İpekyol Değişiyor ��

<#text>Aramızda kaç kişi işe pantolon-ceket, etek-ceketle gidiyor? Buna cevabınız ne olursa olsun, şu bir gerçek ki 10 yıl önceki aşırı ciddi, hatta bazen sıkıcı takımlar tarih oldu. Çünkü dünya ve kadınlar değişti, üstelik ben de değiştim! Bu “yeni durum”u gören İpekyol, risk almaya ve tamamen değişmeye karar verdi. Markanın bu yeni çizgisi mevcut müşterilerini epey heyecanlandıracak. Ve şuna eminim ki, çok kısa sürede yeni, genç alıcıları epey artacak. Unutmadan söyleyeyim: Türk kadını fazla kilolarından kurtulmuş olmalı, çünkü kalıplar ve bedenler de küçülmüş. Business, Smart, Casual ve Elegant olarak dört ana temaya ayrılan 2010 ilkbaharyaz koleksiyonunu ve yeni İpekyolu konuşmak için Tasarım Direktörü Hilal Tunç’la sabahın erken saatinde buluştuk, bu büyük değişim hakkında konuştuk.


<#text>
TÜRK KADINI “KÜÇÜLDÜ”


<#text> ELLE: <#text>İpekyol’da neler değişti?


<#text> Hilal Tunç:<#text> Komple her şey değişti. Artık yepyeni bir İpekyol ve yepyeni bir kadından bahsediyoruz. Renklerimiz de değişti. Mesela bu sezonda sorbe tonlarını (yani limon sarısı, fıstık yeşili, gök mavisi) çok kullandık. İpekyol’la bütünleşen siyah, gri ve fümelerin yerine bunları önplana çıkardık. Kuplar da değişti. Bedenler ve böylece kalıplar da küçüldü. ~


<#text> ELLE: <#text>Bunun anlamı ne? Türk kadını zayıfladı mı? Ve bunu nasıl tespit ettiniz?


<#text> H.T.:<#text> Küçük beden parçalar daha çok satmaya ve ilk tükenenler olmaya başlayınca durumun farkına vardık. Bu, modellerede olumlu yansıdı. Beden ne kadar küçülürse, detaylar da o kadar ön plana çıkıyor ve model kendini belli ediyor. Sonuç olarak görüntü zarifleşiyor.


<#text>
ELLE: <#text>Renklerin çoğalması bir kenara, yeni İpekyol bana daha flörtöz ve seksi geldi.


<#text> H.T.:<#text> Evet, artık daha flörtöz ve seksi, ancak aynı zamanda zamansız. Bu arada, daha seksi derken, günün her saatine ve farklı mekanlara uygun bir çekicilik üzerine odaklandık. Etek boyları biraz kısaldı, dekolteler biraz daha belirgin oldu…Yeni İpekyol’a bu tür minik detayları ekledik. Bir başka önemli yenilik de, koleksiyon sayımızın artması. Artık müşteriler mağazaya her girdiklerinde yeni ürünler bulabilecekler. Bitmedi, bir üçüncü yenilik de “fast fashion”la ilgili oldu. Dünyadaki bu akıma ayak uydurmaya karar verdik. Sezon içinde bile, dünyada veya Türkiye’de herhangi bir yenilik olduğunda, buna yeni parçalarla cevap vereceğiz ve bunu hemen mağazalarımıza yansıtacağız. ~


<#text> UZAKDOĞU İLHAMI


<#text> ELLE: <#text>Kendinizi tekrarlamamak için neler yapıyorsunuz?  


<#text> H.T.:<#text> Ekibimle birlikte sık sık seyahat ediyoruz. Her ay mutlaka bir yerlere, Amerika ve en çok da Japonya ve Kore’ye gidiyoruz. Avrupa’daki fuarları eksiksiz takip ediyoruz. Ancak en çok beslendiğimiz bölge Uzakdoğu.


<#text>
ELLE:<#text> Peki oralara gidince neler yapıyorsunuz? Gözlemlemek ve not almak dışında…


<#text> H.T.:<#text> Beğendiğimiz herkesi durdurup fotoğrafını çekiyoruz. Örneğin Uzakdoğulular hem modaya çok meraklı, hem de duruma alışmışlar; hemen poz veriyor. Ayrıca ikinci el ve vintage pazarlarını, alışveriş merkezlerini geziyoruz. arada Dergiler de bizim için birer ilham kaynağı. Zaten ben bir dergi hastasıyım, hepsi benim için kutsal.


<#text>
ELLE: <#text>Bir parça çok sattığında, bu bilgi ne işinize yarıyor?


<#text> H.T.: <#text>Nasıl bir parçanın iyi sattığına bağlı olarak, işimize yarayacak bilgi de değişiyor. Ancak zamansız dediğimiz bir parçanın satması bize daha büyük ipuçları verebiliyor.