GÜNLÜK HAYATINIZA BİRAZ 'HYGGE' KATIN

Bu zor günlerde Hygge felsefesi belki biraz iyi gelir diye düşünerek günlük hayatınıza oldukça kolay bir şekilde adapte edebileceğiniz 10 yöntemi araştırdık.

ALYA BARUTOĞLU ALYA BARUTOĞLU 10 Kasım 2020
GÜNLÜK HAYATINIZA BİRAZ 'HYGGE' KATIN Getty Images

Karantina veya sokağa çıkma yasağı gibi terimler gerçekten tadımızı kaçırabiliyor. Sözlükte, “tipik olarak bir isyan sırasında kontrolü yeniden kazanmak için mahkumların hücrelerine kapatılması,” veya “bir güvenlik önlemi olarak tesis edilen bir tecrit veya sınırlı erişim durumu,” olarak tanımlanan karantina, ciddi anlamda kulağa hiç hoş gelmiyor. Dört duvara bakarak toplu buluşmalara katılamadığımız, doyasına mağazalara giderek alışveriş yapamadığımız bu dönem kalbinizi sıkıştırmaya yetiyor. Havanın yeni ısınmaya başladığı, doğanın yeşerdiği ve mavi gökyüzünün daha da aydınlık olduğu Mart ayında başlayan pandemi sosyal izolasyon süreci, Kasım ayında daha gri ve soğuk… Bu paragrafı okuduktan sonra bulunduğumuz gerçek içinizi daha da sıkmış olabilir! Dost acı söyler ancak yine de özür dileriz ve aynı zamanda bir tavsiyemiz de var. 

Danimarkalıların ‘hygge’ konseptini duymuş muydunuz? ‘HU-GA’ olarak okunan bu kelime, son birkaç senedir çok popüler! ‘Hygge’ ismi taşıyan mumlar, battaniyeler ve kitaplar ile yeniden popüler olan bu kelime ilk olarak 18. Yüzyıl Danimarka yazılarında ortaya çıkmıştı. ‘Wellness’ konsepti ile bağdaştırılan ‘hygge’ İskandinavya’nın soğuk, uzun ve sert geçen kışlarından doğarak Danimarka’nın meşhur mutlu geleneklerini öne çıkarıyor. 

Karanlık içerisindeki ışık olarak tanımlanan ‘hygge’ teriminin tam anlamı, “memnuniyet veya esenlik hissi uyandıran bir rahatlık ve rahat bir şenlik kalitesi.” Bu memnuniyet seviyesine ulaşmak için battaniyeler, mumlar, kurabiyeler ve kahveden çok daha fazlasına ihtiyacınız olabilir. Günlük hayatınızda daha dingin ve huzurlu bir yapı kazanmak için farklı ‘hygge’ ritüellerini ve yöntemlerini denemeye başlayabilirsiniz. 

Karantina ve sosyal izolasyon süreci partilerimizi ve kutlamalarımızı önlemiş olabilir. Ancak pandeminin bir trajik gerçeği de virüsün etkilediği insan sayısı ve yaşamını yitiren insan oranları! Eğer hayattaysak, sağlıklıysak ve güvenli bir şekilde sosyal izolasyon uygulayabiliyorsak çok şanslıyız! Üstelik hygge tekniklerini uygulamak için bir şeyler satın almanıza gerek de yok. Ruhunuzu yenileyen ‘hygge’ maddi değil manevi mutluluğu hedefliyor. Negatif durumlarda pozitif bir bakış açısı geliştirmeyi destekleyen ‘hygge’ şu sıralar en çok ihtiyacımız olan şey olabilir!

İnsani duygular odaklı bu konsept, kendimizi ve çevremizdekileri koruma içgüdülerinden ilham alıyor. Oldukça feminen bir doğaya sahip olan hygge, besleyicilik, cömertlik aile ve güven temalarına odaklanıyor. Farklı süreçlere anlam katan bu felsefede günlük objeler veya ritüeller kendinize, başkalarına ve genel olarak dünyaya daha çok değer vermenizi sağlıyor. Aşağıda hayatınızı hygge temellerine uydurmanın 10 yöntemini görebilirsiniz…

YAVAŞLAYIN

Günlük rutinlerde her şey acele gerektiriyor olabilir. Ancak son zamanlarda belirsizlik içerisinde oldukça garip bir dönem geçiriyoruz. Bu tuhaf zamanları yavaşlamak için bir fırsat olarak görebilirsiniz. Yemek yaparken, bir kitap okurken veya film izlerken… Acele etmeyin! Aynı sayfayı saatlerce okuyun veya saatlerce bir sebzeyi doğramaya çalışarak geçirin demiyoruz! Kendinizi zorlamadan hayatınızı yavaşlatmanızı söylüyoruz. Bu aynı zamanda anı yaşamak ile oldukça paralel ilerleyen bir durum. 


ANI YAŞAYIN

Yavaşlayın derken aslında sizi anı yaşamaya doğru itiyoruz! “Anı yaşa,” demesi çok kolay ama uygulaması gerçekten çok zor olan bir konsept. “Ben her anı yaşıyorum,” diyor olabilirsiniz… Ancak çoğu zaman durum böyle değil. Herhangi bir şey yaparken farklı bir şey düşünüyorsanız bile bu anı yaşamadığınızı gösteriyor. Yoga ve meditasyon da aslında zihninizi ana taşımayı amaçlıyor. Daha sonra yapacaklarınızı, ertesi günün planını, dün ne yaptığınızı düşünmek yerine, ana odaklanıp şimdiyi düşünmeye kendinizi zorlayın! En küçük anların bile güzelliğini ve değerini anlayacaksınız. Dışarıda yürüyüş mü yapıyorsunuz? Hayal kurmak çok güzel ancak o an etrafınızdaki seslere, insanlara ve doğaya odaklanıp şimdiyi yaşayın. 


İYİLİK 

Kendinizi mutlu etmek için başkalarını mutlu etmek çok bencil duyuluyor! Ancak Danimarka felsefelerinden biri yardımlaşmak ve iyiliği artırmak. Yardımlaşma ve iyiliğin kişisel mutluluğu artırdığı bir gerçek. Yaşlı komşunuzun market alışverişinde yardım etmek, bağışta bulunmak, gönüllü olmak veya genel olarak iyilikte bulunmak temel hygge felsefesindeki gibi sizin ve çevrenizin mutluluğunu paylaşmış oluyor. 

DOĞAYA DÖNÜŞ

Anı yaşamanın en güzel yollarından biri doğa ile daha iç içe olmak. Bu sadece doğa yürüyüşleri veya parklarda gezintiler değil aynı zamanda bahçe aktiviteleri ile de mümkün. Toprak kokusunu içinize çekmenin faydalarını ve rahatlatıcı hissini anlatmaya kelimeler yetmez! Eğer bahçeniz yoksa, balkonunuzda çiçek ekebilir veya kendi sebze ve meyvelerinizi ekmeye başlayabilirsiniz. 

MİNETTAR OLUN

Eviniz, aileniz, arkadaşlıklarınız için minnettar olmak mental sağlığınızı pozitif yönde etkiliyor. Bunun yanı sıra en basit şeyler, temiz hava, besliyici yemekler veya sıcacık bir içeceğe minnet duymak bile kendinizi iyi hissettirebilir. Bulunduğunuz koşulların pozitifleri için evrene teşekkür etmek günlük hayatınızda sizi daha tatmin ve mutlu yapacak. 

DUYULARINIZI HAREKETE GEÇİRİN

Nezle olduğunuz zaman yaşadığımız koku kaybı ile koku almanın ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz. Bir yerimiz incindiği zaman dokunmanın hassasiyetini görüyoruz. Ancak günlük hayatta duyularımızın ne kadar önemli olduğunu unutuyoruz. Hayatın en önemli parçası olan duyular, çevreniz ve hisleriniz konusunda sizi daha bilinçli hale getirebilir. Anı yaşamanın bir parçası olan duyu farkındalığını günlük hayatınızdaki her şeyde uygulayabilirsiniz. Tatlı ve sıcak bir içecek ile tat duyunuzu uyandırabilir, yumuşak bir battaniye ile dokunma duyunuzu harekete geçirebilir, güzel bir müzik eşliğinde dans edebilir veya etkileyici bir film izleyebilirsiniz! Duyular hayatın ayrılmaz bir parçası ve bu da hygge felsefesini şekillendiren temellerden biri. 


İÇ ISITAN BİR ATMOSFER

Hygge genelde spiritüel ve mental mutluluktan geliyor ancak çevremizdekilerin etkisini de inkar edemeyiz. Popüler ‘hygge’ konseptinin özünde olan mumlar, battaniyeler ve sıcak içecekler bu fiziksel atmosfer konusunda yardımcınız olabilir. Salonunuzu veya evde en çok vakit geçirdiğiniz yeri güzel kokulu mumlar veya yumuşak battaniyeler ile çevreleyebilirsiniz. Özellikle soğuk kış günlerinde sıcacık eşofman takımınızı ve çoraplarınızı giyerek, evde keyifli film zamanlarına hazır olun. 

EVDE KALİTELİ VAKİT GEÇİRİN

Kaliteli vakit herkes için farklı bir anlam taşıyor olabilir. Ancak artık istesek de istemesek de evde çok daha fazla zaman geçirmek durumundayız. Evinizi keyifli ve kaliteli zaman geçirdiğiniz bir yere dönüştürmek düşündüğünüzden çok daha kolay! Bu sadece film izlemek ve kitap okumak gibi aktiviteler ile mümkün değil… Farklı yemek tarifleri denemek, online dersler almak, yeni bir el işi aktivitesi denemek, puzzle yapmak veya aileniz ile ortak aktivitelere başlamak… Tüm bunlar evde geçirdiğiniz zamanı daha kaliteli ve verimli bir hale getiriyor. Üstelik hygge felsefesine uygun olarak kendinize yeni ve doyurucu şeyler katmış oluyorsunuz. 


DÜŞÜNMEK

Evet düşünmek! Hygge felsefesi anı yaşamak ve şimdiye minnettar olmak ile özetlenebilir ancak düşünmek de bunun bir parçası. Hayatımızı yavaşlattığımız zaman çevremizdeki olaylara daha çok odaklanabilir ve öz eleştiri yapmak için zaman bulabiliriz. Bu zamanlarda hayatınızdaki önemli şeyleri düşünebilir, kendiniz hakkında değiştirmek istediklerinize odaklanabilirsiniz. Anı yaşamak ve yavaşlamak, hayatınızdaki önemli kararları düşünmek için size daha çok vakit veriyor. Sizi ne mutlu ediyor? Kendiniz hakkında değiştirmek istediğiniz şeyler nedir? Hayatınızı nasıl daha kaliteli hale getirebilirsiniz? Tüm bu soruları yanıtlayın!


UMUDU KAYBETMEYİN

Tüm dünyanın geçirdiği sosyal izolasyon süreci, birçok insan için umut kaybetme açısından oldukça etkili oldu. Ancak umut, her şeyin temeli! Sosyal izolasyon panik ve anksiyete yerine dinlenme ve özünüze dönme süreci olabilir. Kişisel hayatımızda yaptığımız şeyler: sevdiklerimize yemek yapmak, ailemizle vakit geçirmek veya film izlemek hygge konseptini vurgulayabiliyor. Kendiniz ve sevdikleriniz için daha iyi bir gelecek umut etmek gerçekten de modunuzu yükseltebilir!


ETİKETLER
SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Mart Sayısı Çıktı!

ELLE Mart Sayısı Çıktı!

Baharı Hande Erçel ile karşılıyoruz.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.