BAZILARI DOLGUN SEVER!
Popoyu bir mimarı obje olarak düşünür müydünüz?
ELLE ONLINE 23 Haziran 2014#text>
“Vatan, özgürlük veya onur... Aslında hepsi boş şeyler, dünya bir çift poponun etrafında dönüyor!” demiş ünlü Fransız düşünür Jean-Paul Sartre. Peki ya siz, onları seviyor musunuz? #text>
#text>
Eğilip bükülmeden, bazı akrobatik hareketler yapmadan onları görmeniz imkansız. “Sahibine kendini göstermeyen hain” diye tanımlanmış hatta... Sadece başkalarının direkt görüş alanına giren, yüzyıllar boyu hem çok sevilen, hem de aşağılanan; ayıp ve mahrem kabul edilen “popo”- dan bahsediyoruz! Onunla ilgili ilk ciddi kitabı, Fransa'nın en popüler sosyologlarından Jean-Claude Kaufmann yazdı. 2013 sonunda piyasaya çıkan “La Guerre des Fesses”de (Türkçeye “Popo Savaşları” olarak çevirebiliriz) güzellik ve estetik kodlarından kültürel ve toplumsal değerlere, kadın-erkek ilişkilerinden cinselliğe, birçok alandaki tartışmaların odak noktası halinde mercek altına alıyor popoyu Kaufmann: “Tarih boyunca popo hor görüldü, vücudun ‘en kötü, adi' bölgesi olarak nitelendirildi. Bir dönem kadınlar onu saklamak için çan etekler giydiler. Bugün artık popoya gerçek değerini verme, onu rehabilite etme zamanı!” #text>
Romalılar sarımsak içerikli özel kremlerle kalçalarını genişletmeye uğraşırken; Ortaçağ'a gelindiğinde özellikle kadınlarla özdeşleştirilen popo, vücudun en “pis, kötü, çirkin” organı şeklinde değerlendiriliyordu. Poponun Latincede “culus” diye adlandırılması, “culus”un da “cunnus” yani “con”a (Fransızcada aptal) gönderme yapması, o dönemde yan yana konumlandırılan kadın ve poponun nasıl birlikte aşağılandığını gösteriyor. 19'ncu yüzyılın sonlarına doğru zayıf belli ve dışa bombeli kalçalı kadınların gözdesi olduğunu, savaş ve yokluk yıllarının damga vurduğu 20'nci yüzyılın başlarındaysa gösterişli bedenlerin prim yaptığını görüyoruz. Kıvrımların, yuvarlak hatların ve hafif göbekli kadınların en çok alkışlandığı dönemse 50'li ve 60'lı yıllar oldu. Gina Lollobrigida ve Sophia Loren gibi dolgun kalçalı kadınlar bu yıllarda zayıflığı reddeden, tam tersine gösterişli ve kıvrımlı vücutları yücelten estetik anlayışının öncüsü oldular.~ #text>
#text>
70'li yıllardan bugüne kadar estetik kodlarının evriminde görsel ve yazılı medyanın da alkışladığı zayıf, incecik ve androjen vücutları yücelten kusursuz beden imgesinin hakimiyeti göze çarpıyor. Yalnız; özellikle Batı ve Kuzey ülkelerinin öncüsü olduğu zayıf hatlı, dümdüz kalçalı ince kadınların egemenliğine dayanan bu kusursuz beden imgesinin son yıllarda güney ülkelerinin, Güney Amerika ve Afrika'nın estetik değerleriyle çakıştığını da hatırlatmakta fayda var. Başka bir deyişle Kate Moss'un zayıf ve incecik bedenini Beyoncé ve Jennifer Lopez'in dolgun kalçaları ve kıvrımlı hatlarıyla karşı karşıya getiren bir değerler çatışması söz konusu. Kitabı “La Guerre des Fesses”de, tam da bu çatışmanın altını çiziyor Jean-Claude Kaufmann. Popo Savaşları'yla aslında iki dünyanın farklı kültürel değerlerinin çatışmasına gönderme yapıyor. Kıvrımlı vücutların, çıkık ve geniş kalçaların yıllardır dayatılmaya çalışılan ve aşırı zayıflığı yücelten kusursuz güzellik anlayışına savaş açtığını söylüyor Kaufmann. #text>
Erkeklerin nasıl popo sevdiği konusuna gelince. Söz konusu olan sokakta gezmek, arkadaşlara caka yapmaksa hâlâ birçoğunun kusursuz beden imgesinde sıkışıp kaldıklarını görüyoruz. Yataktaysa kıvrımlı, dolgun hatlı, geniş kalçalı kadınları tercih ediyorlar. Dolgun, dolayısıyla daha ele gelen ve dokunma duyusunu okşayan popoların daha çok zevk vermesinden bahsediyoruz kısaca. Sosyologlar bu ayrıma bilimsel bir ad takmışlar: Erkeklerin sosyal popoyla mahrem popo arasında gel-git yaşadıklarını söylüyorlar. Bu arada Sofres Araştırma Enstitüsü'nün 2012 tarihli bir araştırması, kadınların erkeklerde, yüz ve gövdeden sonra tercih ettikleri bölgenin popo olduğunu ortaya çıkardı. Popo savaşları son hızla devam ediyor. Tarihin farklı dönemlerine damga vuran farklı estetik değerler paralelinde poponun bazen dolgunu, bazen de sıskası itibar topluyor; kesin olan şu ki, tıpkı ideal bir güzellik iddiasında bulunulamayacağı gibi ideal popo çıkarımı da yapılamaz! #text>
#text>
#text>SELİN MİLOŞYAN
SON HABERLER