Milano'da 2014 Erkek kış modasının tanıtıldığı defilelerden derlediğimiz haberlere sayfalarımızda sık sık yer verdik. Ancak bir isim var ki, onun koleksiyonunu daha ayrıntılı tanıtmak istedik. Bunun nedeni ne onu zaten yakından takip ediyor olmamız ne de hayranlıkla izlediğimiz, gittikçe kuvvetlenen başarılı çizgisi: Türk modacı Ümit Benan'ın son podyum şovu, sadece tasarımlarıyla değil verdiği mesajla da dikkat çekiciydi...
19 Ocak 2014'te yer alan koleksiyon tanıtımında, 1940'lar adeta zaman makinasından çıkıp tekrar geri gelmiş gibiydi. İnce bir terziliğe sahip kimi zaman klasik, kimi zaman spor çizgideki pantolonlar, onlara eşlik eden sweatshirtler, ceket ve 3'lü takımlar şaşırtıcı ve son derece göz dolduran bir çizgiye sahipti.~
Koleksiyonun kıyafetler kadar dikkat çeken bir özelliği daha vardı. Podyumunda adeta bir anti-kimlik yaratmayı seven ve tasarımlarını ‘erkek güzeli androjen' mankenlerden ziyade gerçek hayatın içinden gelen modellerle tanıtmayı seven Ümit Benan'ın bütün modelleri Afrikan-Amerikan'dı... Bu pozitif ayrımcılığın nedeni defile sonunda anlaşıldı. Zira Benan, seyirciyi selamlamaya podyuma elinde ‘No to racisim-Irkçılığa hayır' pankartıyla çıktı.
Hemen ilk akla gelecek düşünceleri bertaraf edelim! Malum Mandela'nın vefatından sonra tekrar gündeme gelen ırkçılık konusu birçok açıdan tekrar ele alınıyor. Oscar adayı '12 Years of Slave'in dışında konuyla ilgili birçok film, tartışma, kitap gündemde... Ama Ümit Benan'ınki ‘değişen rüzgardan faydalanmak' değil. Keza zaten böyle bir davranışa da ihtiyacı yok.
O podyumdan verdiği kuvvetli mesajın nedenini ‘Home Run' adını verdiği koleksiyonla açıklıyor. Eleştirmenlerden tam not alan koleksiyonun ilham kaynağı 1940'lı yıllarda Amerikan Beyzbol Ligi'nde kendini kabul ettiren ilk Afrikan-Amerikan olan Jackie Robinson. Tesadüfen satın aldığı fotoğraflar sayesinde sporcunun yaşam öyküsünü öğrenen Benan, aynı zamanda onun dönemin çok ötesindeki stilinden de etkilenmiş. Son dört yılını bu enteresan sporcuyu araştırmakla geçiren ünlü modacı kendi yeteneğini bu ilginç hikayeyle özdeşleştirince ortaya çıkan sonuç ayakta alkışlanmayı hak ediyor.
Temenni, dil, din, ırk ve insanların kafalarında yer alan daha nice ayrımcılığın benzer ve içten çabalarla son bulması!
