niteliğinde bir mesaj verecek olsaydı, ne söylerdi?
Koç: 2026 seni liderliğe adım atmaya, kimliğini yeniden tanımlamaya ve kendini (ve belki de başkalarını) eski sınırlamalardan özgürleştirmeye çağırıyor. Firavun ve Musa’nın yaşadığı döneminde anlatılan bir cesaretle sesini sahiplenmen ve sana güvenenleri özgürlük ile özgünlüğe yönlendirmen gerekecek. Bu senin macerayı kucaklama, varlığını ortaya koyma ve kendi destansı hikayenin başkahramanı olma zamanın.
Boğa: Bodhi ağacının altında aydınlanmayı bulan Siddhartha Gautama gibi, senin eylem çağrın da seni mistisizme, ruhsal uygulamalara ve derin içsel dönüşüme çekiyor. Sezginin, rüyaların ve gizli bilgeliklerin fısıltılarını dikkatle dinle. Geri çekil, meditasyon yap ve iç dünyanı keşfet; bu, ruhunla derin bir bağ kurma ve bilge, dengeli, ruhsal olarak yenilenmiş bir şekilde yeniden doğma anın.
İkizler: Kral Arthur’un Yuvarlak Masa etrafında şövalyelerini toplaması gibi, senin eylem çağrın da topluluk kurmayı, ortak düşleri paylaşmayı ve insancıl idealleri savunmayı içeriyor. Artık işbirliği yapma, ağ kurma ve daha büyük bir iyilik için ortak vizyonları ateşleme zamanı. Farklı yetenekleri ortak bir hedef etrafında birleştir ve sesin net biçimde yankılansın, insanları anlamlı bir dönüşüme ilhamla yönlendir.
Yengeç: İngiltere’nin kaderini cesurca yeniden şekillendiren Kraliçe I. Elizabeth gibi, senin eylem çağrın da kariyerin ve toplumsal itibarın alanında beliriyor. Liderliğin dizginlerini eline al, özgün otoriteni sergile ve daha yüce bir amaca hizmet eden iddialı projelere kendini ada. Elizabeth gibi, karşına Armada’larla çıkan güçlü düşmanlardan korkma. Cesaretle görünür ol ve mirasını dikkatli, bilinçli şekilde inşa et, çevrendekiler üzerinde kalıcı bir etki bırak.
Aslan: Tanıdık kıyıların ötesine yelken açan Odysseus’un maceracı ruhunu paylaşıyorsun; eylem çağrın, seyahat, öğrenme ve felsefi keşiflerle ufkunu genişletmeni istiyor. Gerekirse alışılmış kalıpların dışına çık, “Truva Atı tarzı” çözümler geliştir. Uzak diyarlardan bilgelik ara, hakikatlerini paylaş ve entelektüel ufkunu genişlet. Bu yolculuk inançlarını sınayacak ve yaşam amacını yeniden tanımlayacak. Çağrıyı kabul et ve sonsuza dek dönüşmüş olarak geri dön.
Başak: Gücünü geri kazanmak için yer altına inen İnanna gibi, senin eylem çağrın da seni yakınlığın, paylaşılan kaynakların ve kişisel dönüşümün derinliklerine çekiyor. Güvene dair korkularla yüzleş, anlamlı ortaklıklar kur ve gizli gücünü geri al. Kırılganlığını açıkça paylaşmaya cesaret et ve duygusal gerçeklikten hareketle paylaşılan temelleri yeniden inşa et. Eylem çağrın yeni bir yakın ilişki, araştırma projesi, soruşturma ya da ortak sanatsal veya finansal bir girişim biçiminde gelebilir.
Terazi: Efsanevi İsis ve Osiris aşk hikayesini yansıtan eylem çağrın, ortaklık, denge ve uyum temalarıyla şekilleniyor. Bağlarını derinleştir, taahhütlerini yenile ve adalet ile karşılıklı saygıyı temel alan kalıcı birliktelikler kur. Bu, yaratıcı işbirlikleri yapma, bilgece müzakere etme ve ilişkilerini adeta mitolojik bir düzeye yükseltme zamanın. Eylem çağrın hem ortaklık hem de içsel ve dışsal düşmanlarla yüzleşme alanında olabilir.
Akrep: Sıkı bir mürebbiye olarak zorlu sınavlardan geçen Mary Poppins gibi, senin eylem çağrın da disiplinli çalışma, hizmet ve öz gelişim alanında ortaya çıkıyor. Sihir, onu başkalarına hizmet için kullandığın sürece hayatına gelir. Duruma yüksel, yeni sorumlulukları kucakla ve sabırla, cesaretle zorlukların üstesinden gel. Sağlığına odaklan, günlük rutinlerini düzenle ve öz gücünü kullanarak özverili çabalarınla kalıcı bir etki yarat. Eylem çağrın iş ya da sağlık alanından gelebilir.
Yay: Eylem çağrın, Krishna’nın neşe ve yaratıcılığını kanalize ederek, yeteneklerini tutkuyla ifade etmeni, romantizmi keşfetmeni ve oyunsu enerjiyi benimsemeni istiyor. Sanatsal projelere dal, coşkunla başkalarına ilham ver ve yaşamın zenginliğini utanmadan kutla. Şu anda amacın, hayatın neşesini kutlamak ve başkalarına özgün mutluluğun yolunu göstermektir. “Altın Çocuk” mitolojisinde olduğu gibi, eylem çağrın çocuk zihnini kucaklamaktır.
Oğlak: Kutsal ocağın koruyucusu Hestia’dan ilham alarak, senin eylem çağrın ev, aile ve duygusal temeller etrafında şekilleniyor. Besleyici alanlar yarat, ata geleneklerini onurlandır ve duygusal güvenliğini güçlendir. Görevin, istikrar ve sıcaklık yaratmak; hem kendine hem sevdiklerine bir sığınak sunmak.
Kova: İlahi haberci Hermes gibi, eylem çağrın iletişim, bağlantı ve entelektüel keşfe odaklanıyor. Kendini cesurca ifade et, vizyoner projeler başlat ve topluluğunda anlamlı diyaloglar kur. Bilgini özgürce paylaş, fikirler arasında köprüler kur ve yenilik ile anlayışı ateşleyen mesajlar ilet. Bu, çeviri yapma, bağ kurma ve köprüler inşa etme çağrısıdır.
Balık: Bolluğun tanrıçası Lakshmi’nin ruhunu somutlaştırarak, eylem çağrın finans, öz değer ve refahı geliştirme etrafında dönüyor. Gerçek değerlerini netleştir, kendine bilgece yatırım yap ve sürdürülebilir bolluğu güvenle ortaya çıkar. Bu dönem, doğuştan sahip olduğun değeri tanımanı ve refahı zarafet, cömertlik ve ruhsal uyumla kucaklamanı davet ediyor.
