ÖNEMLİ OLAN DIŞ GÜZELLİK(MİŞ)

Estetik ve güzellik konusunda takıntılı mısınız? Yenilikleri takip etmek sizin için ne kadar önemli? Yapılan araştırmaları merak ediyor musunuz? Cevabınız evetse, bu yazıyı keyifle okuyacaksınız.

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 22 Haziran 2018
ÖNEMLİ OLAN DIŞ GÜZELLİK(MİŞ) LIZ COLLINS-TRUNK ARCHIVE

Geçtiğimiz ay Monte Carlo’da 16’ncı Aesthetic &Anti-Aging Medicine World Congress gerçekleşti. Ve bu kongreyi izleme ve ziyaret etme şansını elde eden Türk gazetecilerden biri de bendim. Öncelikle Türkiye’nin dört bir köşesinden gelen ve kendi dalında önemli birer isim olan doktorlar, estetisyenler ve güzellik uzmanlarıyla bir arada olmak, üç gün boyunca güzellik üzerine sohbetler etmek gerçekten ilginç bir deneyimdi. Daha uçakta başlayan bu sohbetler kongre merkezinde ve basın toplantılarında da devam etti. Kongrenin bu seneki basın toplantısında ana konu “The Importance of Trust in Beauty”, yani “güzellik konusunda güvenin önemi”ydi. Belçikalı ünlü dermatolojist Koenraad De Boulle ve Allergan Medical Institute’ın yöneticisi Mark Chaplin’le yapılan basın toplantısında konsültasyonun ve güvenin önemi vurgulandı. 20-65 yaş arası 17.929 kişinin katılımıyla yapılan araştırmanın sonuçları anlatıldı. Ki bu sonuçlar çok çarpıcıydı.


Medikal estetik ürünleri üreten Allergan’ın 8 bin kadınla yaptığı “Küresel Estetik Trendleri” araştırmasına göre Önemli olan iç güzellik” inanışı sözden ibaret! Yıllardır güzellik yazıları yazan bir editör ve kadın olduğum için ilgimi çekti. Yapılan araştırmanın Türkiye ayağında ortaya çıkan sonuçları öğrenmek için de karar kıldım. Ne de olsa yıllardır çözülemeyen bir ikilemdir, “Dış güzellik mi, iç güzellik mi?” Sonuçlar gerçekten ilginç... Hem Türk hem de dünya kadınları dış güzelliğe iç güzellikten daha fazla önem veriyor. Türk kadınları dış güzelliğe önem veren ülkeler arasında ilk sırada yer alıyor. İşte araştırmanın sonuçlarına göre ulaşılan çarpıcı gerçeklerden bazıları…

ESTETİĞE SICAK BAKIYORUZ

Araştırmaya göre, kadınların yüzde 78’i güzellik deyince “dış güzellik” anlıyor. Güzelliğin “iç güzellik” olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 31’de kalıyor. Türkiye’deyse kadınların yüzde 52’si dış güzelliğin, iç güzellikten daha önemli olduğuna, yüzde 27’si bunun tam tersine inanıyor. Geri kalan yüzde 21’se iç ve dış güzellik arasında mükemmel bir dengenin olduğunu düşünüyor. Yine bu araştırmaya göre Türk kadınlarının yüzde 76’sının en büyük endişesi yorgun bir görünüme sahip olmak… Dolgun dudaklar, Türk kadınlarının istedikleri özelliklerin başında geliyor. “İdeal güzelliğe ulaşmak için yüzünüzün neresini değiştirmek istersiniz?” sorusuna, Türk
kadınlarının yüzde 42’si burun, yüzde 31’i yanaklar ve gözler, yüzde 24’ü çene hattı, yüzde 23’ü dudaklar, yüzde 14’ü çene yanıtını veriyor.
Tüm ülkelerde güzel görünme ihtiyacını başta düğün olmak üzere, önemli bir aile toplantısı, önemli bir buluşma, yeni iş-kariyer, yeni bir ilişki, doğum günü ve evlilik yıl dönümü gibi özel günler tetikliyor. Türkiye’deki kadınların yüzde 77’si dermal dolguların beş sene önceye göre daha fazla kabul edilebilir olduğunu, yüzde 72’si yüz dolgularının doğal görünebileceğini düşünüyor, yüzde 96’sı dolgu yaptırdığını ya da yaptırabileceğini ifade ediyor, yüzde 57’siyse dolguların doğal durabileceğini belirtiyor. Aslında yüzün, hatta bakışların değişmesi kemikle ilgili. Kemiklerdeki volüm kaybı cildin sarkmasına, gözlerin aşağı doğru kaymasına, yüzün çökmesine, göz kapağının sarkmasına neden oluyor.

DOKTORLAR NE DİYOR?

PROF. DR. REHA YAVUZER

Bu kongre niye önemli?

16’ncısı yapılan AMWC, güzellik ve estetik alanındaki en büyük kongrelerden biri. Yoğun bilimsel içeriği dışında dünyanın pek çok ülkesinden üretici firmalar ürünlerini ve yeni teknolojileri bizlere tanıtıyorlar. Güzellik ve estetik alanında gıda takviyelerinden kalıcı makyaja, cerrahi yöntemlerden lazerlere, dolgu ve botokstan mezoterapiye uzanan büyük bir yelpazede uygulama, tedavi ve işlem her sene detaylarıyla konuşuluyor.

Bu sefer sizi en çok ne etkiledi?

Kongrenin avantajlarından biri zaten yeni çıkan bu teknolojileri öğrenip, değerlendirip beğendiklerimizi Türkiye’ye getirerek uygulamaya başlamak. Bir süredir dolguların kullanımında felsefenin değiştiğini görüyoruz. Eskisi gibi sadece kırışıklıkların altını doldurmak veya yanakları belirginleştirmek gibi sınırlı bir uygulama tercih edilmiyor. Yüz uygulamaları, ilk duyduğunuzda korkacağınız kadar çok dolgu kullanılan ancak çok olumlu değişiklikler ortaya koyan bir yöntem. Bütünsel yüz dolgu uygulamaları önemli teknik ve taktik özelliklere hakim olmayı gerektiriyor. Bu sene kongredeki en etkileyici sunum ve eğitimler de bununla ilgiliydi.

DR. ÖMÜR TEKELİ

Kongreye neden katılıyorsunuz?

Bu, yaklaşık 12 bin katılımcının yer aldığı ve sekiz salonda sekiz farklı konseptin anlatıldığı, sağlıklı ve doğal yaşlanmaya ve bu süreçte alınabilecek önlemler, yatırımlar ve yerine koyma tedavilerine dair her şeyin konuşulduğu bir kongre oldu. Benim kendimi yenileme, tedavi anlayışlarımı gözden geçirme okulum adeta. Dünyadaki trendleri burada derlenmiş haliyle takip edebiliyorum.



Kaçıncı seferiniz?

Bu yaklaşık altıncı AMWC deneyimimdi. Her sene yeni başlıklar ekleniyor. Yıllar içinde bazı uygulamaların popülaritesini kaybettiğini de gözlemliyorum. Örneğin ip uygulamaları Üçüncü Dünya ülkelerine özgü olma yönünde ilerliyor. Mikrobiatan’ın ne kadar vücudumuzu yönettiği konusunun kanıta dayalı sunulduğu nefis oturumlar da izledim.

Bu sefer sizi en çok ne etkiledi?

Genç hastalar, ileri yaşlarında daha az yıpranmalarını sağlayacak şekilde nasıl küçük dokunuşlarla korumaya alınabilir konulu sekiz sunumdan oluşan oturum beni çok etkiledi. Yıllara yayılmış, adeta yaş alma koçu gibi adlandırabileceğimiz bir anlayışla oluşturulmuş tedavi protokollerine dair çok işe yarar notlar aldım. Mesleğime daha da aşık eden ilhamlarla işime geri döndüm.

BU SORULARI SORUN

Belçikalı ünlü dermatolojist Koenraad De Boulle’ün verdiği bilgilere göre eskiden yüz gençleştirme metotları sadece çizgi ve kazayaklarını düzeltmek için kullanılırken bugün şekillendirmeye de yardımcı oluyor. Hyalüronik asit dolguları, cerrahi müdahaleye gerek kalmadan dudakları güçlendirebiliyor; yanaklar, elmacık kemikleri ve çeneye kaybettiği hacmi geri kazandırabiliyor. Doğal sonuçları nasıl sağlayacak? Günlük hayatıma ne kadar çabuk geri dönebilirim? Etkileri ne kadar uzun sürer? Diğer hastalar bununla ilgili neler söylüyor? Uygulamayı yapan, klinik çalışmalarla etkinliği ve güvenirliği kanıtlanmış bir marka mıdır? Doğal bir görünüm için uygulama öncesindeyse mutlaka hastanın üstteki bu soruları sorması gerekiyor.



YAZI:ESRA ÖZÜBEK

ELLE MAYIS SAYISINDAN ALINMIŞTIR.



ETİKETLER
SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

Yeni sayımızın kapağında oyuncu Hazar Güçlü var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.