

#text>
Selin MİLOŞYAN'la başladığımız tarihteki yolculuğa Osmanlı modası ile devam ediyoruz. #text>
#text>
Bu dönemde Osmanlı sarayının başkenti İstanbul'un, moda anlayışına önemli etkilerde bulunduğunu hatırlatalım. Batı'yla daha sıkı ilişkiler içine giren Osmanlı İmparatorluğu yurt dışından çeşitli ithal kumaşlar getiriyor, bu kumaşlar “Osmanlı modası” olarak o günün tabiriyle “zadegan” sınıfına intikal ediyordu. Dolayısıyla Osmanlı'da giysilerin daha görkemli hale gelmesinin bu döneme rastlaması tesadüf değil. Dolayısıyla sarayla yakın temastaki İstanbulluların daha gösterişli kıyafetler giydiğini, Anadolu ve Rumeli'de yaşayanların sade bir giyim tarzı benimsediğini görüyoruz. Kısaca siyasal ve ekonomik ilişkilerin tepe noktasında yaşandığı Osmanlı'nın klasik döneminde gerek giyim kuşamda, gerek mücevherlerde pahalı; ama dengeli ve tutarlı ihtişam gözlemliyoruz. Bu durum III. Ahmed döneminde başlayan Batılılaşma hareketleri ve kadınların daha çok sokağa çıkmaya başladıkları Lale Devri'yle farklılık kazanacaktır. #text>
#text>
#text>Selin MİLOŞYAN