ELVİN LEVİNLER: HER PRATİK KALBİME AÇILAN YENİ BİR MACERA!

Oysho’nun dünya çapında gerçekleştirdiği Oysho Yoga Day ilk kez Ekim ayında Türkiye’de gerçekleşti. O günü ve yoganın bir insan bedeninde ve beyninde yarattığı farklılığı Elvin Levinler’le konuştuk.

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 30 Ekim 2017
ELVİN LEVİNLER: HER PRATİK KALBİME AÇILAN YENİ BİR MACERA!

RÖPORTAJ: SERLİ GAZER BOYACI  

ELLE: Yoga yapmaya ne zaman, nasıl başladınız?

ELVİN LEVİNLER: Yogayla ilk kez 2008 yılında bir proje için gönüllü olarak gittiğim Hindistan’da tanıştım. 2 ay orada kaldığım süre boyunca eğitim verdiğim kurumdaki yetkililer gönüllü olarak bana yoga dersi veriyordu. O zamanlar Türkiye’de adını bile duymamıştım ve internet erişimi de bugünkü şeklinde olmadığı için dünyada olan bitene bu kadar hakim değildim. Orada matım, yoga kıyafetlerim olmadan sadece kendimle baş başa kalabildiğim anlar yaşadıktan sonra Türkiye’ye döner dönmez önce devam edebileceğim yerler aramaya başladım. Daha sonra derinine inebilmek ve daha fazla kişiye anlatabilmek için eğitmenliğimi aldım.

ELLE: Hayatınızda neler değişti?

E.L.: Özellikle farkındalıklarım çok arttı. Öncelikle ve en önemlisi zamanla yarışmamam gerektiğini, acele edince yetişilmediğini, nefes almayı, nefesimin farkında olmayı, kendime dürüst ve nazik olmayı ve anın tadını çıkarmayı öğrendim, öğrenmeye devam ediyorum. Her pratik kalbime açılan yeni bir macera...

ELLE: Yoganın fiziksel ve psikolojik olarak ne gibi faydaları var?

E.L.: Yoga konusu geçtiğinde, “Ben de denedim, çok sıkıcı”, “Spor yaptığımı hissetmiyorum!”, “Öyle nasıl zayıflanır ki?” en çok duyduğum cümleler. Benimse sürekli söylediğim cümleler; yogadan sonra uzun süre suda kalmışım gibi parmak uçlarımın buruştuğu, her yerimin titrediği ve maraton koşarken terlemediğim kadar terlediğim, zayıflamak için yapılan bir spor olmadığı ama bedenini nasıl tanıdığın ve kullanmaya başladığında karşılığında bedenin nasıl karşılık verdiği... Anlatmak bir noktada farkındalık yaratabilir ama herkesin kendi deneyimini yaşayabilmesi daha etkili olur. Psikolojik olarak da matın üstüne her çıktığımda; kendimle baş başa kalmanın, yavaşlamanın ve o anda kalmanın ne kadar zor olduğunu, kafamdakileri bir yana bırakıp nefes alabildiğimi, bedenime, zihnime ve ruhuma ne kadar iyi geldiğini hissediyorum.


ELLE: Yoga kıyafetleri diye bir trend olduğunu düşünüyor musunuz? 

E.L.: Kesinlikle! Hatta bu trendin insanların motivasyonunu arttırdığına kısmen eminim. Üstelik sistem iki yönde çalışıyor; birincisi üzerine giyinip içinde iyi hissetmek matın üstüne daha sıklıkla çıkmaya iten bir faktör, ikincisi de o kıyafetler içinde başkalarının etkileyici fotoğraflarını gördükçe “Ben de böyle yapmalıyım veya görünmeliyim!” diye yine olumlu bir güç.

ELLE: Oysho Yoga Türkiye’de ilk defa yapıldı. Bu organizasyonun ne gibi bir farkındalık yaratacağını düşünüyorsunuz?

E.L.: Oysho Yoga, sağlıklı yaşamı anlatmak ve sağlıklı yaşamın bir adımı olan yogayı herkese hissettirmek için daha önce Paris, Barselona, Madrid, Milano, Şangay, Dubai ve Moskova gibi 16 ülkede 30.000’den fazla insana ulaşan uluslararası bir tur. Bu turun duraklarından biri İstanbul’du ve Türkiye’de ilk kez 14 Ekim Cumartesi günü Feriye Palace’ta gerçekleşti. Öncelikle çok iyi bir amaca hizmet eden, “Girl Power”ı sonuna kadar hissedebileceğiniz bir organizasyondu. Aynı zamanda bence ilk farkındalık şurada başlıyor. Eskiden yoga dediğimde gözlerini kapatıp “ooommm” diye dalga geçen insanlar vardı, bugünse boğazın ortasında, köprüye ve tarihi yarımadaya karşı benim de dahil olduğum 130 kişiyle birlikte yoga yaptık. Gerçekten hayal gibiydi, herkes de en az benim kadar çok mutluydu.  

ELLE: Siz bu projeye nasıl dahil oldunuz?

E.L.: Açıkçası sosyal medyada Paris’te yapılan Oysho Yoga Day’i ilk gördüğümde tüylerim diken diken olmuştu; ne güzel işler yapılıyor dünyada diye... Sonra bunu uluslararası bir tur olduğunu ve Türkiye’de ilk kez yapılacağını öğrendim. Oysho Yoga’nın bir parçası olmak beni inanılmaz heyecanlandırdı ve mutlu etti.

ELLE: O günü biraz anlatabilir misiniz, Boğaz’ın hemen yanında yoga yapmak nasıl bir duyguydu?

E.L.: Yoga sadece fiziksel değil duygusal ve mental bir yolculuk aynı zamanda. Bir de bunu kendi yaşadığınız ülkenizde, sizi her zaman etkileyen manzarası yanı başınızda, hem kendi içinize dönmüş hem diğer 130 kişinin gücünü yanınızda hissederek yapmak kelimelere dökülemeyecek kadar etkileyiciydi. Sadece benim için değil, orada bulunan herkesin duygu yoğunluğu o kadar yüksekti ki yağmaya başlayan yağmur bile oradakileri durdurmadı, herkes yogaya devam etti.

ELLE: Oysho’nun yoga line’ı beklentilerinizi karşılıyor mu?

E.L.: Tüm dünyada yoga kıyafetleri diye bir trend var. Aslında önemli olan sadece güzel görünmek ya da iyi fotoğraf vermek değil, kıyafetlerinizin de vücudunuz gibi yaptığınız spora uyum sağlayıp, sizinle birlikte hareket etmesi... Bu bilincin artık Türkiye’de de oturduğunu ve bunu Oysho gibi markaların sağladığını düşünüyorum. Oysho Yoga Line’ları da konfor ve işlevselliği bir arada sunuyor. Vücut tipine göre birçok model seçeneği sunulurken, aynı zamanda meraklısı için renk ve desen alternatifleri de bulunuyor.



SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

Yeni sayımızın kapağında oyuncu Hazar Güçlü var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.