.jpg)
Onlarınki klasik bir hikaye değil... Önce Londra'yı fethedip sonra Türkiye'ye geldiler. Tasarımcı Cenk Esertepe ve ortağı Mehmet Topbaş JCM markası ile 10 yıl gibi bir sürede dünyanın dört bir yanında tanınmaya başladı. Öyle ki markayı tercih edenler arasında Kate Middleton, Ürdün Prensesi Firyal, moda ikonu Iris Apfel var. Özel renk kombinasyonları, buffalo boynuzu, kemik, renkli tüyler, abanoz, yılan derisi gibi alışılmadık malzemeleri değerli taşları ile tasarımlarında fark yaratan JCM London'ın ardındaki hikayeyi öğrenmek istiyorsanız röportaja buyrun:
ELLE: Londra’ya taşınma kararını nasıl aldınız? Sizi Londra’ya çeken şey neydi?
Cenk Esertepe: Türkiye’de 10 seneden uzun bir süre boyunca en iyi kuyumcu markalarında çalıştım, bu sürede işim gereği Avrupa’nın her yerini gezme fırsatım oldu. Londra’nın her zaman benim için ayrı bir yeri oldu, artık dünyaya açılma vakti geldi diye düşündüğümde de tercihim Londra oldu.
ELLE: Kendi markanızı yaratma fikri nasıl ortaya çıktı, JCM London’ın hikayesinden bahseder misiniz?
Cenk Esertepe: Mesleki tecrübemi ve bilgi birikimimi aktarabileceğim bir iş yapmak istiyordum, dünyada da mücevher tüketiminin fashion jewellery’e doğru hızla evrildiği yıllardaydık. Londra’ya yerleştikten sonra en prestijli fashion jewellery markaları için küçük line’lar yapıp sunuyordum, çok iyi geri dönüşler aldım ve neden olmasın dedim.
ELLE: Tasarımlarınızda kullanmayı sevdiğiniz materyaller hangileri?
Cenk Esertepe: Ağırlıklı olarak gümüş ve yeni nesil teknolojik Cz taşlar kullanıyorum tasarımlarda. Bunun yanı sıra dünyanın farklı yerlerinden tedarik ettiğimiz kemik, buffalo boynuzu, abanoz ve yılan derisi gibi doğal materyalleri, renkli kristaller, değerli ve yarı değerli taşlarla kombinlemeyi seviyorum.
ELLE: Trendlerin çok hızlı değiştiği bir dünyada yaşıyoruz artık, Londra gibi kozmopolit bir şehirde nasıl bu kadar popüler oldunuz ve adınızı tüm dünyaya duyurdunuz?
Cenk Esertepe: Bir oğlak burcu gerçek bir işkoliğim diyebilirim, hayatta her başarının temelinde önce inanmak sonra da çok çalışmak olduğuna inanıyorum. Bugün sınırların ortadan kalktığı bir dünyada yaşıyoruz, hayat küreselleşti. Başarılı olmak için dünyalı olabilmek şart, bunu da başarabildiğimi düşünüyorum. Meslek hayatım boyunca işim dünyayı gezmek oldu, bugün kendi markamda da işimizin bir parçası haline geldi. Şunu da itiraf etmeliyim ki ben kendi markamı kurduğumda bu alanda bir elin parmaklarını geçmeyecek birkaç markadan biriydik, ilklerden olmanın önemini de yadsıyamam. Bugün fashion jewellery hem dünyada hem de Türkiye’de hızla büyüyor bunu görmek çok mutluluk verici.
ELLE: Tasarımlarınızı tüm dünyada Prensesler, Hollywood ve TV Starları tercih ediyor, iyi tasarlanmış bir mücevher sizce nasıl olmalıdır?
Cenk Esertepe: İyi tasarlanmış bir mücevher bir kadının sahip olabileceği en uplifting şey. Ürdün prensesi Firyal ilk günden beri yanımızda olan müşterilerimizden, kendisini sık sık Londra’daki mağazamızda ağırlıyoruz. Kendisinden ve müşterilerimizden tasarımlarımızı giydiklerinde en sık duyduğumuz şey ‘This is fun’. Bir kadının üzerinde taşımaktan mutluluk duyduğu mücevher iyi tasarlanmıştır.
ELLE: Mücevherler gerçekten kadınların en yakın arkadaşı mıdır?
Cenk Esertepe: Şık ve özel olmak isteyen bir kadını tamamlayan şey mücevherdir. En iyi arkadaşımız bu ihtiyacı karşılayabiliyor mu bilemiyorum...
ELLE: En sevilen modeliniz hangisi?
Cenk Esertepe: Hepsi!
