ART BASEL'DE NELER OLDU? 2
Dün başladığımız Art Basel yazımızın devamında önemli notlarımızı aktarıyoruz…
ELLE ONLINE
17 Aralık 2013
Dün başladığımız Art Basel yazımızın devamında bugün, dikkatimizi çeken diğer sanatçılar ve notlar var sırada...
KÜLLERİNDEN DOĞAN SANAT TÜRÜ: RESİM!
Art Basel Miami Beach bu sene sanat piyasasındaki değişiklikleri tüm açıklığıyla tek bir kelimeyle anlattı. Resim! Birkaç senedir sanat yazarları tarafından tükenecek olarak bakılan resim 12'cisi düzenlenen bu yıl ki #ArtBasel MiamiBeach'e damgayı resim vurdu. Heykel, video ve enstalasyon, resmin akabinde beliren sanat türleri olmakla yetindi.
MIAMI PEREZ'E KAVUŞTU
Bu yıla kadar Miami Sanat Müzesi olarak bilinen bina baştan aşağı yenilenerek adını değiştirdi. Emlak kralı olarak bilinen Jorge M. Perez'in müzeye otuş beş milyon dolarlık bir bağış yapması ve kendi sanat koleksiyonundan da önemli parçaları müzeye bağışlaması sonucunda yapılan isim değişikliği, birçok kişi tarafından hala konuşuluyor. Ünlü İsviçreli mimarlar, Herzog ve Meuron tarafından yapılan bina müthiş bir açılışla geçtiğimiz haftalarda sanat dünyasına Biscayne Bulvarından merhaba dedi. Miami'de yaşayanlara açılış gereğiyle bir dönem boyunca bedava olan üç katlı müzenin, ikinci katı neredeyse Ai Wei Wei'e adanmış. Girişte sizi politik sanatçının “stacked” isimli üst üste dizilmiş onlarca metal bisiklet karşılıyor. İçeriki salondaysa sanatçının kedileriyle olan videoları, hükümete karşı tepkisini gösteren fotoğraf işleri, ve tutuklanmasının sembolü olarak kelepçe işi, Ai Wei Wei'in dünyasını daha net tanımlıyor. Müzede Havana'lı meşhur feminist sanatçı Ana Mendieta'nın da işleri sergileniyor.~ SANAT SOKAKLARDA OLMALI KAPALI ODALARDA DEĞİL!
#MiamiArtWeek nedeniyle değil, genel “art” nedeniyle, Biscayne Bulvarı adeta açık hava müzesi halindeydi. Ahşaptan yapılmış dev bir Botero heykeli bulvarın karşısındaki parkta yerini almış, yeşillikler üzeri boylu boyunca Güney Amerikalı sanatçıların sergisi yan yana dizilmişti. Fuar sebebiyle fuar alanının yanındaki Collins Park'taysa, heykeller, enstalasyonlar resmen sokağa taşmış bir şekilde parkın her yerini kaplamıştı. Jeppe Hein'in, “Appearing Rooms” adlı su fışkırtan işi, parktan geçen genç yaşlı herkesin eğlencesi haline geldi.
SOKAK SANATI BİR MAHALLEYİ ELE GEÇİRİRSE
#Wynwood yani bizim İstanbul'umuzun Tophane'si olarak tanımlayabileceğimiz, birçok sanat galerisinin açıldığı, güzdüzleri güvenli ama geceleri mini etekli yürüyemeyecğiniz, birçok cafe ve restoranın, tasarım butiklerin açıldığı, iki sokak arkasında yasa dışı bir hayat yaşamaya itilenlerin mahallesi denebilir. Fuar döneminde bu mahalle öylesine kalablıktı ki, mahalle sakinleri, kendi çapında girişimci olmaya karar vermiş, kendi evlerinin önündeki park yerlerini 20 Dolar karşılığı bir saatliğine sanat izleyicilerine kiralamaya başladılar. Fakat Wynwood boyunca, sağlı sollu duvarlarda, gözünüzün önünde çalışan sokak sanatçılarını izlemek için inanın her şey değer. Özel bir şirket tarafından belli dönemlerde belli sanatçılara görev misali tahsis edilen duvarlar, Miami'nin değil A.B.D'nin en ünlü graffiti sanatçıları tarafından fuar boyunca boyanıyor.~ “TÜRKİYE ÇAĞDAŞ SANATI KONUSUNDA TAKİPTEYİZ” DİYENLER KİM?
Dünyanın en prestijli galerilerinden David Zwirmer Gallery'nin Direktörü, Greg Lulay, “Türkiye'deki çağdaş sanatı takip eden büyük bir kitle oluştu. Bunun etkisinde tabii ki, İstanbul Modern müzesinin koleksiyonları, İstanbul Bienali ve seçkin İstanbul galerilerinin payı çok büyük. Birçok galeri genç Türkiyeli çağdaş sanatçı sergileri yapıyor, ben de çok sık İstanbul'a gittiğim için takip ettiğim kadarıyla bir başarı grafiği söz konusu. İstanbul'da, sanatın daha güçlü olmaya başlaması ekonomiyle ve fikir alışverişlerinin çok hızlı bir şekilde hayata geçmesiyle bağdaştırabiliriz. İstanbul tarihi olarak da çok önemli bir yer, hem Asya hem Avrupa'nın birleştiği bir şehir. Dolayısıyla bence bütün bu faktörler İstanbul'daki sanat piyasasına birebir etki etmektedir. Contemporary Istanbul'a katılmak istiyoruz açıkçası, tek sorun verginin yüksekliği.” diyor. Metro Pictures'tan, Direktör, Tom Heman “Henüz Türkiye'deki fuara katılamadık. Birçok koleksiyoner var İstanbul'da yaşayan. Kesinlikle gelip hepsiyle tanışmak, İstanbul'a gelip koleksiyonları gezmek isterim. Böyle bir planım var, dilerim en yakın zamanda gerçekleştiririm. Belki Türkiyeli bir sanatçıyı da galeri olarak listemize ekleriz.” diyor.
SON HABERLER
