Kanadalı model 2013’te YouTube’da keşfedildi. Beyonce’nin Lemonade albümündeki rolüyle ışığı parlayan Harlow, Marc Jacobs’dan Coach’a bir çok podyumda boy gösterdi; Nike ve H&M gibi dünyaca ünlü markaların kampanyalarında yer aldı. Fransa’da Dior’un sergi açılışı öncesi verdiği röportajda bizlerle güzellik sırlarını paylaştı.
Cilt Bakımı
Avene yüz losyonununu ve ferahlatıcı spreyini kullanıyorum. Yüzümü Shea Radiance’in siyah sabunu ile yıkıyorum ve başka sabun kullanmıyorum. Reklamını yapmıyorum ancak gerçekten harika bir marka; kullandıkları malzelemelerin hepsi Afrika’dan geliyor ve şirkette çalışan kadınların adil ve eşit para kazandıklarından emin oluyorlar. Bana bir çok hediye ürün yolluyorlar hepsini deneme fırsatım olmadı ancak bu ürünü denedim ve favorim oldu. Yüzümü yıkadıktan sonra tonik olarak suyla karıştırılmış çay yaprağı yağı kullanıyorum.
Makyaj
15 yaşından beri kendi makyajımı kendim yapıyorum. Annemin makyaj malzemelerini izinsiz alıp YouTube’dan makyaj videoları izleyerek denerdim. Elimde olmayan renkleri de yaratmaya çalışırdım. Model olduğum için makyözlerden bir çok makyaj tekniği ve makyaj malzemesi öğrendim. Çoğunu denedim. Kendi makyajımı yapmayı seviyorum.
Kaşlarımın altına kapatıcı sürüyorum. Bir çok kız gereğinden fazla kapatıcı sürdüğü için tuhaf bir görünüme sahip oluyor. Kaşlarımın çok doğal ve çok net görünmesini istiyorum bu yüzden kaşlarımı aldırmadığım zaman da kapatıcı kullanıyorum.
Kirpikler
Her şeyi değiştiriyorlar. Bazen makyaj yaparken bir şeylerin eksik olduğunu hissediyorum ve kirpikleri taktığım zaman görünümün tamamlandığını görüyorum. Maskara mı? Takma kirpikler mi? Takma kirpikleri her etkinlikte takarım. Günlük yaşamımda ve seyahatlerde ise biraz rimel işimi görüyor. Maskara için Benefit’in They’re Real ini tercih ediyorum. Bazen iki farklı rimeli kullanıyorum. Bu kirpiklerin boyunu uzatıyor hacim kazandımak istediğimde Dior’un Pump and Volume’ kullanıyorum. Biri kirpiklerimi göklere kadar uzatırken diğeri son derece dolgun ve kalın gösteriyor. Muhteşem bir ikili.
Vücut
Lisedeyken pizza, McDonald’s ve benzeri her şeyi yerdim. Neyseki o zamanlar metabolizmamı çok bozmamışım böylece kilo kolayca kilo verebiliyorum. Yeme düzenim zamana ve mekana göre değişiyor. Eger Cannes gibi önemli bir etkinliğe gideceksem haftada en az üç kez eğitmenlerimle spor yaparım ve bana verilen öğün listesine göre beslenirim.
Hedeflerinizi ve bu hedef için yapmanız gerekenleri bilen biriyle çalışın. Önceden “Spor salonuna gidip koşmaya başlar sonra da aletlerle rastgele çalışırım.” derdim. Ancak hedeflerinizdeki vücut tipi için tercih etmemeniz gereken egzersizler var. Kollarımın şişmesini ya da zayıflamasını istemiyorum bu sebeple spor eğitmenime “Kollarımı seviyorum. Olduklarından farklı görünmesini istemiyorum” dedim. Ona göre egzersizlere başladık.
Yemek
Yemek yemeği gerçekten seviyorum. Mümkün olduğunca yeni tatlar denemeye çalışıyorum. Sürekli seyahat halinde olunca yemek yapmak çok mümkün olmuyor. Markete gidip alış veriş yapıyorsunuz ve bir telefon geliyor. İki haftalığına bir yere gitmeniz gerekiyor. Döndüğünüzde ise aldığınız her şey çürümüş oluyor.
Genelde üç ana öğün ve 2 ara öğün ile beslenirim. Kahvaltıda en çok sevdiğim kinoa, hindi ve ıspanaklı yumurta. Sonrasında limonlu muffin. Öğlen yemeğinde sebzelerimle birlikte somon ve tekrar kinoa. Aksam üstü atıştırmalığım ise protein topları ve protein takviyesi olan sıvılar.
Eğer yeterince su içmiyorsanız, yeterince sebze yemiyorsanız veya yeterince egzersiz yapmıyorsanız toksinlerinizden kurtulamıyorsunuz ve bu daima yansıyor. Düzenli olarak spora gittiğimde, sıvı aldığımda ve beslendiğimde cildimin parladığını görebiliyorum. Su içmeyi unutmayın. Hedefiniz ne olursa olsun sıvı tüketin!
Özgüven
Bence hepimiz özgüvenle doğarız. Herkes doğduğunda özgüvene sahiptir ancak olduğunuz kişi olmanın harika olduğuna inancınızı kaybetmek özgüveninizi düşürür. Kendimi seven, özgüvenli biriyimdir. Eskiden güzel olmadığımı düşünürdüm böyle bir özgüvene sahip değildim ancak bunun aslında benim düşüncem olmadığını farkettim. Sadece diğer insanların düşüncelerine ve söylediklerine dikkat ediyordum. Oturdum ve “Onların dediklerinin bir önemi yok.” dedim.
Yazı: Burcu Köleli
