BEDENİMLE İLETİŞİM HALİNDE

Birçok kişinin hayatını değiştiren nefes terapisi sanatına bakıyoruz.

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 31 Ocak 2021
BEDENİMLE İLETİŞİM HALİNDE

Yazı: Neslihan Denizer

Bodrum benim için her zaman büyülü bir yer olmuştur. Orada harika anılar biriktirdim ve en güzel yazlarımı orada geçirdim. Birçok kez kendimi orada hayatımın önemli bir parçası haline gelen insanlarla tanışırken buldum ve bu uzun yıllardır böyle devam ediyor.

Karantina döneminin ardından bir basın gezisi için Bodrum’a davet edildim. Gitmekle ilgili kafamda sorular vardı: Bu güvenli mi? Bunca zamandan sonra evden ayrılmama değer mi? Nasıl hissedeceğim? Bu yolculuktan önce, aylarca yüksek olan kaygım doruk noktasına ulaştı oysa bunun hayatımı değiştirecek bir gezi olacağını tahmin edememiştim.

Natalie’yi bulduğum yer, Bodrum’daki bu basın gezisiydi. Fark ettiyseniz tanıştığım değil, onu bulduğum diyorum. Çünkü orada gerçekten birbirimizi bulduğumuza inanıyorum. Natalie’yi yıllardır tanıyormuşum gibi hissetsem de onun sakinleştirici enerjisine ve her görüşmemizden sonra daha da iyi olmama şaşırıyorum. Sorularıma cevap vermek için beni evine davet etti. Her zamanki gibi “Aç mısın?” ve “Sana bir şey getirebilir miyim?” sorduğu ilk şeyler oluyor. Melez Tea’den Liliana Lopez ve Emre Aslanoba ile birlikte üzerinde çalıştığı ‘Light’ çayını bana sunuyor. Onun varlığıyla tamamen sakinleşiyorum ve işte başlıyoruz.

Natalie Garih, Smarana Healing’in kurucusu ve Somatik Pranayama Nefes Terapi Eğitmeni, Enerji Terapisti, Access Bars Uygulayıcısı, Yoga Eğitmeni ve Reiki Ustası. George Washington Üniversitesi, İnsan Hizmetleri ve Sosyal Adalet mezunu olan Natalie kariyerini de eğitim hayatı gibi insan eşitliği ve hayvan haklarına adamış. Üniversiteden sonra da UNICEF Türkiye, Make-A-Wish Foundation Türkiye ve Metro New York gibi kâr amacı gütmeyen kuruluşlardaki pozisyonlarında, ihtiyaç sahibi çocuklar ve yetişkinlerle çalışmaya devam etmiş. Natalie buradaki işi sayesinde, uzun vadeli şifa/yardım sağlayan bir hizmet sunması için çok daha fazlasını yapması gerektiğini anlamış. “Uzun vadeli bir etki bırakmak ama aynı zamanda insanlara kendi başlarına iyileşebileceklerini hatırlatmak istedim. Kendini iyileştirmeyi ve sürekli başkasına bağımlı olmamayı. Her zaman kullanabilmeleri için ceplerinde bulundurabilecekleri bir araç vermek istedim.”

Üniversitenin ilk yılında, bir yoga sertifika programı için Bali’ye gitmiş. Orada geçirdiği süre boyunca kendi içinde geçmişinden gelen şeyleri ne kadar bastırdığını ve kendi bedeninden ne kadar kopmuş olduğunu keşfetmiş. “Çok uyuşmuştum, kendi bedenimle hiçbir ilişkimin olmadığını anladım. Geriye baktığımda çok fazla fiziksel rahatsızlığım vardı ve şimdi fark ediyorum ki vücudum, dikkat çekmek için çığlık atıyordu. Bu rahatsızlıkları ve yaşadığımız acıyı bir bütün olarak normalleştiriyoruz ancak bu normal değil. Kendimi iyileştirmeyi keşfettiğim, vücudum ve kendimle bir ilişki kurmak istediğim bir dönemdi. Pek çok şeyi denedim ama aslında nefes terapisi sıranın sonundaydı.”

BİR BAŞLANGIÇ

New York’tayken, Natalie’yi bir arkadaşı, bir nefes terapisi atölyesine davet etmiş. Hiçbir beklentisi olmaksızın, nefes çalışmasıyla hayatına yol verecek olan bir seansa katılmış.

“Benim için duygularımı ilk kez yargılanmadan dışa vurduğum bir andı. Sesimi duyduğum ilk andı. Her şeyi hatırlamasam da ‘Bu benden mi geldi?’, ‘Bu benim sesim mi?’, ‘Gerçekten bu sese sahip miyim?’ diye sorduğumu hatırlıyorum. İşte o zaman söyleyecek çok şeyim olduğunu anladım. Kendimi açıklamak veya serbest bırakmak için kelimeler kullanmama gerek olmadığını ilk kez fark ettim. O travmaya ya da hayatımın söylemem gereken şeyleri söyleyemediğim dönemine geri dönmek için kelimelere ihtiyacım yoktu. Bundan sonrası domino etkisi gibiydi, devam etmem gerekiyordu. Seninle ilk tanıştığımda, sana bağlanma sebebim de buydu çünkü senin nasıl hissettiğini anlayabilmiştim. Ben de o yoldan geçmiştim, kendi içindekileri bastırma hissini biliyordum.” Natalie’nin bahsettiği gibi, ilk tanıştığımızda kalbimin tüm içtenliğiyle ağlamaya başladım. Hayatımda ilk kez beni tanıdığını hissettiğim biriyle karşılaşmıştım, gerçek beni gören.

Nefes terapisinin tek bir yöntemi yok, dilediğiniz gibi tasarlanabilir. Natalie, şifacı David Elliott tarafından nefes terapisi eğitimi almış. David nefesi “öğretmediğinden” ancak “paylaştığından” bahseder. Sizi, nefesi dilediğiniz gibi tasarlamaya teşvik edişinden ve yorumlamasını size bırakışından… Kendini iyileştirme inancı konusunda, Natalie ve David önemli bir noktayı hatırlatıyorlar: en çok ihtiyaç duyulduğunda, size hizmet edecek araçları sağlamak ve paylaşmak.

NEFES AL, NEFES VER

Natalie, yoga ailesine dahil Pranayama nefes terapisini çalışıyor. Zihni sakinleştirmek ve bedene girmekle ilgili bir çalışma ve işte tam burada Somatik Pranayama nefes terapisi devreye giriyor. Somatik, vücut demek. Beden zamanı fark edemez bu nedenle zihin geçmişten bir anı getirdiğinde beden de aynı şekilde tepki verecektir. Beden her zaman zihni takip eder, zihni susturarak -nefes terapisiyle- bedenin konuşmasına izin verir ve gerçekten söylemesi gerekenleri fark edersiniz. “Bedenlerimizin dili kelimelerden yoksundur, duygu ile ilgilidir ve kelimelerle ifade edemeyeceğimiz şeylerdir. Beden, nefes terapisiyle konuşmaya başlar ve bunu açıklamak için kelimelerim yetmiyor. Orada, dilin ve bilincin ötesinde bir dünyaya giriyoruz. İçsel kaosumuzu ve zihnimizi çok fazla uyuşturduk. Kişi hisseder ve yeniden hissetmeyi hatırlar.”

Seans, Natalie’nin ne yapılması gerektiğini anlatmasıyla başlıyor: mideden ve takiben göğüsten nefes alın ve ağızdan nefes verin. Uzandığınızda vücutla temas kurmanız gerekiyor. O anda hangi duyguları hissediyorsunuz, vücudunuzun hangi kısmında baskı veya gerginlik hissediyorsunuz? Zihninizi serbest bırakın, temizleyin ve sadece bedeninizle meşgul olun. Benim için devamı çokça ağlama (beni tanıyan biri bunu okuyorsa şaşırmayacaktır), ellerimde ve boğazımda gerginlik (içimizdekilerin serbest bırakılması gerektiğinin bir işareti olarak) ve inanılmaz bir kendimle birlikte olma duygusu olarak ortaya çıktı. Gerçek benliğimi kabul ediyordum. İlk kez daha fazlasının olduğunu görebiliyordum.

Nefes terapisini ve bu deneyimin bana kattıklarını açıklamak için bu derginin sayfaları yetmez. Hisler. Duygular. Fiziksel olarak tarif edemediğim ama sonsuza dek anlamaya çalışacağım şeyler…

Natalie, vücudun enerjik düğümlerini ve katmanlarını anlatıyor: fiziksel katman, duygusal katman, ruhsal ve somatik katman. Somatik beden, doğduğunuz andan itibaren karşılaştığınız her şeyi barındırıyor. “Nefes terapisiyle çok fazla travmaya, bizim olmayan travmalara da maruz kaldığımızı fark ettim. Bu; aile, kuşak veya toplum travması olabilir. Nefes terapisi, size hizmet etmeyen katmanları soymanıza olanak sağlıyor. Soymaya devam ederken, sonunda gerçekten siz olan katmana ulaşıyorsunuz. Nefes terapisini paylaşmak, insanlara kendilerini hatırlamalarını hatırlatabileceğim, içlerinde olmayan her şeyi salıvermelerine rehberlik edebileceğim anlamına geliyor.”

HAYATA YENİ BİR BAKIŞ

Natalie’ye son sorum, alçakgönüllülüğüyle buna hiç tepki vermemiş olsa da ona neredeyse her gün söylediğim bir şey: “Hayatımı değiştirdin sözlerini terapi uyguladığın insanlardan duymak nasıl bir duygu?” Gülümsüyor. “Her duyduğumda gerçekten kalbime dokunuyor ve benim de hayatımı değiştiriyor. Bunu duymayı seviyorum çünkü bu iyileşmenin başladığına işaret ediyor. Birinin bunu söylemesi, onlara kendilerine ait olmayan bir şeyi bırakmaları için rehberlik etmek üzere orada olduğum anlamına geliyor. Hepsi kişinin işi, bu o kişinin yolculuğu, onun nefesi; ben sadece o boşluğu dolduruyorum. Kendi kendini iyileştirme budur: kendi hayatınızı kendiniz değiştirebilirsiniz.”

Kendi kendini iyileştirmek. Farkındalık. Serbest bırakmak. Vücudu dinlemek. Natalie’den düzenli olarak duyduğum tüm bu sözler… Dinle. Derine in. Neler olduğuna bak. “Nasılsın?” değil “Nasıl hissediyorsun?” bana merhabadan sonra sorduğu ilk şey oluyor. Nasıl hissettiğimi gerçekten incelemem gerektiğinde, aslında basit ama benim için çok güçlü bir kelime oyunu.

Bu farkındalık, daha önce karşılaşmadığım bir şey. Vücudun gerçekten neye ihtiyacı olduğunu anlamaya duyulan özlem, bir insanın kendisine verebileceği en büyük hediye. Ve en çok ihtiyacım olduğu zamanda. Bu buluşma ve terapi şimdiye kadar aldığım en büyük hediyeydi. Sevgili Natalie, kendimi nasıl iyileştireceğimi gösterdiğin için teşekkür ederim.

İngilizceden Çeviren: Defne Tatlıçeşme

ELLE TÜRKİYE ARALIK -OCAK  2021 SAYISINDAN ALINMIŞTIR. 


ETİKETLER
SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

Yeni sayımızın kapağında oyuncu Hazar Güçlü var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.