Styling'ini dergimizin Moda Editörü Hafize Çeliktürk'ün yaptığı Sarar'ın sonbahar-kış 2015 kampanya çekiminin setinde yakaladığım Sean O'pry hakkında merak ettiğinizi düşündüğüm her şey bu röportajda!
Yıllardır Sarar için modellik yapıyorsun, bu nasıl bir duygu?
İnanılmaz! Arkanızda bu kadar büyük ve sizi destekleyen bir marka olması müthiş bir duygu. Tüm ekibin davranış şekli ve bana olan güvenleri insanı daha iyisini yapmak için motive ediyor.
Sarar'la birlikte stilinde değişiklikler oldu mu?
Dolabıma şık bir çift ayakkabı ve üzerime dikilmiş, fit ve şık takımlar ekledim. (gülüyor.)
Dolabındaki favori parçaların neler? Yönlendirmek istemem ama biker ceket ve beyaz tişört gibi hissediyorum.
Kesinlikle doğru! Özellikle incecik deri ceketlerden vazgeçemiyorum.
‘Yakında görüşürüz İstanbul!' tweet'inden hala buraya gelirken heyecan duyduğunu söyleyebilir miyiz?
Her gelişimde ilk kez geliyor gibi heyecanlanıyorum. İstanbul'da keşfedecek o kadar çok şey var ki!
Peki İstanbul'daki favoriler mekanın neresi?
Açıkçası, yoğun programım nedeniyle boş vakit bulup, gönlümce gezemiyorum. Ama akşamları sokakta yürümek ve yürürken gördüğüm binaların mimarisini fotoğraflamak bana çok keyif veriyor. Boğaz manzarasına bayılıyorum, özellikle de orada balık tutan adamlara!
Sen de tutabiliyor musun?
Balık tutmayı çok seviyorum ve bir dahaki gelişimde kesin deneyeceğim.
Duyar duymaz ağzını sulandıran Türk yemeği ne diye sorsam?
Humus! Mutfağınıza dair, içinde farklı baharatların olduğu her şeyi çok seviyorum. Tabii kebabı söylememe gerek yok! Yanında yoğurtla ve rakıyla birlikte olması tercihimdir. (gülüyor)~
Mutfakla aran nasıl, yemek pişiriyor musun ?
Evet, evdeysem pişiriyorum, çoğunlukla et yapıyorum çünkü protein almam gerekiyor. Şimdi pilav yapmayı öğreniyorum mesela. Herkes kolay olduğunu söylüyor ama bence öyle değil! Çünkü ben mükemmel yapmak istiyorum: Dokusu, kıvamı bence çok çok önemli ve onu tutturmak çok zor!
2009 yılında Forbes seni ‘En Başarılı Model' seçtiğinde neler hissettin?
Teşekkürler Forbes! (gülüyor) Tabii ki çok mutlu oldum ve gurur duydum.
Sırrın nedir?
Sadece iyi olmak! Ben işimi çok seviyorum ve sürekli insanlarla birlikteyim. Bu bir ekip işi ve ekipteki insanlarla iyi geçinmek de işimi güzel yapan en önemli unsurlar arasında. Çok basit: Herkes mutlu olsun ve severek çalışsın istiyorum!
Eskiden model olmayı hayal eder miydin?
Aklımdan bile geçmezdi. Çocukken hep profesyonel bir atlet olacağımı düşünürdüm. Bu işi aldığım için çok şanslı hissediyorum.
Madonna'yla ‘Girl Gone Wild' klibinde oynamak nasıldı?
Çok profesyonel ve harika bir kadın; tek kelimeyle bir ikon! Süper cool. O çekimde de yine bir Türk'le çalıştım: Mert! (Mert Alaş) O da çok yetenekli ve harika bir insan.
Sosyal medyayı sık kullanıyorsun, amacın insanlarla iletişim kurmak mı, yoksa sadece sevdiğin şeyleri mi paylaşıyorsun?
Çok mu kullanıyorum sence? (biraz düşünüyor) Aslında öyle denebilir tabii, seyahat ettiğim yerleri paylaşmayı seviyorum. Beni takip eden insanların da bunu görmesi hoşuma gidiyor. Ama asla fotoğrafı koyduktan sonrasıyla ilgilenmiyorum: Kaç like almış, kim ne yazmış bakmıyorum. Cevap verme konusunda oldukça kötüyüm diyebilirim.
Çok zaman harcamıyorsun yani?
Fotoğrafı çekip paylaşmam 5 dakika sürüyor ve sonrasıyla ilgilenmiyorum. Daha fazla vakit harcamak bana hoş gelmiyor, ayrıca başka şeylere odaklanmam gerekiyor.
Peki ya kötü şeyler yazarlarsa?
Paylaşımlarımın beğenilmesi tabii ki hoşuma gider ama beğenilmezse de üzülmem! Bu arada hesabımı kontrol altında tutan bir ekibim de var; düşünsene bazen 16 saat uçakta olduğum zamanlar oluyor. Eğer insanları irrite eden ya da belden aşağı vuran yorumlar olursa ki şimdiye kadar hiç olmadı, ona müdahale etmek gerekebiliyor.
Sanki çok da severek kullanmıyorsun gibi hissediyorum?
Eğer zorunda olmasam Twitter ve instagram hesabım olmazdı gerçekten! Açtım çünkü adıma açılan sahte hesapları kontrol altına alamıyordum. Bazen 3 gün boşluğum oluyor ve telefonu asla elime almıyorum! Bunu hepimizin yapması lazım. Çünkü insanlarla iletişimimizi kaybediyoruz. Düşünsene, o kadar az telefonla konuşup o kadar çok yazıyoruz ki?! Yazı yazmayı konuşmaya tercih etmek ve daha da kötüsü yazmayı konuşmaktan daha iyi becermek biraz korkutucu.
Facebook kullanıyor musun?
Artık biraz sıkıcı buluyordum ve kapattım. Twitter'ı pek anladığım söylenemez, sadece RT yapıyorum, takılıyorum diyelim. Ama Instagram'a bayılıyorum! Fotoğrafları görmek ve paylaşmak çok hoşuma gidiyor!
Özel hayatınla ilgili oldukça korumacısın. Kız arkadaşınla ilgili bir tek fotoğraf bile bulmak çok zor...
Çünkü adı üstünde özel hayat! Benim hayatım! Ayrıca çok hızlıyım, yakalayamazlar! Şaka bir yana bence ikisini birbirinden ayırmak gerekiyor: Özel hayat ve iş hayatı. Ve eğer gerçekten isterseniz, basının olmadığı, sizi çekemeyeceği yerleri bulmak ve orada vakit geçirmek çok mümkün. Bu mesleği yaptığım için çok mutluyum, herkes beni tanıdığı ve merak ettiği için de öyle. Ama hayatımı bunun üzerine kuramam. Kendime ve yakınlarıma ayırdığım ‘normal' ve ayrı bir hayatım da olmalı. Bunu sağlamak için elimden geleni yapıyorum.
