Norveç'te Bir Flâneuse

Norveç’te başlayan bir iş seyahati, doğayla iç içe geçen keşiflere ve unutulmaz yolculuklara dönüşüyor. İşte yeşilin ve mavinin en saf haliyle karşılaşabileceğiniz, ruhunuza iyi gelecek bir Norveç deneyimi.

ELLE Türkiye ELLE TÜRKİYE 26 Ekim 2025
Norveç'te Bir Flâneuse

Yazı: Zeynep Yumrutaş


Oslo’dan Aurlandsvangen’a giderken

Karavanla Norveç fiyortlarını gezmek kulağa nasıl geliyor sizce? Ben şahsen bu planı kesinleştirdikten sonra yerimde duramaz oldum ve karşılaşacağım muhteşem manzaralardan, olaylardan bihaberdim.

FjordSauna Aurland

Oslo Havalimanı’na indikten hemen sonra karavanımızı kiraladık. Araştırma yaparken birçok karavan kiralama şirketiyle karşılaştım; bunların başında birkaç öneri geliyordu. Fakat sonrasında bir arkadaşımızın da tecrübe kazandığı karavan şirketinden rezervasyonumuzu yaptık. Peki biz neden karavanı tercih ettik? Çünkü gezilecek çok yer vardı ama maalesef zamanımız sınırlıydı. Hem farklı yerlerde otel ya da ev kiralamak hem de araba kiralamak yerine daha mobil olmayı istedik. İlk keşif için çok mantıklı bir seçimdi. Ancak kabul etmeliyim ki karavan kiralamak kolay olsa da ona alışmak tahminimizden biraz zor oldu.

Aurlandsvangen’dan Oldevatnet’ye giderken

Neden mi? Çünkü karavan şirketlerinde farklı model ve markalar bulunuyor ve her aracın kullanım özellikleri değişebiliyor. Örneğin elektrik, su ya da mutfak sistemleri konusunda dikkat edilmesi gereken noktalar var ve bunlar aracınıza göre farklılık gösterebiliyor. Bu yüzden size verebileceğim en büyük tavsiye: Eğer bu bir keşif seyahati olacaksa ve zamanınız çok uzun değilse, gitmeden önce mutlaka kiraladığınız firmanın yönergelerini, kitapçıklarını ve hatta YouTube videolarını izleyin, gerçekten çok yardımcı oluyor. Teslim alırken nelere dikkat etmeniz gerektiğini bilmek bile büyük fark yaratabilir.

Oldevatnet Girişi

Biz örneğin ocağı kontrol ettik, çalışıyor görünüyordu ama muhtemelen bizden önce teslim edenler tüpü tam doldurmamıştı ya da kurumun kontrolü sırasında gözden kaçmıştı. Sonuç olarak 1-2 çıt çıt sesinden ve ilk denemelerden sonra gazımız bitti. Böyle aksaklıklar olabilir ama günün sonunda çözüm bulmak ve destek almak Norveç’te gerçekten çok kolay. Özellikle benzin istasyonlarında her ihtiyacınızı giderebiliyorsunuz, tam bir ilk yardım noktası gibi. Norveç özellikle kamp ve karavan sevdalıların sıkça tercih ettiği bir lokasyon olduğu için benzin istasyonlarında doğada veya seyahat boyunca ihtiyacınız olabilecek her türlü alet edevat yer alıyor. Yol boyunca o kadar karavan ile karşılaşmış olmak da işin kolaylaştırıcı taraflarından biriydi çünkü benzin istasyonlarında veya mola yerlerinde tecrübe paylaşımı yapabildik. Karavan tatili izole gibi gözükse de normal bir tatile kıyasla inanın daha çok sosyalleşebiliyorsunuz.

Oldevatnet Gölü

Seyahatin detaylarına gelirsek… Karavanla buluşmanın ardından yollara koyulduk. Yol boyunca aniden karşımıza çıkan inanılmaz manzaralar gördük. Pek çok tünelden geçtik, yolun son bir saatinde bir tünel girişinde tesadüfen uzunluğuna gözümüz ilişti. O kadar çok tünel geçmiştik ki artık dikkat etmez olmuştuk. Meğer o son girdiğimiz tünel, karayollarındaki en uzun tünel olan meşhur Lærdal tüneliymiş, tam 24,5 km uzunluğunda.

Aurlandsfjord

İlk durağımız Aurlandsvangen oldu. Akşamı ve geceyi burada geçirdik. Sessizliği ve bu sessizliğin verdiği huzuru anlatmam zor. Göl kenarında, birkaç evin bulunduğu taşlık bir alana park ettik. İlk başta biraz tedirgindik, biri gelip “Burada konaklayamazsınız” der mi diye düşündük. Çünkü manzara tam anlamıyla muhteşemdi. Yaşam alanlarının içinde olmamıza rağmen, bildiğiniz tüm “sakin şehir” kavramlarını unutun, burası bambaşka bir seviye.

FjordSauna Aurland

Tabii tüpümüz bittiği için akşam soğuk sandviçlerle idare ettik. Neyse ki karavandaki buzdolabını yolda gördüğümüz kapsamlı bir markette epey doldurmuştuk, o yüzden aç kalmadık. Bir ara kapıyı araladık, çıt bile yoktu, sadece odun ve şömine kokusu… Temiz havanın etkisiyle hayatımın en derin uykularından birini uyudum.

FjordSauna Aurland

Ertesi sabah erkenden uyandık ve gözümüzü FjordSauna Aurland’da açtık. Önce vücut sıcaklığımızı epey yükselttik, ardından kendimizi 13 derecelik suya bıraktık. İlk anda soğuğa dayanmak imkansız gibiydi, içgüdüsel olarak bir an önce sudan çıkmak istiyorsunuz. Fakat bu tamamen psikolojik bir dinginlik antrenmanı. Sakinliğinizi koruyabilir, nefesinizi düzenleyebilir ve hareket etmeye devam edebilirseniz deneyim gerçekten keyifli bir noktaya evriliyor.

Flåm

Vücudun her şartta ne kadar hızlı adapte olabildiğini ve kendini koruyabildiğini hissediyorsunuz. Suda kaldıkça vücut ısınmaya çalışıyor, kalp ritminiz yükseliyor, adrenalinle birlikte enerjiniz artıyor. Bu mutlaka deneyimlenmesi gereken bir şey, bir süre sonra bağımlılık yapıyor, sauna ile soğuk su arasında gidip gelmekten kendinizi alamıyorsunuz. Deneyim yaklaşık 1-2 saat sürüyor ve slotlar halinde belirli bir kapasiteyle ilerliyor. Bu sırada birçok Amerikalıyla tanışma ve sohbet etme şansımız oldu. Herkes Norveç’i nasıl bulduğunu, hangi rotaları gezdiğini ya da gezmeyi planladığını paylaştı.

Flåm

Sonraki rotamız Oldevatnet Gölü oldu ancak öncesinde Flåm’a uğramak istedik. Flåm da tıpkı diğer köyler gibi masalsı bir atmosfere sahip. Cruise gemilerinin uğrak noktası ve şansımıza biz vardığımızda bir gemi yanaşmak üzereydi. Köye anında bir canlılık geldi, adeta bir festival havasına büründü. Yeme içme yerleri doldu, hediyelik eşya dükkanlarının önünde kuyruklar oluştu. Flåm’ı asıl meşhur kılan ise buradan başlayan o efsanevi tren yolculuğu. Biz sonradan öğrendik ama Flåm’dan başlayan nostaljik bir tren rotası var, manzaralarıyla adeta masalsı bir serüvene dönüşüyor ve yolculuğu bambaşka bir boyuta taşıyor.

Oldevatnet Gölü’nün civarını görmek en çok heves ettiğim şeydi. Bu yüzden en fazla araştırmayı da oraya göre yaptım. Bu bölgede nerede konaklanır, neler yapılır, neler görülür diye epey zaman harcadım. Önceki gece Aurlandsvangen’de konakladığımız yer, evlerin arasındaydı ve açıkçası biraz tereddüt etmiştik. Rahatsız olan olur mu, biri gelir “Burada kalamazsınız” der mi diye düşündük. Fakat karavanı kiraladığımız yerdeki kadın, ciddi anlamda her yerde kalabileceğimizi söylemişti. Zaten karavan tatili yapanlar oldukça makul, genelde ailelerden oluşan tatilciler. Norveç gezilebilecek en güvenli ülkelerden biri olduğundan bu tarz tatiller için de en uygun yerlerden biri. Ne siz tedirgin oluyorsunuz ne de yerel halk.

Oldevatnet biraz daha doğa içinde; evlerden ziyade daha çok camping ve karavan konaklama alanlarının bulunduğu bir bölge. Etrafında birçok şelale var ve bu şelalelerin tümü Oldevatnet Gölü’nü besliyor. Ancak bu buz gibi suyun en büyük kaynağı, Briksdalsbreen buzulu. Seyahate çıkmadan önce keşfettiğim ve uygulama üzerinden kaydettiğim bir yer vardı: Gryta Camping. Flåm’dan Oldevatnet’e yola çıkar çıkmaz online rezervasyon yaptık; olur da yer kalmaz diye, İstanbul’da yaşamaktan kalan o panik ve garantiye alma alışkanlığını hâlâ üzerimden atamamışım belli ki. Oldevatnet Gölü kıyısındaki bu kamp alanı, her tür karavan tipi için park alanı sağlıyor. Buna benzer birçok seçenek mevcut. Bir kamp alanında yer bulamazsanız, buzul bölgesine kadar uzanan hatta farklı konaklama noktaları bulabiliyorsunuz.

Biz şahsen Gryta’yı çok beğendik çünkü sıcacık, keyifli ve doğayla iç içe bir yerdi. Karavanlar için gecelik bir fiyat ödüyorsunuz, bu fiyata elektrik bağlantısı da dahil. Ayrıca mutfak, banyo ve ortak alanlardan faydalanabiliyorsunuz. Resepsiyon kısmında küçük bir yaşam alanı var ve çeşitli kutu oyunları oynamak mümkün. Buna ek olarak minik bir market de bulunuyor. Biz şımarıp dondurma bile almıştık. Her sabah taze kahve ve çay seçenekleri de mevcut.

Kısacası otelde karşılaşabileceğiniz her türlü hizmet burada da var ama tüm ihtiyaçlarınızı kendiniz karşılayacak kadar doğal bir ortamda. Hiçbir şey aslında hazır değil ama hazır hale getirmek veya ulaşmak tamamen sizin elinizde. Göldeki aktiviteler ise harika: kano, kürek ya da küçük teknelerle gezmek, hatta yüzmek kesinlikle mümkün ve çok keyifli. İsteyenler için özel hazırlanmış bir sauna ve çocuk oyun parkı da var. Manzara ise kelimelerle tarif edilemeyecek kadar güzel: şelaleler, buzullar, orman ve hayatımda gördüğüm en güzel mavi tonuna sahip göl… Sanki bir rüyanın içindesiniz.

Belki gün boyu yürüyüş, yemek hazırlığı, bulaşık, çamaşır, karavan temizliği gibi işler içindesiniz ama ruhunuzun dinlenmesi burada gerçek anlamda yaşanıyor. Gün içinde yaptığınız her şey bir şekilde sizi dinginliğe ulaştırıyor. Bu işletmede hem çok keyif aldık hem de inanılmaz sıcak, güler yüzlü insanlarla tanıştık. Komşularımız çok tatlıydı, her sabah farklı insanlarla selamlaşarak güne başlamak bile güzeldi. Anladığımız kadarıyla insanlar orada yerleşik yaşamı sevmiyor. Kaldığımız iki gece boyunca çevremiz sürekli değişti, her gün başka sevimli, renkli insanlarla karşılaştık.

İki geceyi Oldevatnet’te geçirdikten ve yürüyüşlerde bir ayakkabıyı parçaladıktan sonra, yavaş yavaş masalsı köyden gerçeklerle dolu kente doğru yola çıktık. Aslında rotamızda Geiranger de vardı ama zamanımız kısıtlıydı. Oslo’ya dönüş yolunu riske atmamak için biraz daha kente yaklaşmaya karar verdik ve Lillehammer’da son gecemizi geçirdik. Lillehammer’a ulaşmamız yaklaşık dört saat sürdü ve böylece Oslo’ya sadece bir buçuk saatlik mesafe kaldı. Yollar virajlı ama durup manzara izlemek için çok elverişli. Eğer altı saatlik yolu tek seferde havaalanına ulaşmak için yapsaydık, oldukça yorulabilirdik. Bu tamamen sizin tercihinize kalmış. Biz Lillehammer’ı da merak ettik açıkçası. Hatta oraya ait bir Netflix dizisi olduğunu öğrendik. Mini minnacık ama çok keyifli bir yerdi.

Heim Lillehammer’da güzel bir akşam yemeği yedikten sonra, 10 dakikalık mesafedeki kayak pistinin yanına kurulmuş bir kamp alanında konakladık. Ertesi sabah Lillehammer Bakeri’de enfes bir kahvaltı ve tatlı şöleniyle karnımızı doyurduktan sonra Oslo’ya geri döndük ve karavanımızla vedalaştık. Tabii karavanı ne şekilde, nasıl aldıysanız o şekilde teslim etmeniz gerekiyor. Ayrıca fazla kalan ve kullanılabilecek durumda olan yeme içme ürünlerini diğer kampçılara bırakabildiğiniz bir reyon kısmı var. Tamamen ücretsiz ve bence çok güzel bir düşünce. Ürünler arasında Türk ürünleri de görmek çok hoş oldu, karavanla vedalaşırken bize Türkiye’nin yolları ufaktan görünmeye başlamıştı bile.

Lillehammer Bakeri

Norveç insana kendine iyi bakması gerektiğini, bazen nefes almak için biraz uzaklaşmanın şart olduğunu hatırlatıyor. Yeşilin ve mavinin bambaşka tonlarını, yolda hem zorlukların hem de en güzel sürprizlerin sizi bulabileceğini gösteren bir ülke.

Gitmek isteyip de göremediğim birçok yer kaldı fakat bu yarım kalan hikayeler, bir sonraki seyahatleri planlamak için insanda müthiş bir motivasyon bırakıyor.

Yolda olmaktan keyif alacağınız bir tatil istiyorsanız Norveç bence en iyi tercih. Umarım gezmek ve keşfetmek ruhunuza hep iyi gelir ve sizi her koşulda dinlendirir.


Fotoğraflar editöre aittir.


ETİKETLER
SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Kasım 2025 Sayısı Çıktı!

ELLE Kasım 2025 Sayısı Çıktı!

Kasım sayısının kapağında zarafeti baştan tanımlarken feminen gücü yeniden şekillendiren Dior Cruise 2026 Koleksiyonu yer alıyor.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.