ARTILARLA DOLU BİR MUTFAK!

ARTILARLA DOLU BİR MUTFAK!

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 17 Mayıs 2014
ARTILARLA DOLU BİR MUTFAK!






Çalışan bir insansanız, öğlen yemekleri bir keyif değil bir eziyet haline gelebilir. Yeseniz bir dert: İş yerinizin etrafındaki seçenekler limitli, sağlıksız ve içine ne konduğunu bilmeden hazırlanmıştır. Yemeseniz başka bir dert: Uzun dilimlerle aç kalmak metabolizmanızı alt üst edebilir. Bir de tabii ‘Evden hazırlayayım!' düşüncesi var ki, hergün kendinize bir de evli ve çocukluysanız böyle bir hazırlık yapmak lüks haline dönüşür. Sonunda da temenni olarak kalır!


İşte biz ELLE kızları için de tam böyle bir ruh hali söz konusuyken, tam da zamanında açıldı PlusKitchen, bizim şansımıza ofislerimizin bulunduğu TrumpTowers'ın yeni bölümü ‘Cadde'de... Biz de bencil olmayalım, bu son derece keyifli ve aynı zamanda da lezzetli konsepti sizinle de tanıştıralım istedik ve Plus Kitchen projesinin mimarı olan Garaj grubun 14 ortağından iki tanesine sorularımızı yönelttik... Grup adına sorularımızı yönetici ortaklardan, Misafir İlişkileri Tasarım Direktörü Derya Gürsu ile Halka İlişkiler Direktörü Nazlı Ateş Konbur cevapladı...





Plus Kitchen projesi nasıl doğdu?


NAZLI: Arkadaşlardan oluşan bir ekibiz. Sürekli geziyoruz, yeni yerler keşfetmeye çalışıyoruz. Ben iletişim okudum. Derya Hanım sürekli mutfakta, aynı şekilde eşim de hoşlanıyor bu işlerden... Sonunda böyle bir konsept yakaladık. Ardından da biz bunu yapabiliriz, bu alanda bir açık var diye düşündük. Böylece başladık.





Sağlıklı beslenme, biz Türklerin çok da aşina olduğu bir kavram değil. Riskli değil miydi?


NAZLI: Biraz riskli olduğu doğru ama artık globalleşiyoruz. Riskli gibi gözükse de biz bu işin temelini atan marka olmak istedik. Böylece bütün o riskleri göze aldık. İyi de yapmışız.





Plus Kitchen, yurt dışında olan bir markanın devamı mı yoksa tamamen sizin konseptiniz mi?
DERYA:
Tamamen herşeyi biz yaptık. Tek tek düşündük... Bu bizim konseptimiz.


~

Mutfağınızı nasıl tanımlarsınız? Organik? Sağlıklı? Tam tanımı nedir?
DERYA:
 
Organik değiliz. Organik tamamen farklı bir konsept. Ama doğal tarım ürünleri kullanıyoruz. Burada satışa sunduğumuz ürünleri anlaşmalı olduğumuz bahçelerden alıyoruz. Bu bahçeleri kiraladık. Dolayısıyla ürünlerimizin nereden geldiğini biliyoruz.





Peki konsepti nasıl oluşturdunuz?


DERYA: Demin de belirttiğim gibi menüde doğal tarım ürünleri kullanıyoruz. Aynı zamanda hem füzyon hem dünyalı bir menü yaratmaya çalıştık. Sağlıklı beslenmeyi herkese benimsetmek istedik. Dolayısıyla her damak tadına uygun lezzetler kullanmaya çalıştık. Dünyalı lezzetlerimiz de var. Örneğin kinoa. Kinoayı birçok yerde kullanıyoruz. Ayrıca yerel lezzetlerimiz de var. Mesela aşure. Tabii bunları yaparken hepsinin kendine göre özellikleri olmasına da dikkat ediyoruz. Örneğin aşuremiz şekersiz. Zaten ürünlerimizde şeker kullanmamaya özen gösteriyoruz. Bunun yerine agave kullanıyoruz.





Böyle bir mutfak oluşturmaya nasıl karar verdiniz?
DERYA:
Aslında bu biraz bizden kaynaklandı. Zira biz de böyle yaşayan insanlarız. Sağlıklı besleniyoruz, çevreye duyarlıyız. Biz de bundan yola çıktık ve bunun üzerine çalıştık. Yiyecek-içecek sektörü büyük bir sektör. Dolayısıyla bu algıyı bu sektörden girersek verebiliriz diye düşündük. Bu işi de seviyorduk. O yüzden sağlıklı beslenme ve çevreye duyarlı olan bir konsept oluşturduk. Aslında sağlıklı beslenme üzerine Türkiye'de artık birçok yer var. Hem organik, hem sağlıklı beslenme... Biz aynı zamanda çevreye duyarlı bir marka da kurguladık. Mağazamızda kullandığımız ürünlerin yüzde 90'ı geri dönüştürülebilir ürünler. O yüzden cam kavanoz, ahşap çatal-bıçak, paketleme olarak bez kullanıyoruz. Mesela buradaki kasalar, kesme tahtaları bizim geri dönüşümden elde ettiğimiz malzemelerle hazırlanıyor. Evlerin hurdalarından yaptırtıyoruz. Hatta hafta sonu kendimizin çıkıp topladığı da oluyor. Çünkü öyle yaşamayı seviyoruz. Bu bizim yaşam tarzımız. Bunu da insanlara benimsetmek istiyoruz. Gelen tepkilerden de benimsediklerini görüyoruz. Özetle böyle bir açık gerçekten varmış.





Peki neden Trump Towers? Bir AVM içerisinde olmak yeni bir marka için zor değil mi?
DERYA:
Aksine lokasyon olarak iyi olduğunu düşünüyoruz. Çünkü burada, plazalarda, ofislerde olmaktan, AVM içinde yemek yemekten çok sıkılmış bir kesim var. Trump Towers'ın bu bölümünde açık havada oluyorlar, sağlıklı besleniyorlar, doyuyorlar. Daha da önemlisi ne yediklerini biliyorlar ve yedikten sonra da suçluluk hissi duymuyorlar. Bu nedenlerle de bizi tercih ettiklerini düşünüyorum.~

Biraz da Garaj'dan söz edelim. Firmanızdan... Garaj'da kaç kişi var? 
NAZLI:
 14 kişiyiz, hepimiz arkadaşız. Daha önceden farklı şirketlerde çalışan ya da aynı şirkette çalışıp samimileşen arkadaşlar.  





Mutfak konusunda kim uzman?
DERYA:
 Bu konuda ekibimiz var. Hepsi kendi alanlarında profesyonel. Bize danışmanlık veren şeflerimiz var. Menünün üzerinde hepimizin etkisi var. Bunu yapalım, böyle bir şey deneyelim. Sürekli farklı reçeteler deniyoruz.





Bu da menü sürekli denetlenecek ve değişecek manasına mı geliyor?


DERYA: Zaten mevsimsel ürün kullanmaya özen gösteriyoruz. Dolayısıyla üç ayda bir ya da altı ayda bir menü mecburen yenileniyor.





Cam kavanozda servis etme fikri nasıl doğdu? Dürüstçe söylemek gerekirse, ilk alışveriş yaptığımızda ‘Kesin batar bunlar' dedirtti bize... Hem çok orijinal bir fikir hem de son derece keyifli tasarımlar.
NAZLI:
Cam kavanozlar aslında bizim tasarımımız değil. Almanya'da bir firmadan alıyoruz hepsini. Yüzlerce çeşit kavanoz yapıyorlar. Dünyada da spor yapalım, sağlıklı beslenelim, sağlıklı malzemede barındıralım yiyeceklerimizi gibi bir trend var. Biz de bunu Avrupa'da gezerken keşfettik. Zaten kafamızda sürekli bir sağlıklı beslenme konsepti vardı. O zaman yemekleri bunda sunabiliriz dedik. Başta bize de riskli geldi. Nasıl yapacağız, pahalı olacak falan derken irtibat kurduk. Fabrika ile anlaştık ve oradan getiriyoruz. Bizim açımızdan öyle çok dehşet paralara gelmiyor. Çünkü çok büyük miktarlarda alıyoruz. Yani anlayacağınız batmayacağız!~

Görüyoruz ki, talep gelince bazı servis ürünlerini de satmaya başladınız. Yani iş başka bir sektör daha doğurdu: Ev dekorasyon ürünleri. Bu da gelişecek mi? Yoksa işimiz yemek burada kalacağız mı diyorsunuz?
DERYA:
 
Zaten bu ürünlerin iyi görüneceğini ve satacağını tahmin ediyorduk. Ama bu ürünleri daha çok online satmayı planlıyoruz. Sonrasında belki daha büyük bir dükkan açarsak daha geniş bir yer ayırabiliriz. Yani konsepti kurgularken bu da vardı aklımızda. Ürünlerin bir kısmı da kültürel değerlerimize sahip çıkalım düşüncesiyle gelişti. Özellikle emaye seçtik mesela. Türkiye'de artık emaye ustası kalmadı. Bu sektör canlansın istiyoruz...





Evet ama kanserojen olduğu söyleniyordu...
DERYA:
 Çatladığı zaman mutlaka atmak gerekiyor ama bunun dışında son derece sağlıklı bir kaplama şekli emaye. O yüzden emaye kullanıyoruz. Ayrıca file çantalarımız var. Ahşap kesme tahtaları yine çevreyle ilgili. Özetle biz doğadan ilham alıyoruz. Hem yemeklerimizde hem bu ürünlerimizde. Doğa ile birbirimize ilham verip ilham alıyoruz.


~

İsime nasıl karar verdiniz? Markayla fazlasıyla örtüşen bir isim...



NAZLI: Direkt Plus Kitchen olmadı. İngiltere'de bir ajansla çalışıyorduk. Beraber karar verdik projeye. Önce her kafadan bir ses çıktı. Plus ve Kitchen farklı isimlerdeydi. Uzun bir süreçten sonra bu isme karar verdik. Değer katan manasında bu ismi seçtik. Mutfak ve ötesi... Hayatımıza ve mutfağımıza farklı bir değer katmayı hedefledik. 





Peki Plus Kitchen'ın hedefleri neler? Nasıl gidiyor?
NAZLI: 
Öncelikle gıda satıyoruz ama biz bir kültürü test etmek istiyoruz. Dünya trendlerini takip ediyoruz ama hep bir adım geriden takip söz konusu. Önce bunu test edelim, insanlar bunu bir sahiplensinler istiyoruz. Sonrasında evet bir büyüme hedefimiz var. Şimdi dördüncü ayımız bitti. Farklı lokasyonlar bakıyoruz ama esas hedefimiz yurt dışına açılmak. O da adım adım olacak. Türkiye'de başarılı olursak gideceğiz. Özetle iyi gidyoruz.



Plus Kitchen'ın bir sonraki şubesi nerede açılacak?
NAZLI:
 İki ve üçüncü şubelerimizin yerleri belli. Ama şimdilik paylaşmayalım... 





Şahsi temennimiz evlerimizin yanına açılması! Bakalım hangimizin dileği gerçek olacak!!!





röportaj: EBRU KILIÇOĞLU

SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

ELLE Nisan Sayısı Çıktı!

Yeni sayımızın kapağında oyuncu Hazar Güçlü var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.