
Zamanın içinde bir yolculuğa hazır mısınız? Hem de Işığın avcısı, siyah ile beyazı harman eden Ara Güler’in objektifinden hayatımıza düşen fotoğraflarla. Ekrem Ataer, kalemi ve kurgu gücü ile Ara Güler’in 90 yıllık ömrüne sığdırdığı anıları ve fotoğraflarından yaşamsal bir tez sunuyor Ara ile Bir Ara kitabı ile. Ekrem Ataer kitabı ile sadece Ara Güler’in dünyayı objektifinden nasıl gördüğünü değil aynı zamanda Ara Güler’in hayatını da anlatıyor.

Noam Chomsky’nin insanları tuzağa düşürmenin birçok yolunun denendiği Amerika’nın neden “rüya” olmaktan çıktığını yazdığı Amerikan Rüyası İçin Ağıt kitabı sınıfsal hareketlilikten yola çıkıyor. Chomsky özellikle Amerikan Rüyası’nın gerçeklikten uzak olmasının altını çizerek, söylemde var olduğunu gerçekte ise bir propaganda aracı olarak kullanıldığını vurguluyor. Amerikan Rüyası İçin Ağıt, Tüm siyasi liderlerin rüyayı geri getirmek için vaatlerde bulunurken aslında uçurumu derinleştirmekten başka bir şey yapmadıklarının özetini sunuyor.

Sanma ki Yalnızsın, Elif Şafak’ın denemelerini bir araya getiren kelimeleri içimize işleyen, kendi yalnızlıklarımıza, duygularımıza, kısacası hayatımıza dokunan bir kitap. Hepimizin birbirinden farklı ama aslında birbirinin aynı hikayeler içinde nasıl da ince işleyerek sevgimizi, hangi fedakarlıklarla, bozulmasın diye başında belki de nöbet tuttuğumuz kumdan kalelerini, sevgilerini, saflıklarını anlatıyor. Ve ekliyor yazar “Sana noktalardan güller, virgüllerden bülbüller, ünlemlerden yaylalar, noktalı virgüllerden dağlar ve ovalar yaptım. Her bir imla işaretini özenle ekledim isminin büyüsüne. Çünkü sevmek, yeni bir dil inşa etmek demek. İki kişilik bir dil. Çünkü aşkın olduğu yerde muhakkak kelam vardır, sessizlik değil”.

Bir kadın neden susar? Ya da ihanete uğradığında neden kalır? Ve bir kadının nefretini kazandığında seni neler bekler? bu gibi sorulara cevap olacak bir kitap “Ben Hep Kaybettim”. Yazar Mehmet Ali Kılınç neden – sonuç ilişkisini kurguladığı kitabında kadınların dünyasına derin bir yolculuk yapmak isteyenlere ışık tutuyor. Kitabın kapak yazısı aslında anlatılmak istenilenin de bir özeti gibi; “Sen sadece mutlu olmak istersin, ama birileri hayatına girer ve sana ait olan ne varsa alıp götürür… Aklın, kalbin, hayallerin gibi”.

Ethem Emin Nemutlu’nun kaleme aldığı Hangimiz Sevmedik, aşina olduğumuz, içimizde sakladığımız, unuttuğumuzu sandığımız ayrılıklara, kırgınlıklara dokunuyor. İlerde bir gün karşılaştığımızda düşman gibi değil de pişman gibi bakarsak sorusunun bir nevi cevabı niteliğinde. Kendi geçmişimize yüzümüzde belki tatlı belki de bir parça buruklukla seyahat etmemizi sağlayan kitabın belki de en vurucu tarafı yaşımız ve yaşadıklarımız ne olursa olsun, hala sevmek ve sevilmek için şansımızın olduğu