Pika sendromu, kişilerin demir eksikliği çekmeleri sonucu buz, toprak, nişasta, kireç, boya hatta sabun gibi maddeleri yemesine verilen ad. Dahiliye uzmanı doktor Göksel Geyik'e göre bu sendrom tıp kitaplarına girmeden önce antik çağlarda ve eski kabilelerde de görülmüş: “Aslında sık rastlanan ama üzerinde konuşulmayan ve önemseyen bir sendrom. İnsanlar demir eksikliğini kompanse etmek için, birdenbire bilinçsizce yenilmeyecek tuhaf şeyleri yemeye yöneliyor, kendilerine engel olamıyorlar. Tek bir açıklaması yok, kimileri psikiyatrik olarak incelenmesi gerektiğini, kimisi de beslenme sorunu olduğunu söylüyor. Ancak genellikle demir eksikliği giderilince bu sorun çözülüyor.”
Pika sendromunu nasıl tanırsınız?
İleri derecede demir eksikliğinden kaynaklanan Pika Sendromu sonucunda kişiler bilinçsizce kireç, sabun, buz, nişanta ve toprak gibi tuhaf şeyleri yemeye başlıyor. Bu noktaya gelmemek için demir kayıplarına karşı uyanık olmak gerekiyor, zira bu sendrom kendini birdenbire gösterse de demir kaybı belli bir süreç içinde gerçekleşiyor. İnsanların bilinçli beslendiği gelişmiş ülkelerde az rastlanan demir eksikliği, çocukların zeka puanının 20-30 puan kadar düşmesine yol açabiliyor ve ciddi öğrenme bozukluklarına sebep oluyor. Yetişkin erkeklerde (vejetaryenler dışında) pek sık rastlanmıyor, daha çok kadınları ve çocukları vuruyor.
Baş dönmesi, titreme, çarpıntı hatta ileri vakalarda ani bayılmalara yol açıyor. Ayrıca bağışıklık sistemini de zayıflatarak enfeksiyonlara açık olmaya neden oluyor. Daha da kötüsü hayat kalitesini düşürüyor ve verimsizliğe yol açıyor. İşyerinde ciddi performans düşüklüğüne ve trafikte konsantrasyon eksikliğine neden oluyor. Enerjisiz, uyuşuk, dikkatsiz ve depresif bir tablo yaratıyor. Demir eksikliği genellikle doğru beslenmeyle giderilebiliyor. Daha ileri vakalardaysa doktor kontrolünde demir hapları ve enjeksiyonları kullanılıyor. Bu arada inek sütü ve çok kaynatılmış demli çay tüketiminin de demir kayıplarına yol açtığını hatırlatalım.