Kapak Fotoğrafı: The Natural, 1984
Yalnızca bir aktör değil, aynı zamanda yönetmen, yapımcı, aktivist ve Sundance Film Festivali’nin kurucusu olan Robert Redford, Hollywood’un en kalıcı ve çok yönlü figürlerinden biri. Kariyerine 1950’lerde tiyatro sahnesinde başlayan Redford, altmış yılı aşan yolculuğunda hem kamera önünde hem de arkasında farklı şekillerde anlatıya biçim veren önemli isimlerden biri oldu. 16 Eylül'de kaybettiğimiz Redford’un sinemaya katkısı, sadece ödüllerle değil seçtiği hikayelerle, işaret ettiği toplumsal meselelerle ve zamansız bir zarafet taşıyan oyunculuğuyla ölçülebiliyor. İşte, Redford’un kariyerinde öne çıkan ve hâlâ etkisini koruyan bazı unutulmaz filmleri:
1. The Sting (1973, George Roy Hill)
İki dolandırıcının ustaca kurgulanmış bir intikam planı. Paul Newman’la olan eşsiz uyumu, Redford’a ilk Oscar adaylığını getirdi.
2. All The President’s Men (1976, Alan J. Pakula)
Watergate skandalını araştıran iki gazeteciyi konu alan bu politik gerilim, yalnızca bir dönem filmi değil gazeteciliğin gücüne dair hâlâ geçerliliğini koruyan bir ders niteliğinde.
3. Butch Cassidy And The Sundance Kid (1969, George Roy Hill)
Redford’un ikonik “Sundance Kid” karakteriyle özdeşleştiği film, western türünü pop kültürle buluşturdu. Newman’la kurduğu kimya burada zirvede.
4. Jeremiah Johnson (1972, Sydney Pollack)
Toplumdan uzak bir dağ adamının yalnızlık ve doğayla mücadelesi, Redford’un doğayla kurduğu bağın da bir yansıması.
5. Three Days Of The Condor (1975, Sydney Pollack)
Komplo gerilim türünün başyapıtlarından biri olan bu film, Redford’un entelektüel gerilimdeki başarısını gözler önüne seriyor.
6. Ordinary People (1980, Yönetmen: Robert Redford)
Redford’un yönetmenliğe geçiş yaptığı bu duygu yüklü aile draması, En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil dört Oscar kazandı. Sessiz anlatım gücünün bir yansıması.
7. Out Of Africa (1985, Sydney Pollack)
Meryl Streep’le birlikte başrolü paylaştığı bu epik romantik dram Afrika'nın vahşi doğasında geçen dokunaklı bir aşk hikayesi. Tam tamına yedi Oscar kazandı.
8. A River Runs Through It (1992, Yönetmen: Robert Redford)
Redford’un yönetmen olarak doğaya olan ilgisini yansıttığı, zarif ve şiirsel anlatımıyla dikkat çeken bir film.
9. Quiz Show (1994, Yönetmen: Robert Redford)
1950’lerin Amerika’sında bir bilgi yarışması skandalını konu alan bu film, medya etiği ve kamu algısı üzerine düşündürücü bir anlatı.
10. The Way We Were (1973, Sydney Pollack)
Barbra Streisand ile birlikte rol aldığı bu romantik dram, idealizm ve aşkın kesiştiği duygusal bir anlatı sunuyor.
Daha Az Bilinen ama Dikkate Değer Robert Redford Filmleri
The Candidate (1972, Michael Ritchie)
Politik sistemin iç yüzünü sorgulayan filmde Redford, idealist bir senatör adayı olarak karşımıza çıkıyor. Bugünün siyasi atmosferiyle düşündüğümüzde fazlasıyla güncel bir hikaye.
All Is Lost (2013, J.C. Chandor)
Neredeyse diyalogsuz geçen bu tek kişilik performans, Redford’un hâlâ ne kadar etkileyici bir oyuncu olduğunu hatırlatıyor. Tekneyle okyanusta geçen bu hayatta kalma mücadelesi, sade anlatımıyla çarpıcı bir iş.
The Old Man & The Gun (2018, David Lowery)
Redford’un oyunculuğu bırakmadan önceki son filmi olarak kabul ediliyor. Gerçek bir banka soyguncusunun hikayesi, nostaljik ve zarif bir vedaya dönüşüyor.
Robert Redford’un filmografisi, sessiz ama güçlü bir duruşun sinemadaki izdüşümü gibi. Onun hikaye seçimleri, sadece dönemin değil insan doğasının da derinliklerine iniyor. Oyuncu olarak yakaladığı karizma, yönetmen olarak gösterdiği vizyonla birleştiğinde ortaya yalnızca bir kariyer değil kültürel bir miras çıkıyor. Zamansız bir zarafet, güçlü bir anlatım ve sahici bir vizyon arayanlar için Redford filmleri her daim izlenmeyi fazlasıyla hak ediyor.
