YÜKLERİMİZDEN KURTULUYORUZ

Olumsuzluklar ağır birer yüke dönüşmesin!

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 06 Ağustos 2013
YÜKLERİMİZDEN KURTULUYORUZ
Bilinçaltı, bize sürekli olumsuz sözler fısıldıyor. Bu olumsuzluklar zamanla sırtımızda taşıdığımız ağır yüklere dönüşüyor. Enerji psikoloğu ve stres uzmanı


Robert G. Smith, birkaç dakikada bizi bunlardan kurtarmayı garanti ediyor.





ELLE: Enerji psikoloğu ve stres uzmanı olmak ne anlama geliyor?


ROBERT G. SMITH: Kendimi stres uzmanı olarak adlandırıyorum, çünkü tüm sorunlarımızın temelinde hep stres yatıyor. İlişkilerle ilgili sorunlar da, işteki sorunlar da, aslında bir nevi enerjidir. Bunu bir örnekle de anlatabilirim. Mesela bir amaç için bir yere giderken yolda pek çok “engelle” karşılaşabilirsiniz. Bu durumda bol bol stres yaşarsınız, duygularınız gidip gelir. Sizinle aynı arabada yan yana oturan bir başkasının tepkisi “aman ne var ki” gibilerinden bambaşka olabilir. İkiniz arasındaki tek fark, bu olayı nasıl “işlediğiniz”, nasıl ele alıp algıladığınızdır. Birçok insan stresin trafikle ilgili ya da bir yere geç kalmış olmakla ilgili olduğunu düşünür. Oysa stres, bir “iç mesele”. Stres insanın kendisine yaptığı bir şey. Yani olan şu: İki kişi aynı tecrübeyi, yani aynı olayı yaşıyor. İkisi de farklı tepkiler veriyor.


~


ELLE: Peki hangisi haklı?


R.G.S.: Her ikisi de... Sadece biri kendisini yıpratıyor, midesine kramplar giriyor. Diğeri ise “tüm bunlar benim kontrolüm dışında gelişiyor” deyip, bu “fırsatı” en iyi şekilde değerlendirmeye bakıyor.





ELLE: Peki çözüm nedir?
R.G.S.: Çözüm, neler hissettiğini kontrol edebilmektir. Ben karşımdaki insanın stres yaşadığını görebiliyorum. Ancak o bunu bizzat yaşar. Enerji psikoloğu bu gibi yüklerden kurtulmanıza yardımcı olur. Bu öğrenilebilen bir şey. Doğduğunuzdan bugüne kadar, anne ve babanızın da dahil olduğu size ait dünyanızda binlerce defa farklı olaylarla karşılaştınız, iyi ve kötü tecrübeleriniz oldu. Tüm bu yaşanmışlıklar bir birikimdir. Bu birikim şimdi veya yıllar sonra bir olaya nasıl tepki vereceğinizi belirliyor. 20 yaşınızda, 30 yaşınızda, 50'nizde hep bunlar sizi (farkında olmadan) yönlendiriyor ve tepkilerinizi belirliyor. Biz ise size olayları nasıl değerlendireceğinizi, korku ve endişelerinizden nasıl kurtulacağınızı öğretiyoruz. Herkes yaptığı şeyin doğru olduğuna inanıyor. Çünkü hepimiz farklı olaylara nasıl tepki vereceğimizi “öğretmenlerimizden”, yani bizi yetiştiren insanlardan öğreniyoruz. Enerji psikolojisi, en basit anlatımı ile size nasıl düşüneceğiniz ve farklı olaylara nasıl tepki vereceğiniz konusunda değişmeyi öğretiyor. Bu size kabus gibi gelebilir. Çünkü bu sayede hayatınız aniden güzelleşebilir.


~


ELLE: Bu değişimin kalıcı olmasını nasıl mümkün kılacağız?


R.G.S.: Bunu binlerce insanla denedim. Değişimin kalıcı olacağını kesinlikle garantiliyorum. En kötü anılarınızı alıp bunları yok edebiliriz. Bir daha asla aklınıza getirmezsiniz. Bunu çok isteseniz ve deneseniz dahi geri getiremezsiniz.





ELLE: Bunu garanti ediyorsanız hepimiz workshop'larınıza gelmeliyiz.


R.G.S.: Kesinikle gelmelisiz. Bunu garanti ediyorum. Aslında çok basit. Aynaya baktığınızda yansımanız, yani gördükleriniz, sorunlarınızın nedeni. Ve çözüm de orada. Yani sizde şimdiye kadar bunu nasıl yapabileceğinizi, nasıl değişebileceğinizi keşfedememişsiniz. En güzel tarafı da, işe yarıyor. Üstelik bunun işe yarayacağına inanmanız da gerekmiyor.





ELLE: O zaman bu şu anlama mı geliyor: Biz dünyayı algılamamızda sürekli hata yapıyoruz.


R.G.S.: Algıladıklarınız kesinlikle yanlış değil, hepsi gerçek. Dünyayı nasıl görüyorsanız öyledir. Bazen iki kardeş başlarından geçen aynı olayı paylaşır. Birinci kardeş anlatır. Sonra ikincisi “öyle değil, aslında şöyleydi” diye adeta bambaşka bir şeyden bahseder. Aynı olay, iki farklı hikaye. Hangisi haklı? Her ikisi de. Neyi nasıl görüyorsanız, doğrunuz odur. Sürekli bir şeyler için endişelenen bir kadın düşünün. Bunu kimden öğrendi? Annesinden. Yani “yanlış okula” gitti. Sürekli kötü, sürekli değersiz hissetmek bir beceridir. Beş çarpı beşin 25 olduğunu nereden biliriz? Bunu geçmişte çarpım tablosundan öğrendik. Siz de bunu çocukken öğrendiniz. Ve bunu bir daha sorgulamadınız. Şikayet ettikleri, kendilerine kötü davranan erkeklerle ısrarla çıkan veya evlenen kadınlar var. O kadınların çocukluğuna indiğinizde hayatlarında mutlaka bu tarz bir erkek olduğunu görürsünüz. Beyin buna programlanmış.


~


ELLE: Değişimi kim daha kolay başarıyor, erkekler mi kadınlar mı?


R.G.S.: Bunu isteyen kişi! Erkek ya da kadın olmak bu anlamda bir fark yaratmıyor. Ancak seminerlerime sadece akıllı erkekler ve akıllı kadınlar katılıyor diyebilirim.





ELLE: Umutsuz vakalar var mı?


R.G:S.: Öyle bir şey yok. Ancak umutsuz, kötü hissetmekte usta olan insanlar var.





ELLE: Madem insanları fobilerinden kurtarıyorsunuz, erkeklerin bağlanma korkularını da yok etseniz;)


R.G.S.: Bağlanmaktan korkan sadece karşınızdaki insan değil, bu siz de olabiliyorsunuz. Değiştiğinizde yaşadığınız ilişkiler de değişecek.


~


ELLE: Gideceğiniz ülkeler ve kültürlerle ilgili bir ön araştırma yapıyor musunuz? Yönteminiz buna göre farklılıklar gösteriyor mu?


R.G.S.: Gittiğim yerler ve insanlar hakkında elbette bir fikrim oluyor. Ancak karşılaştığım sorunlar evrensel. Bu anlamda şimdiye kadar insanlar arasında hiçbir fark gözlemlemedim. “Bu sorunu bir tek ben yaşıyorum” diyen kaç kişiye rastladım bir bilseniz... Her defasında “sizi hayal kırıklığına uğratacağım ancak yanılıyorsunuz” diye cevaplıyorum. Ve odadaki insanlara “kaç kişi böyle hissediyor?” diye sorduğumda tüm eller havaya kalkıyor.

SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

Yeni sayımızın kapağında oyuncu Hazar Güçlü var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.