ANOREKSİK DEĞİLİM, FİTİM!

"Dur bakiyim, sen yine mi kilo verdin?!"

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 15 Kasım 2016
ANOREKSİK DEĞİLİM, FİTİM!
Hayatınızın her gününde, etrafınızdaki kadınların ruhsal durumuna göre bazen günde birkaç defa olmak üzere bu soruya muhatap oluyorsanız siz de anoreksik olmakla “itham edilen”, zayıf olduğu için kendini suçlu hissetmesi istenen, bu bayat ve bir o kadar ayrımcı sorunun yorgunu kadınlardansınız.





Yazının fikir annesi, Seninle Dergisi’nden arkadaşım Anette Nuran Batu’yla dergi koridorlarındaki karşılaşmalarımızdan birinde, ben de faşistçilik oynadım ve kendisine yine kilo verip vermediğini sordum. Yalnız, dikkat edin, bu soruyu sorarken “yine” demek zorundasınız. Çünkü bu, zayıf olmayı bir çeşit “kronik hastalık” durumuna taşıyor ve karşınızdaki zayıfı aşağılamak konusunda size inanılmaz bir zafer yaşatıyor.





Hastalık durumunun da çeşitleri olduğunu unutmamak gerekiyor tabii. “Yine”nin işaret ettiği kronik hastalıklardan en önemlisi “sinir”. Evet, istediğinizi yiyor ama yine de zayıf kalıyorsanız, hakkınızda üretilen komplo teorilerinin hastalıkla alakalı olanlarının en önemlisi, sizin bir çeşit ruhsal sorunlar insanı oluşunuz. Yalnızca formda insanlar öfkeli zaten bu dünyada. Ha, ha, ha! Formdaysanız, sinirlisiniz, hastasınız. Zaten yediklerinizi de koşup kusarsınız. Buna defalarca şahit oldum. İnsanların yemek yedikten sonra tuvalete koşup kusup kusmadığımı merak ettiğini hep hissettim. Ne yazık ki elleri boş döndüler hep takip maceralarından. Üzgünüm. Biliyorum, kusarak zayıf kalanlar var, ki bu oldukça sağlıksız bir durum. Yani bir hastalık. Ama zayıfsanız bununla da suçlanma ihtimaliniz var. Takipçiler için kendimi kusarken kameraya çekip youtube’a koymayı planlıyorum, biraz rahatlasınlar istiyorum.





VALLAHİ ANOREKSİK DEĞİLİM!



Eskimiş sorunun yorgunlarından Nuran’la hep merhabalaşırdık ama aramızda oluşan bir çeşit ”yiyorum, yiyorum ama zayıf kalıyorum” kardeşliğinin ardından çok eğlenmeye başladık. Birbirimizi her gördüğümüzde merhaba değil, ”Yine zayıflamışsın” diyerek selamlaştık. Aylar önce Nuran bana bu konunun artık yazılması gerektiğini söyledi, ki çok iyi bir fikirdi.





Konu, aylık ELLE toplantısında epey rağbet gördü ama ayrımcılığın asıl kurbanlarının kilolu kadınlar olduğu ve konuma onları da dahil etmemin daha iyi olacağı yorumları geldi. Kilolu kadınların hayatın her alanında şiddetli bir ayrımcılığa tabi tutulduğunu çok iyi bilsem de, bu yazının yiyerek zayıf kalabilen kadınların yazısı olmasını istedim. Bu farklı bir ayrımcılık çünkü. Daha kadın kadına bir durum. Belki biraz da kişisel.





”NASIL BÖYLE ZAYIFSIN SEN?”



Bu da kendi çapında bazı alt metinler barındıran bir soru olsa da, daha hümanist olduğu su götürmez. Bir şekilde zayıfım. Genetik deyin, metabolizma deyin. Her şeyi yerim. Bazen çok yerim, bazen canım hiçbir şey yemek istemez. Hayatımda hiç diyet yapmadım. Hiç spor yapmadım. Kadınların çoğu için kilo vermenin yanı sıra, erkeklerle tanışmak hususunda en müstesna yerler olsa da, spor salonları korkulu rüyamdır. Kan ter içinde adamlarla tanışmak için o kadar parayı ödemeyi aklımın ucundan bile geçirmedim. Aerobik modası vardı eskiden, step çıktı, bilmem ne dansları, yoga fırtınaları, pilatesler, haplar, vitaminler… Hiçbiriyle yakınlaşmadım.


~Etrafımdaki insanların bütün kış tıka basa yiyip her baharda diyetisyene gidişini; spora, selülit tedavilerine başlayışını ve yarım bırakışını seyrettim. Rahatsızlığından ötürü kilo veremeyenler için yorum yapmayı düşünemem bile; benim bahsettiğim, bütün hayatını zayıflama diskurlarıyla tüketip durmaksızın yemeye devam edenler. Zira bu gruptakiler bizi anoreksik olmakla suçlayan engizisyon mahkemesinin asli mensuplarından başkası değiller!



ZAYIFSANIZ, ÖZELLİKLE KADINLARIN OLDUĞU ORTAMLARDA 1 0 YENİKSİNİZ.






Kilo sorunu olan kadınlar hayatlarının her gününde”Bugün yine kilo almışsın” sorusuyla muhatap olmuyorlardır eminim. Pozitif ayrımcılık tıkır tıkır işliyor bu noktada. Oysa ben bu sorunun tam tersini hemen her gün duyuyorum. Çok sıkıldım.



YENİĞİZ!






Ne sandınız? Zayıfsanız, özellikle kadınların ağırlıkta olduğu bir ortamda 10 yeniksiniz. Bir şey yapmanıza ya da söylemenize gerek yok. Zayıf olduğunuz için suçlusunuz. Size bakarlar ve sizden nefret ederler. Bu kadar basit! Yukarıda bahsettiğim modası geçmiş komplo teorilerini de eksik etmezler tabii. Hemen her konuda suçluluğu ispatlı erkekleri bu konuda suçlayamam çünkü onlar sizin yiyip de zayıf kalmanızla ilgilenmedikleri gibi, asla o yorgun soruyu sormazlar size. Zira bu bir soru değil, kadınlar arasında bir aşağılama, laf sokuşturma yöntemidir sözüm ona.





”Anoreksik değil fit Nuran” da yorumlarda bulunmayı iş edinmiş ayaklı engizisyon mahkemelerine ateş püskürüyor ve evindeki aynada kendisini görebildiğini, zayıf olduğunu bildiğini ekliyor: ”Bütün gün salata yiyen kadınların olumsuz enerji yayma girişimleri, dünyada ince ve minyon yapılı insanların varolduğunu kavramak istemeyen zihniyet...” Hepsi ne kadar da yorucu. Ne kadar da yorucusunuz bizi anoreksik olmakla suçlayanlar, anoreksik değiliz; fit'iz biz. Zayıflığımızın, kilomuzun her ortamda konu edilmesinden çok sıkıldık. Nuran, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurmayı bile düşünüyor. Bir de ”Yine kilo mu verdin sen”cilere karşı Pompei'deki sonucu veren bir sprey geliştirmek istiyor!





Çabuk yemeyin derler, en fazla on dakikada yerim. Çok çiğneyin derler, bazen çiğnemeden yutarım. Ekmek olmadan doymam mümkün değildir, tatlı hayatımın merkezidir. İçki de içerim. Nuran da et, pilav, makarna ve baklagillerle besleniyor. Çayını bazen şekerle değil balla içiyor.





Bir dakika. Benim de formda olma konusunda değilse de vücut konturu konusunda yaptığım bir şey var: On beş senedir tek gün sektirmeden selülit kremi kullanıyorum. Fiyatının uygunluğuna bakmayın. Shiseido, Body Creator en iyisi. Size de tavsiye ediyorum.





Şimdi yukarıda bahsettiğim görüntüleri çekmeye gidiyorum. Tuvalette kusuyor olsam da üzerimde Balmain ceket, elimde Chanel çantam olacak. Görüntünün adı: ”Anoreksik Bir Kız: Rahatladınız Mı?” Nuran da bir köşede ”Mutsuzum, mutsuzum, geceler uykusuzum” şarkısını söyleyecek. Engizisyoncular stil sahibi anoreksi ve sinir görüntülerini izleyip huzura kavuşacak. Başka sürprizlerim de var. Kasetim tıklanma rekoru kıracak!





Yazı: HACER YENİ



ETİKETLER
SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

Yeni sayımızın kapağında oyuncu Hazar Güçlü var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.