KADINLAR KİMİN İÇİN GİYİNİYOR?

Giyinmek kırk dakika, saç on beş dakika, makyaj on dakika.

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 08 Şubat 2017
KADINLAR KİMİN İÇİN GİYİNİYOR?
Yüzde en kadın gülücükler. Ayakta en çıldırtıcı topuklar. Biraz fazla mı güçlü kırıttık acaba? Olmadı. Yine aşkla çalmadı telefonlar!





Kendiniz için mi giyinirsiniz, erkekler için mi? Ben, yalnız ve yalnızca kendim için giyinirim efendim. Yalan söylemeyi de çok severim. Dürüst olmanın faydasını henüz görmedim. Hala bir yanımla beklemekteyim. Her neyse, bu tıpkı “sanat için sanat/toplum için sanat” ikilemine benziyor. Kendin için giyinmek, sanat için sanat yapmak gibiyken; erkekler için giyinmek toplum için sanat yapmaya benziyor. E yazılarım ve tüm benliğimle toplumsalcı olduğum söylenebileceğine göre, ne yazık ki erkekler için giyindiğim sonucu mu ortaya çıkıyor?





Bir de kadınlar var tabii ki. Onlar için de giyinenlerimiz var. Almayayım. Kadınlar için hiç giyinmedim. Bu kadar sıkıcı bir nedenle giyineceğime öteki bedbaht seçeneği, erkekler için giyinmeyi seçerim! Kadınlar için giyinmeyi seçersem ”yeni feministler”i, erkekler için giyinirsem ”eski feministler”i sinir ederim.





Alışveriş yaparken erkek beğenisini aklınızda tutar mısınız mesela? ”Bu dolgu topuklu ayakkabılar çok güzel ama erkekler bunlardan nefret eder; zaten yaşım da geçiyor, vakit kaybetmeyeyim. Şu Louboutain’ları alayım da bir kaç garibi erkeği memnun edeyim, bedenimi de arzulanabilir yapayım” demez misiniz hiç? Kırmızı tabanlılar alınır, üzerine daracık bir deri pantolon seçilir. Göğüsler fırlatılır. Saçlara fön. Rimelsiz olmaz. Allıksız yüzünüze kimse bakmaz. (Öyle sanıyorsunuz!)





Seksolog Ivan Bloch’a göre tepeden tırnağa cinsellik olan siz, cinselliğini tek bir noktaya yerleştirmiş, onu itinayla vücudundan ayırmış bir adamla buluşmaya gidersiniz. Bloch’a göre, erkeğin kıymetli okunun tek hedefisiniz!





Gerekeni yaptınız. Her şey güzel. Ama o geceden sonra ne arayan var, ne soran. Olabilir. Kimse kimseyi aramak zorunda değil. O kadar uğraşmasaydınız. Siz makyajınızı silene kadar adam çoktan üç çuval doldurmuştur uykusuyla. Ne diye bu kadar uğraşırsınız?





Uzmanlara göre günün yarım saatinden fazlasını saçınız, başınız ve giydiklerinizle alakalı düşüncelere dalarak geçiriyorsanız, alarm vermektesiniz. Yarım saate kadarı olur. Hem, bu harcadığınız yarım saat sizi iş yerinde de “sağlıklı, güvenilir ve heteroseksüel” yapar! Zira bilirsiniz ki yalnızca hasta, sahtekar ve lezbiyen olduklarında makyaj yapmaz kadınlar! İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre kadınların çoğu alışveriş için 21, kız arkadaşlarıyla buluşmak için 54, hayatının erkeği içinse 59 dakikada hazırlanıyor. Hayatımızın erkekleri adına bunu çok aşağılayıcı bulduğumu söylemek isterim. Bu ne depresif bir ahvaldir. Ben erkek olsam kadınımın benimle buluşmadan önceki geceyi hazırlanarak geçirmesini tercih ederdim. Ancak o zaman değerli hayatımın gecelerini onunla geçirirdim!


~ HAYATIN ERKEKLERİ VE AYAKKABILAR


Hep öyle olmaz mı? En ”ummadığımız anda aşklar”a en bakımsız ve süklüm püklüm olduğumuz günlerde rastlamaz mıyız? O süslenip püslendiğimiz gecelere, en şık giysileri alıp da giyindiğimiz buluşmalara lanet ederiz o zaman. Makyajsız oluruz genelde böyle günlerde. Ayağımızda ben diyeyim eskimiş bir çift Repetto babet, siz deyin parmak arası terlik... Yukarıdaki Repetto örneği tam bir topuklu ayakkabı giyicisi olan bendeniz tarafından bizzat yaşanmıştır efendim. Hep topuklu giyerim. Bunun sırrı bir ayakkabıya kafayı takıp aylarca onu giymemdir diyebilirim. Giydiğim ayakkabı ayağımın şeklini alır, giderek daha rahat hale gelir. Öyle her gün koşup ayakkabı alan keyifte kadınlardan değilim. On bin çift ayakkabım yok ve olmamasıyla gurur duyuyorum. Bilmenizi istedim. Topukludan şaşmam. Yalnızca babetlere dayanamam. Bu da ayda yılda bir olur. O bir olduğunda da hep ışıltılı karşılaşmalar vuku bulur.





Sheila Jeffreys'in ”Beauty and MisogynyModa ve Kadın Düşmanlığı” kitabında, kadın ayakkabılarının dörde ayrıldığı yazar: Seksi. Cinsiyetsiz. Nötr. Biseksüel. Seksi olanlar her zaman topuklu, genellikle sivri burunludur. Bunları giyip doğru düzgün yürümeniz önemli değil. Zira yürümekte zorlanmanız bir erkeğe ihtiyacınız olduğu işaretini verir. Bu bir erkeğin mutena erkekliğine kompliman gibidir. Sivri burunlu ayakkabılarda parmak dekoltesi, en az göğüs dekoltesi kadar önemlidir. Göğüs çatalı gibi parmak çatalı da görünmelidir! En dozunda olanı iki ayak parmağı çatalının görünmesidir. Fazlası sakildir.





Cinsiyetsiz ayakkabılar ”rahat”, ”ortopedik” ve ”spor ayakkabı” diye bildiklerimizdir. Alçak topuklu ya da topuksuz olurlar. Erkeksi ayakkabılar, Oxford'lar ve bağcıklı düz ayakkabılar en bilinenleridir. Bunlar erkeklerle buluşmaya giderken giyilmemelidir! İki ayağın yere basması, erkekler için ürkütücü olabilir. Bu gruptaki ayakkabılar aynı zamanda nötr ve biseksüeldir.





Tom Ford bu konuda hep dişi babun örneğini verir: Cinsel birleşme istediklerinde parmak uçlarında yürürler ve erkek babunlara ”Ben hazırım sevgilimmmm... Neredesin?” mesajını verirler. Muhtemelen parmak uçlarına kalkmadan cinsel birleşme işareti verebilen bir dişi babunla takılmakta olan erkek babun, o sinyallere kim bilir ne zaman yanıt verir? Bir erkeği giyim kuşamınızla etkileyebilirsiniz tabii ki. Ama saatlerce uğraşmak niye? Hiç düşünmez misiniz mesela: “Ya buluşma iyi geçmezse, niye ben bu kadar uğraşmış olayım?” diye. Herhangi bir buluşma olmaksızın düşünelim: Ya deliler gibi hazırlanıp çıktığınız o günün yirmi dördüncü saati dolduğunda, karşınıza bir tane bile kayda değer adam sıfatı çıkmamış olursa? Yazık değil mi onca hazırlığa? Bakın, adamlar bütün kış o korkunç şişme montlarıyla kaç kadın ayarladılar kim bilir? Belki de geçtiğimiz kış sizin kalbinizi çalan da, kendine deliler gibi güvenen ve bunu yapmakta yerden göğe haklı olan şişme montlu bir yakışıklıdır!





Yazı: HACER YENİ





133



SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

Yeni sayımızın kapağında oyuncu Hazar Güçlü var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.