Dor Raw Luxury, sadeliğin gücüne inananlar için %100 ketenden, zamansız, asil ve sofistike bir yavaş moda markası. Belçika’da yetişen ve dokunan ketenler, markanın İstanbul’daki atölyesinde dikiliyor. Dor Raw Luxury’nin kurucusu 2 kız kardeş, Gönenç ve Doğa Keskintepe ile markaları hakkında bir röportaj yaptık.
Buket Güler: Öncelikle sizi ve markanızın çıkış hikayesini kısaca anlatır mısınız?
Gönenç&Doğa Keskintepe: Endüstri mühendisi iki kardeşiz. Ruhumuza ve çevreye iyi gelecek bir şeyler yapmak için uzun bir arayıştan sonra yolumuz keten ile kesişti. Dünyanın en uzun ömürlü ve çevre dostu doğal kumaşlarından olan keten ile kadınları özgürleştirecek zamansız parçalar yaratmak ve uçtan uca adil üretim ile piyasaya iyi kalpli bir seçenek sürmek istedik. Kalite ve iyilik ile, dünyayı en çok kirleten ikinci endüstride yavaş yavaş fark yaratabileceğimize inanıyoruz.
B.G: Markanızı yurt dışında satmayı planlarken en çok dikkat ettiğiniz konular neler oldu? Bu süreç sizce zorlu muydu?
G&DK: En çok önem verdiğimiz konu felsefemizi anlayan bir kitle ile doğru platformlarda markayı buluşturabilmekti. Sürdürülebilirliğe ve sadeliğe değer veren pazarlarda daha kolay büyüyebileceğimize inandığımız için Türkiye ile eşzamanlı olarak, bu akımın daha yerleşik olduğu Amerika ve Avrupa’da kendimize hedefler koyduk. Ürününüz ne kadar iyi, kimin için iyi, ne kadar fiyata satılmalı ve nerelerde olmalı? Gerçekçi olmak çok önemli. Bilinmezlerle dolu bir yolculuk bu. Bazen sadece içgüdülerinize, bazen de denemenin gücüne inanarak boşluğa adım atmak gerekiyor. Bu yolculukta hayat bazen ne yapmanız, bazen de ne yapmamanız gerektiğini göstererek sizin yanınızda yer alıyor. En zor olanı bu yola güvenmek ve hayal kırıklıklarından güç alarak devam edebilmek. Bu denemeleri markanın finansal gücüne göre planlamak çok önemli. Başarılı olsanız bile nakit akışını yönetemezseniz nefesiniz birden kesilebilir.
BG: Gelecekte markanız için planlarınız neler? Yurt dışında daha çok büyümek ve global bir marka olma yolunda ilerlemek istiyor musunuz?
G&DK: Truva Atı’ndan sonra bu topraklardan çıkmış en ünlü at Dor’un atı olsun istiyoruz. Uzun vadede tüm kaynaklarımızı yerelleştirerek dünya arenasında keten denince akla gelen güçlü bir Türk markası olarak yerimizi almak istiyoruz.
BG: Son olarak markasını yurtdışına taşımak isteyenlere önerileriniz ne olur?
G&DK: Yurt dışında hedeflenen pazarın dinamiklerine hakim olmak çok önemli. Bazı pazarlara girmenin en iyi yolu fuarlarken, bazı pazarlar yerel olarak bilinen güvenilir aracılar gerektiriyor. Eğer ürün pazar için doğruysa bazen durduğunuz yerden bile satış yapmanız mümkün. Online toptan satış platformları da fırsatlarla dolu olabiliyor. Önemli olan markanın sadece olması gerektiği yerlerde olması. Günü kurtarmak amacı ile marka konumlandırması değiştirilmemeli. Bu ileride satış ve prestij kaybına sebep olabilir. Girilecek pazarın vergi/taşıma/operasyonel giderler vb. yükümlülüklerinin bilinmesi karlılık için çok önemli. Bir bilene sormaktan zarar gelmez.
